Bilim insanları ruh ve beden sağlığı için uykunun fevkalade önemli olduğunu vurguluyor. Doğru saatlerde, derin uykuya geçmenin pek çok hastalığı önleyeceğini ekliyorlar. Süresi çok önemli elbette uykunun… Nasıl uykusuzluk bir hastalık belirtisi ya da doğrudan hastalığın kendisiyse; sürekli derin uykuda olmak da aynı anlama geliyor. Eğer sürekli yorgun, yılgın ve uykuluysanız ya depresyondasınızdır ya da gamsız.
29 Ekim günü her zamanki gibi sıradan geçti hepimiz için.

Akşam saatlerine doğru ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcısı ayağına ateş açılması sonucu yaralandı, hastaneye kaldırıldı. Hemen sosyal medya ayağa kalktı. Ne yalan söyleyeyim hemen tivitırda TT oldu vekil Tezcan. O sırada kaçırdığı dizinin tekrarını ağzı açık seyrediyordu komşusuyla birlikte bir aile. Dizi biter bitmez esnemeye başladılar hep beraber. Kaçmasın diye uyku yollandılar yataklarına çarçabuk…
Biraz sonra silahlı saldırgan yakalandı. Eline kelepçe takıldı. Adam kahraman gibi konuştu: “Bu elime vurulan kelepçe devletimin bana verdiği madalyadır” dedi. Sandık ki, biri kalkıp “Olur mu lan öyle şey, devlet katilin, saldırganın yanında durur mu?” diye soracak! Kısmet değilmiş. Yalnız ne yalan söyleyeyim tivitırda o adam da hemen TT oldu. Biri Cübbeli’den vaaz dinlediği için, öteki Kraltv’de klip baktığı için, beriki Flashtv’yle beraber halaya durduğu için geçen alt yazıyı göremediler. Az sonra yorgunluktan yığılarak, kanepede daldılar tatlı uykuya…

ABD bir uyarı duyurusu yayınladı o sıralarda bizim ülkedeki yurttaşları için. “Bir an önce ayrılın Türkiye’den” diyordu. Kimileri emperyalizme karşı halkımız ayaklandı sanmış olabilir. Çünkü tıvitırda bu da aniden TT oldu. Çok şükür kalkışma malkışma yoktu. Millet evinde, elinde telefon istagramdan bayram fotoları paylaşıyordu. Meşrebine göre, kimi Osmanlı torunu olup, bu manyak cumhuriyet tutkunlarına dalıyordu; kimi de elinde rakı yanında beyaz leblebiyle direniyordu. Çok şükür anormal bir durum yoktu yani!

Sonra bir KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME yayınlandı. Aha dedik ki tamamdır: “Bu darbe günlerinde görülmemiş fırsatçılığa, uygulamaya kimse eyvallah etme”. E haksız değilim. Hemen tıvitir da TT oldu KHK. E yüzlerce akademisyen bir anda işsiz/sıfatsız kaldı. Artık rektörler buyrukla atanacak… Kıyamet kopacaktı kesin. Lâkin o saatlerde gecelikler, pijamalar giyilmişti. Uyku öncesi son hazırlıklar yapılıyordu… Kimi aynada son güzellik kremini sürüyor, kimi hafiften geceyi tatlı sonlandırmak için kırıtıyordu…

Ama ama bir dakika ya… Altı ay avukatıyla görüşemeyecekti artık bu KHK ile hakkında suçlama bulunan potansiyel teröristler(!) Bu sefer kimse hiç kimse kayıtsız kalamaz. Kesin. Hem hızla TT oldu tıvitirda, üstelik ayrı başlık olarak. Bir teyze yaratana dua etmekteydi o saatlerde. “Allah bu teröristlerle, düşmanlarla dövüşen Mehmetçiğimize yardımcısı olsun” dedi kadıncağız. Huzurlu daldı uykuya…

Hey ahali kırk yıllık kültür/ sanat dergisi kapatılıyor, diye yazıyor KHK’da! Oh şükür ki evrenseldergisusturulamaz diye heçteg açıldı da hemencecik TT oldu tıvitirda. Yüreğimin yağları eridi. Herkesi de esir alacak halleri yok ya. İşte sanata, kültüre duyarlı milletim gereğini yaptı! O sırada üç kuşak yan yana dizilmiş, uyumadan önce PTT Birinci lig ve bilmem ne süper lig maç özetlerini izledikten sonra takımları galip diye mutlu veya yenildiler diye derin kederle yollandılar yatağa…

Cumhuriyet resepsiyonunda generaller suçlu gibi arandı, ses çıkmadı demokrasi gereği. Genç siiller Hulusi Akar’la vesayetten kurtulmuş demokrasimizin fotoğrafın öz çekim biçiminde belgeleyip yayınladılar ardından. Bunlar olurken karnındaki şişlikten yakınan bir amca osurdu, akşam yemeğin yasak olduğu halde biber yiyen karısı geğirdi. İlahiyatta okuyan oğulları içkiyi çok kaçırdığı için kuytu bir sokakta kustu. Eline erkek eli değmemiş kız(!), kız arkadaşımda kalıyorum diyerek ana babayı benzersiz uykuya yollamış, sevgilisinin koynundaki yerini almıştı çoktan. Herkes birbirine “Allah rahatlık versin” dedi memnuniyetle.

Göğe baktım, yıldızlar söndü lambalarla birlikte. Sokağa doğru fısıldadım “İyi uykular Türkiye” diye. Yatağıma uzandım. Uyku tutmadı. Kimi gözü açıkken bile uyumaktan, kimi uykusuzluktan mustarip hastaydı o gece yine… Saate baktım… o sırada “saat kaç” adlı heçteg açılmıştı ve birinci sıradaydı tıvitirda…