İzmir’de odalar ve yaşam savunucuları, Çeşme Projesi ve doğal sit kararının iptali davalarındaki gelişmeler hakkında basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çeşme Projesi'nden vazgeçin. İzmir bu projeyi istemiyor. Kaynaklarımızı iyi kullanarak Kemeraltı'nı dünyanın en iyi açık hava alışveriş merkezi yapabiliriz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: Çeşme Projesi’nden vazgeçin

Aycan KARADAĞ 

İzmir’in ‘Kanal İstanbul’u olarak tanımlanan ve kenti felakete sürükleyecek Çeşme Turizm projesine karşı mücadele sürüyor. İzmir Barosu, TMMOB, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP ve yaşam savunucuları, projenin planlarına ve bölgedeki doğal sit derecelerinin düşürülmesine karşı açtıkları davalarla ilgili basın açıklaması düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da katıldı. 

Toplantıda konuşan Soyer, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a projeden vazgeçilmesi için çağrı yaptı. Soyer, “Projenin devamı ile ilgili bir de sit alanları ile ilgili alınan karar var. Bundan sonrası hukuk gereğini yapacaktır diye düşünüyoruz. Baromuza avukatlarımıza güveniyoruz. İzmir'in geleceğini koruyacaklarına bütün kalbimizle inanıyoruz. Bu proje birçok çevreler tarafından farklı isimlerle tabir edildi. Sözün sonunda bu projeyi İzmirli istemiyor. İzmir'in kurumları istemiyor. Meslek odaları istemiyor, kimse istemiyor. Birçok gerekçesi var. Bir tane gerekçeyi söyleyelim. 15 turizm bölgesi var, kapasitesi yüzde 15'ler civarında. 'Büyük bir ihtiyaç var da onun için yapıyoruz' denilecek bir durum yok” dedi. 

Soyer şunları dile getirdi: “16 bin hektarlık dev bir alanın turizm bölgesi olarak ilan edilmesinin yaratacağı tahribatı hepimiz çok iyi biliyoruz. İzmir'in çok önemli projeleri var. Kemeraltı UNESCO Projesi var. Kaynaklarımızı iyi kullanarak Kemeraltı'nı dünyanın en iyi açık hava alışveriş merkezi yapabiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği yapmaya hazırız. Çeşme Projesi'nden vazgeçin.” 

Çeşme Projesi ile ilgili mahkeme kararına ilişkin ortak metni okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, ise, “Maddi ve hukuki koşullar hiç değişmediği halde, Danıştay 6.Dairesi, ‘hukuki belirlilik’, ‘hukuki istikrar’ ve ‘hukuki öngörülebilirlik’ ilkelerini de yok sayarak açıkça hukuka aykırı olan davanın reddi kararı vermiştir. Kararın ikiye karşı üç oyla oyçokluğuyla alındığını da vurgulamak isteriz. Karar gerekçesinde özetle, sınır belirleme kararında ileri sürülen gerekçelerin, daha sonraki işlemler sırasında incelenebileceği, idarenin yönetmelikler gereği hazırladığı gerekçe raporunun yeterli olduğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve yanında pek çok kurumun olumsuz görüşünün irdelenip ilişkilendirmeden, bir genel doğru kabulü ile davamızın reddine karar vermiş bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. 

KARARI TEMYİZ EDİYORUZ

Danıştay'ın kararını temyize götüreceklerini belirten Yılmaz, “Kararı temyiz ediyoruz. Temyiz talebimiz, daha önceki yürütmenin durdurulması kararını veren Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu tarafından incelenecektir. Kararın bozulması yönünde sağlam hukuki gerekçeler, yargılama aşamalarında elde edilmiştir. Umarız hukuka uygun karar verilir, hak ve adalet yerini bulur” dedi. 

Çeşme ve Urla’daki i doğal sit alanlarının derecesinin düşürülmesiyle ilgili açtıkları dava hakkında da konuşan Yılmaz, bölgenin bir bölümünde sit derecesinin düşürülmesi durdurulurken, bir bölümün ise yürütmeyi durdurma talebinin reddine karar verildiğini belirtti. Yılmaz, sözlerine şunları ekledi:  “Her iki karar birlikte değerlendirildiğinde, ülkemizde, bu kadar büyük bir alan için yürütülen işlemlerin, mahkeme kararları ve bilirkişi raporları doğrultusunda, sorumluluk içinde hareket ederek, büyük ölçüde kamu zararının oluşmasına neden olunmaması için durdurulması gerekmektedir.” 

NE OLMUŞTU? 

Çeşme Projesi, İzmir’in Yarımadası’nı kapsayan Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünden Çeşme’ye bağlı Alaçatı ve Ildır’a uzanan 16 bin hektarlık alanı kapsıyor. Buradaki doğal sit alanları, zeytinlikler dâhil tarım ve mera alanlarının vasfı projeye göre değiştirildi. Proje için Resmi Gazete’de 12 Şubat 2020’de yayınlanan alan belirme kararına karşı; TMMOB, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu ve 100 yurttaş dava açarak yürütmeyi durdurma talebinde bulundu.

Danıştay 6. Dairesi’nce atanan bilirkişi heyeti bölgeye giderek, inceleme yaptı. Raporda, projenin ‘kamu yararına uygun olmadığı’ görüşüne varıldı. Danıştay 6. Dairesi ise yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Davacılar ise kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıyarak, sonuca itiraz etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından ise itiraz kabul edildi. Kurul geçtiğimiz Kasım ayında yürütmeyi durdurma talebini reddeden kararı kaldırması ve işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Danıştay 6. Dairesi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kararını hiçe sayarak yürütmeyi durdurma kararını reddetti.

Öte yandan projenin yapılacağı Çeşme ve Urla ilçelerinde yer alan doğal sit alanlarının “doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı” ve “doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak düşürülmesine karşı açılan yürütmeyi durdurma davası da sonuçlandı. İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, bölgenin bir bölümünde sit derecesinin düşürülmesini durdururken bir bölümün ise yürütmeyi durdurma talebinin reddine karar verdi.