İzmir Barosu, depremin 4. yılında hayatını kaybedenleri andı
İzmir Barosu, 30 Ekim 2020 İzmir depreminin 4. yılında hayatını kaybedenler için anma töreni düzenledi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "Üç defa imar affı adı altında bir takım düzenlemeler yapıldı. Aslında imara aykırı olan deprem direnci olmayan bu yapılara yapı kayıt belgeleri vermek suretiyle mezarlık haline çevirdiler ve bunu büyük bir şenlikle duyurdular. Şenlikler içerisinde bu yapı kayıt belgelerini verdiler" dedi.
30 Ekim İzmir depreminin yıl dönümünde İzmir Barosu tarafından depremde hayatını kaybedenleri anmak için Baro Bahçe'de anma töreni düzenlendi. Törene İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz'ın yanı sıra baro üyesi avukatlar ile depremde yaşamını kaybeden isimlerin yakınları katıldı.
Anma programında konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, depremin üzerinden dört yıl geçtiğini belirterek "Bu depremde 117 insanımızı kaybettik. Kaybettiğimiz yurttaşlarımız ve bunların arasında da üç meslektaşımız vardı. Yitirdiğimiz canlıları buradan saygıyla anmak istiyorum her şeyden önce. Üzerinden tam dört yıl geçti. Dördüncü yılı tamamladık dört yılda neler oldu? Hepimiz takip ediyoruz yakından. İzmir Barosu olarak da takip ediyoruz" dedi.
Depremde Rıza Bey Apartmanı’nda 39 kişinin yaşamını kaybettiğini hatırlatan Yılmaz, "Özellikle Rıza Bey Apartmanı 39 cana mal oldu. Orada yapılan uygulamaların ne kadar olumsuz ne kadar hukuka aykırı olduğu yönünde. Ne yazık ki dört yıl sonra mahkeme yeni bir ara kararıyla yapılan güçlendirmenin ruhsata tabi olup olmadığını aslında yargılama konusu olan ilgili belediyeden sordu. O belediyenin kamu görevlileri aynı dosyada yargılanıyor yani muhatabına, sanığına bunu sormak kadar hukuk dışı ya da hukuka aykırı bir düşünce ya da davranış biçimi kabul etmemiz aslında mümkün değil" diye konuştu.
"Yapı kayıt belgeleri vermek suretiyle mezarlık haline çevirdiler"
"Ülkemizde deprem dirençli konutlar, iş yerleri, meskenler yapmak yerine ne yazık ki deprem direnci olmayan ancak sonradan eklentilerle farklı şekillere büründürülen tamamlanan yapılara, binalara yapı kayıt belgesi vermek suretiyle canların yitirilmesinin artmasına sebebiyetler verildi" diyerek sözlerini sürdüren Yılmaz, şunları söyledi:
"Üç defa imar affı adı altında bir takım düzenlemeler yapıldı. Aslında imara aykırı olan deprem direnci olmayan bu yapılara yapı kayıt belgeleri vermek suretiyle mezarlık haline çevirdiler ve bunu büyük bir şenlikle duyurdular. Şenlikler içerisinde bu yapı kayıt belgelerini verdiler. Neden yaptılar bunu? Bütçeye para sağlamak, gelir elde etmek için. Elde edilen yaklaşık 40 milyar TL'nin ki bu devletin açıkladığı resmi rakamları. O paraların dahi bütçede yer almadığını depremde yitirilen ve evleri yok olan iş yerleri yok olan yurttaşlara katkı olarak sunulmadığını da gördük. Böyle bir düzende yaşıyoruz.
