İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depremde hayatını kaybeden 61 yaşındaki emekli Ramazan Bal’ın kredi borcunun depremden sonraki 3 ay boyunca ödenmemesinden dolayı ailesine banka tarafından haciz gönderildi. Eşini kaybeden Fatma Bal çaresizliğini anlattı.

İzmir’de depremzedeye haciz geldi: Ziraat Bankası’nın gücü depremzedeye yetiyor

Berkay SAĞOL

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde 119 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden biri de Yılmaz Erbek Apartmanı’nın altında bulunan BİM’de deprem sırasında alışveriş yapan 61 yaşındaki Ramazan Bal. Depremden 4 gün sonra enkazdan çıkarılan Bal’ı eşi, üzerinde olan ve isminin yazdığı tespih sayesinde teşhis etti. Bal’ın telefonu ve kimliği bulunamadı. Ölen Bal’ın Ziraat Bankası’na olan kredi borcu, depremden sonraki 3 ay boyunca eşinin hiçbir geliri olmaması sebebiyle ödenemedi. İzmir 12. İcra Dairesi’nde açılan dava sonucu, banka tarafından Bal’ın çocuklarına haciz gönderilerek hesaplarına bloke konuldu. Bal’ın çocukları, reddi miras davası açıp davayı kazandı, banka buna rağmen hayatını kaybeden Ramazan Bal’ın eşi Fatma Bal’ı sürekli aramaya devam ediyor.

Eşinin vefatından sonra kendisine önce 10 bin TL daha sonrada 2 bin TL olmak üzere toplam 12 bin TL yardım yapıldığını ama neredeyse tamamının var olan borçlara gittiğini ifade eden Fatma Bal, “O gün eşim torunumuza defter ve kalem almak için markete gitti. O sırada ödeme yaparken kasada depreme yakalanmış. Depremde 35 yıllık eşimi kaybettim. Bu acı çok büyük. Eşimin vefatının ardından emekli maaşının bana bağlanması 3 ay sürdü. Çocuklarım bankanın kendilerine haciz göndermesinin ardından reddi miras davasını açıp babalarını reddetti. O da yetmezmiş gibi bana gönderilen 2 bin TL yardım parasına bloke koyuldu. Valilik yazı yazdı da o şekilde çekebildim parayı. Banka beni sürekli arayıp borcu ödememi istiyor. Geçimi zor sağlıyorum o borcu sil baştan ödememin imkânı yok” dedi.

YAŞADIKLARIM GÜCÜME GİTTİ

Depremden sonra aldığı yardım parasıyla ilk olarak torununa defter, kalem, önlük ve çanta aldığını söyleyen Bal, “Oturduğum bina depremde hasar aldı. Maddi imkânım yetmediği için taşınamıyorum. Aynı zamanda kanser hastasıyım. Kanser hastalarının bazı ilaçlarını devlet karşılamıyor. Benim bir ilacım var 300TL ve bunu ödeyecek gücüm yok. Pandemiden dolayı bir süredir hastaneye kontrollere de gidemiyorum. Aldığım maaş kira, faturalar ve borçlara anca yetiyor. Bazen çocuklarım bana yardımcı oluyor. Geçenlerde bir kişi 750 TL’lik market çeki göndermiş o şekilde yiyecek ihtiyacımı karşıladım. Ben sağlıklı olsam zaten gidip çalışacağım ama kanser hastasıyım” diye konuştu.

Fatma Bal şunları söyledi: “Depremden sonra yaşadıklarım daha da gücüme gitti. Banka hâlâ beni arayıp duruyor. Emekli olduğum için maaşıma haciz koyamıyorlar ama çocuklarıma haciz gönderdiler. Çocuklarım reddi miras davası açıp o hacizden kurtuldu. Bundan daha acı bir şey var mı? 58 yaşındayım ve 35 yıllık hayat arkadaşımı kaybettim. O acıyı hiçbir zaman unutmayacağım. Hele ki enkazda bulunana kadar geçen 4 günü bir ben bilirim. Günleri saymaya devam ediyorum. Eşimi kaybedeli tam 251 gün oldu.”