Hazine’ye büyük yük getirmesi nedeniyle eleştirilen kamu-özel işbirliği projeleriyle ilgili konuşan İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Bu yükümlülükler ekonomik açıdan mantıklı ve makul gözükmüyor. Ama devletin ciddiyeti, devletin devamlılığı esastır. Siz bir anlaşma imzalamışsınız, ‘Bu anlaşma iyi durmuyor, biz bunu tanımıyoruz’ diyemezsiniz. İlk önce burada bağımsız denetim ve bağımsız yargı tesis edilecek, yargının ve denetimin önü açılacak, araştırma yapılacak” ifadelerini kullandı.

İYİ Partili Yılmaz’dan ‘Hazine garantili projeler’ sorusuna 'Devamlılık' yanıtı

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, 19 Ağustos’ta Halk TV’de yayınlayan Perdenin Önü Arkası programında gazeteciler Seda Selek, Hakan Çelenk ve İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.

İsmail Saymaz’ın kamu-özel işbirliğiyle (KÖİ) yapılan projelerle ilgili sorusuna cevap veren İYİ Partili Yılmaz, bu konuda devletin planlamaya ihtiyacı olduğunu ve her projenin KÖİ ile yapılmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin maliyesinde delikler olduğunu dile getiren Yılmaz, bu deliklerden birinin yanlış borçlanma politikası olduğunu belirtti.

Yılmaz, bu sözlerinin ardından “Bunları kamulaştırmayacak mısınız?” diye sorusunu yineleyen Saymaz’a şu yanıtı verdi:

“İNSANLARI HEYECANLANDIRAN SLOGANLAR ATMAK KOLAY”

“Kamulaştırmak zorunda değiliz. Kamulaştırmak çözüm olabilir, olmayabilir, bakmak lazım. Benim ilk tahminim, kamulaştırmanın gerekli olmadığı, hatta iyi olmayabileceği yönünde. Türkiye’nin üstlendiği hükümlülükler çok büyük gözüküyor. Onların birçok nedeni var, bir kısmının vadesi kısa, bazıları kötü kararlar. Olaya disiplinli yaklaşmak lazım. Politikacı olarak insanları heyecanlandıran sloganlar atmak falan kolay bir şey ama bu işleri bizim yapmamız olası, yaparken insanlara verdiğimiz sözleri tutmak isterim. Yani şimdi seçim kazanmak için slogan atmam. Yapılması gereken şu, orada devlet söz vermiş, yükümlülük altına girmiş. Bu yükümlülükler ekonomik açıdan mantıklı ve makul gözükmüyor. Ama devletin ciddiyeti, devletin devamlılığı esastır. Siz bir anlaşma imzalamışsınız, ‘Bu anlaşma iyi durmuyor, biz bunu tanımıyoruz’ diyemezsiniz. Çünkü bunu yaptığınız zaman ülkeye kötü sonuçları olur.”

“İLK ÖNCE BAĞIMSIZ DENETİM VE YARGI TESİS EDİLECEK”

Bunun üzerine gazeteci Saymaz’ın “Ama şeffaf değil ki, ihaleyi görmedik ki” şeklindeki sözleri üzerine Yılmaz şunları dile getirdi:

“Eğer hakların alışı sırasında bazı usulsüzlükler varsa, o zaman iş değişiyor. Hakkınızı usulsüzce aldıysanız, o zaman bizim o hakkı dava etme hakkımız var. İlk önce burada bağımsız denetim ve bağımsız yargı tesis edilecek, yargının ve denetimin önü açılacak, araştırma yapılacak. Bilge Yılmaz ya da herhangi bir politikacı, ‘Ben bunları götüreceğim, yargılayacağım’ derse, onu yanlış olur. O zaman gücü eline geçiren yargıyı da yürütmeyi de her şeyi elinde tutuyor. Öyle bir şey yok, güçler ayrılığı var. Biz o zaman Tayyip Bey’in yönetiminden niye şikayet ediyoruz, aynısını yapacaksak? Bizim yapacağımız, yeni bir anayasayla, yeni bir sistemle kanunlara saygı. Bizim görevimiz ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, vergi mükelleflerini korumaktır.”

Yılmaz ayrıca, iktidar değiştikten sonra bu anlaşmalar için tahkime gidilmeyeceğini, ara yol bulunacağını düşündüğünü ifade etti.