"Hukuk devleti olmamasının sonuçlarıdır bugün yaşadığımız bütün üzüntülerin sebebi"
Cumhuriyetin dün 101'inci yılını tamamladık. Biz hâlâ deprem gerçeğini konuşmaktan ve depremin sonuçlarını sadece yurttaşa yüklemekten başka bir şey yapmıyoruz. Bu alanda yapılması, çalışılması gereken, gerçek anlamda bu işi üstlenebilecek ve bunun sorumluluğunu taşıyabilecek alanları belirlemekten ısrarla kaçınan bir yapı tarafından ne yazık ki bu ülke yönetilmeye devam ediyor. Her alanda var; sağlıkta, eğitimde, emniyette, hukukta. Bu ülkede sokağa çıktığınız andan itibaren değil deprem riski, elektrik akımına kapılıp ölme riskiniz var. Yıldırım çarpması sonucu ölme riskiniz var. Kaldırımda yürürken üzerinize bir aracın çıkma ihtimali var. Yani bu ülkede ne yazık ki can güvenliği olmadığı gibi hukuk güvenliğinin olmadığını da çok yakından biliyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti artık bir hukuk devleti değil. Hukuk devleti olmamasının sonuçlarıdır bugün yaşadığımız bütün üzüntülerin sebebi."
Rıza Bey Apartmanı'nın önüne yürüdüler
Baro Başkanı Yılmaz'ın konuşmasının ardından baro üyesi avukatlar ile depremde yaşamını kaybeden isimlerin yakınları, depremde 39 kişinin yaşamını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'nın önüne yürüyerek yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu. Burada Rıza Bey Apartmanı’nda yakınlarını kaybeden Emine Yücel, "İzmir depreminde Sisam depreminde yitirdiğimiz bütün canlarımızı anmak için burada toplandık. Dört yıl önce çalıştığım kurum olan adliyeden koşarak geldiğimde bu binanın üstünde daha toz bulutu duruyordu. Ellerimizle taşları kaldırmaya çalıştık. Yavrularımızı kurtarmaya çalıştık ve hiç bir şey yapamadık. Dört yıl önce bugün dört günlük bir bekleyişe başladık dört gün boyunca Rıza Bey Apartmanı'nın önünde yavrularımızın, çocuklarımızın çıkmasını bekledik. Benim asla unutamadığım son bir duam vardı zaten ondan sonra da hiç bir şey için dua etmiyorum. Dört tane yavrum vardı orada ikisi kendi kızım, ikisi yeğenim ama hepsi benim evlatlarımdı. Hepsi benim yavrularımdı ve tek bir şey için dua ettim. Çok acıdır bir annenin yapabileceği en acı duayı ettim. Dedim ki; bir tanesi bari sağ çıksın. Bir anne başka bir evladından nasıl vazgeçer? Nasıl bu kadar çaresizce bir dua eder? Hâlâ düşünüyorum. O günden beri başka hiçbir annenin bu duayı etmemesi için mücadele ettim. Deprem ülkesi olan ülkemizde başka bir anne bu duayı etmesin diye mücadele ettim" açıklamalarında bulundu.
"Hiçbir anne bir daha bir çocuğu için bu duayı yapmasın istiyorum"
Dört yıldır adaletin tecelli etmesini beklediğini ifade ederek sözlerini sürdüren Yücel, "Geç gelen adalet hiçbir zaman adalet değildir. Ben bugün burada ölsem bu kadar insanın canını kaybeden yavrularımızın sanıklarının sorumlularının ne ceza aldığını, ceza alıp almayacağını bilmeden ölmüş olacağım. Yavrularımın mezarından geliyorum ben buraya. Hepsi dört yıl önce ellerimle topraklarını üstüne attığım, mezarlarında duruyorlar. Hiçbirisi tahliye olmamış. Bizim dosyalarımızda bütün sanıklar tahliye oldu. Ellerini, kollarını sallaya sallaya geziyorlar. Depremde yüzlerce, milyonlarca insanımızı kaybettik. Ben artık adalet bekliyorum. Bir an önce sorumluların gerçek caydırıcı cezalar almasını, kasıtla katledilen insanlarımızın adaletinin sağlanmasını bekliyorum. Artık hayattan beklediğim şu anda tek şey bu. Hiçbir anne bir daha bir çocuğu için bu duayı yapmasın istiyorum" diye konuştu.
Konuşmaların ardında apartman önüne depremde yaşamını kaybedenler anısına karanfil bırakıldı.