İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçimlerden önce verdiği karar alma süreçlerine İzmirlilerin katılımı sözünü yerine getirmek üzere İzmir Buluşmaları’nın ikincisi yapıldı. İkinci buluşma, “Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim” başlığıyla İsmet İnönü Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Buluşmanın moderatörlüğünü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan ve İzmir […]

İzmir Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleşti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçimlerden önce verdiği karar alma süreçlerine İzmirlilerin katılımı sözünü yerine getirmek üzere İzmir Buluşmaları’nın ikincisi yapıldı. İkinci buluşma, “Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim” başlığıyla İsmet İnönü Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.

Buluşmanın moderatörlüğünü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ertuğrul Tugay yaptı. Buluşmaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe’nin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları katıldı.

“TARIM POLİTİKASINDA ÇITAYI YÜKSELTMEK İSTİYORUZ”

Açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. İzmir’le ve İzmir’li olmakla gurur duyduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün tam 100 günü doldurduk. Bizi Türkiye’nin diğer kentlerinden ayıran belki en önemli özellik ortak akıl, ortak zekâ ve kolektif akıl olduğunu gördük. Demokrasinin bir yaşam kültürü olduğunu ve her gün her an her yerde tenefüs etmemiz gereken bir iklim olduğunu biliyoruz ve bunun çok kıymetli olduğunun farkındayız. İzmir gibi bir şehrin o potansiyelini ancak ortak akılla, kolektif akılla hayata geçirebiliriz. Aksi takdirde ben biliyorum dediğiniz zaman o büyük potansiyel ıskalanır. Bugün burada tarım başlığı altında tarımın çok farklı paydaşları bir aradayız. Üretici kooperatiflerinden organik gıda üreticilerini, ihracatçılara kadar tarımın her alanında var olan ekmeğini bundan kazanan kim varsa hepsinin temsilcilerini bu salona davet ettik. Görüyorum ki bugün hep beraber bu önemli konu üzerinde beyin fırtınası yapacağız” dedi.

Türkiye’nin tarım politikalarıyla ilgili söylenebilecek çok fazla şey olduğunu belirten Soyer, “Tarım ve turizmin daha fazla bir lokomotif olmak gibi bir özelliği var. Biz biliyoruz ki başka ve daha iyi bir tarım politikası geliştirmek mümkün. 15 yıl boyunca İzmir’in ürettiği geliştirdiği bir tarım politikası var. Bu tarım politikasının verileri son derece önemli veriler. Şu anda bu çıtayı biraz daha yukarıya taşımak arzusundayız. O çıtanın biraz daha yukarıya çıkabileceğinin farkındayız. Türkiye’nin tarım politikalarına örnek olacağını, model olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“5 YIL SONRASININ HAYALİNİ HEP BİRLİKTE KURALIM”

Soyer konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Türkiye’nin tarım politikaları konusunda çok şeyi tartışmak mümkündür. Türkiye çok çeşitli tarım ürünlerini ithal etmek durumunda kaldı. Üstelik bu tabloyu ortaya çıkaran gerekçeler çok anlaşılır şeyler değil. Bu tablo uygulanan ekonomi politikaları ve tarım politikaları sonucu ortaya çıktı. Hepimizi biliyoruz ki sadece üretimi sürdürerek ve çeşitlendirerek ithalatı bitirebilirsiniz. Bütün bunları konuşacağımız ve bütün bunlarla ilgili çözümleri tartışacağımızı ümit ediyorum. Bugün burada bir beyin fırtınası gerçekleştireceğiz. Bir önceki toplantıda adeta bir eski Yunan senatosu havasındaydı. Çok farklı görüşler ve fikirler çıktı ama kimse kimseyi kıracak ve incitecek bir söz kullanmadı. 5 yılın sonunda üretici kooperatifimiz hangi noktada bulunmayı arzu ediyor, bu noktaya varmak için ne yapmayı hedefliyor bunları tartışacağız. 5 yıl sonrasının hayalini hep birlikte kuralım ve buradan ortak bir hayal ve hedef çıkartalım.”

Açılış konuşmasından sonra buluşmada Dayanışma Kooperatifi adına söz alan Mesut Güngör, “Dayanışma Kooperatifimiz İzmir’de yeni kuruldu. Neyi tüketeceğimize gıda şirketlerinin değil kendimizin karar vereceği bir kooperatif olmak istiyoruz. Küçük aile tarımı yapan üreticilerin ürünlerini tüketmek istiyoruz” dedi. Buluşmada fikirlerini dile getiren İzmirliler, Öncelikle İzmir’in sonrada tüm Türkiye’de üretilen doğal ürünlere marketlerde ulaşmak istediklerini, Tüm okul kantinlerde sıfır atıklı ve organik gıdaların olduğu kantinler görmek istediklerini ve  Seferihisar’da kurulan Can Yücel tohum merkezinin tüm ilçelerde yaygınlaşarak, tohum takas şenliklerinin İzmir’de yaygınlaşmasını istediklerini belirttiler.