Google Play Store
App Store

TAKSAV İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen Siyaset Söyleşileri'nde, SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, birleşik mücadele ve devrimcilerin bugünkü görevleri üzerine konuştu.

İzmir'de solun sorumlulukları ve birleşik mücadele tartışıldı

Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) İzmir Temsilciliği, Siyaset Söyleşileri serisine devam ediyor.

Son olarak, SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen’in katılımıyla "Solun Sorumlulukları ve Birleşik Mücadele" başlıklı bir tartışma gerçekleştirildi. Panel yoğun ilgi gördü.

Önder İşleyen, konuşmasında devrimcilerin bugünkü siyasi ortamda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini sorguladı. Devrimcilerin, toplumu uyandıracak bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan İşleyen, birleşik muhalefet fikrinin Türkiye’deki siyasal İslami faşist rejime son verme politikası olduğunu belirtti.

İşleyen, birleşik mücadelenin tarihsel sürecine değinerek, ilk birleşik cephenin 2010 yılında sosyalistlerin kurduğu ‘Hayır’ cephesi olduğunu hatırlattı. “İlk birlik, birleşik mücadelenin fikrinin ilk kez hayata geçtiği yer buydu. Başarılı olamadık. Süreç devam etti ve Gezi’ye geçtik. Sonrasında Birleşik Haziran süreci başladı” dedi.

"BİRLEŞİK BİR MUHALEFET İÇİN"

Düzen muhalefetinin uzlaşmacı siyasetinin dışına çıkabilmesi için bir toplumsal muhalefet gücünün zorunlu olduğunu ifade eden İşleyen, birleşik mücadelenin sadece tek bir örgüt formuyla sınırlı kalmaması gerektiğini, farklı mücadele alanlarında en geniş eylem birliklerinin kurulmasının önemine dikkat çekti.

İşleyen konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bugünün Türkiye'sinde yapılması gereken şey, bu rejime son verecek bir birleşik mücadele örgütü kurmaksa, doğru bir siyaset buysa, biz onu kurmak için çalışırız. Kendi dükkânı dışında bir şey düşünmeyen anlayışları da buraya zorlayabiliriz. Onları da geliştirebiliriz, öyle bir görevimiz de var."