İzmir’de belediyenin işçiye ödediği ikramiye ‘kanuna aykırı’ sayıldı: Geri istenebilir
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl memur işçilerine TÜM BEL-SEN ile imzaladığı toplu iş sözleşmesi kapsamında ödediği 3 bin 750 TL’lik ikramiye gibi birçok hak, Sayıştay tarafından ‘kanuna aykırı’ sayıldı. Belediyenin savunması kabul edilmezse, işçiler ‘sosyal denge tazminatı’ çerçevesinde aldıkları ikramiyeleri iade edecek.
BİLAL ÇELİK
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB), 5 bin 700’den fazla memurun örgütlü bulunduğu Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İzmir 1 No’lu Şube ile 1 Ocak 2020 ile 31 Aralık 2020 tarihlerini kapsayacak şekilde toplu iş sözleşmesi imzaladı. Sözleşme kapsamında, belediye memurları, bayram ve dayanışma günlerinde verilmek üzere toplamda 3 bin 750 TL ikramiye ve birçok hak kazandı.
Sayıştay’ın, İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü için hazırladığı denetim raporunda ise emekçilere yapılan bu ödemeler, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na aykırı bulundu.
Raporla birlikte yapılan ödemelerin personel tarafından kuruma iade edilmesi gündeme gelirken, toplu iş sözleşmesine imza atan belediye bürokratları da sorumlu tutulacak.
KADINLARA TANINAN HAKLAR VE YAKACAK YARDIMI
Sayıştay, aynı kanunu gerekçe sayarak, doğum izni, 8 Mart’ta kadın çalışanlara verilen izinler, aile içi şiddet gören eşlere yapılan maaş ödemelerini de Sayıştay hukuka aykırı buldu.
Bunların yanı sıra bayram ve dayanışma günlerinde ödenen ikramiyeler de hedefte. Sayıştay; 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ve aralık ayında ödenen 750 liralık yakacak yardımları, Kurban Bayramı ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında yapılan biner liralık ikramiye ödemeleri 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na aykırı görüldü.
‘ULUSLARARASI ANLAŞMALARA UYGUN’
Belediye bünyesindeki ESHOT Genel Müdürlüğü, , konu hakkında verdiği yazılı savunmada, 4 ayrı başlıkta dağıtılan 3 750 liralık ikramiye yardımlarıyla personele sunulan diğer sosyal imkanların uluslararası anlaşmaların yanı sıra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da uygun olduğunun altını çizerek kanuna aykırılık olmadığını belirtti.
SENDİKADAN YASADAKİ TAVAN FİYATA TEPKİ
TÜM BEL-SEN İzmir 1ve 2 No’lu şubelerinden yapılan açıklamada Sayıştay’ın gerekçe saydığı 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na tepki gösterildi. Açıklamada, söz konusu kanunun Türkiye’nin taraf olduğu AİHM başta olmak üzere uluslararası mahkemelere göre düzenlenmesi gerektiği savunuldu.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılacak olan sözleşmelere tavan tutar sınırlaması getirildiği hatırlatılan açıklamada, “Bu durum sözleşmenin tarafı olan çalışanlar ve yetkili sendika adına mağduriyeti beraberinde getirmiştir” denildi. Söz konusu KHK’nin, Anayasa’ya ve AİHM’e aykırılık teşkil ettiği ifade edilirken, “Anayasa’nın 90. maddesi ile birlikte sendikal hak ve özgürlükler açısından uluslararası belgeler ve sözleşmeler, kanunlar karşısında öncelikle uygulama niteliği kazanmıştır” denildi.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İÇİN TEHLİKELİ
Söz konusu KHK ile önümüzdeki dönemlerde ciddi tehlikeler çıkacağı ifade edilen sendika açıklamasında, “Buna rağmen son yıllarda yerel yönetim iş kolunda çalışan kamu personelini kapsayan sözleşmelerle ilgili Sayıştay denetimleri sonrasında tavan fiyatın üzerinde yapılan ödemelere zimmet çıkarılmaktadır” denildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki Sayıştay raporu sonrasında işçilerin kazanımlarının tekrar iade edebileceği durumuna ilişkin sendikadan şu açıklama yapıldı:
“Sayıştay denetlemeleri sonucunda, toplu sözleşmelerde tavan fiyat üzerinde yapılan ödemeleri kamu zararı görüp, çalışanlardan bunu geri ödemesi yönündeki raporlarını kabullenmek, sendikal mücadelenin otuz yıllık kazanımlarının kaybedilmesi demektir. Aynı zamanda bundan sonraki süreçte sendikaların tamamen işlevsizleşmesi demektir. Öncelikle uluslararası mevzuat gereği olarak gerek mevcut yasal mevzuatta gerekse idari uygulamalarda kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkının kullanımının engellenmesine veya kısıtlanmasına yönelik bütün düzenlemeler kaldırılarak, kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.”