İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklaması yaparak iktidarın derdinin, toplumsal dayanışma alanlarını büyütmek isteyen kesimlerin önünü kesmek olduğunu belirtti

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Tek kaygıları kendi hükümranlıklarının sarsılmaması

BİRGÜN İZMİR

Koronavirüs salgını ve iktidarın süreci yönetimiyle ilgili açıklama yapan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, yapılan tüm açıklamaların aksine, iktidarın salgına karşı yeterli hazırlığının olmadığını, bunun en güçlü göstergesinin ise ilan edilen tedbir paketi olduğunu vurguladı.

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin banka hesaplarına bloke konulması eleştirilen açıklamada, " Bugüne kadar muhtaçlık ve minnet ilişkisi üzerine kurduğu iktidar alanını kaybetme kaygısı taşıyan AKP, kendisinden olmayan yerel yönetimler tarafından başlatılan dayanışma ve destek çalışmalarını, yerel yönetimlere bağış toplama yetkisi sunan Belediyeler Kanununu hiçe sayarak engellemeye çalışmaktadır. Söz konusu belediyelerin bağış hesapları bloke edilirken, İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile bu belediyeler soruşturmalarla, yani üstü örtülü bir şekilde kayyum atamalarıyla tehdit edilmektedir. Zenginlere krizden zararsız çıkış paketleri sunan, yoksullara sabır ve dua telkin eden iktidar, istemektedir ki, mevcut büyük boyutlu kriz halinde bile kendilerine, parti teşkilatlarına, cemaatlerine, İHH’larına, Ensar’larına el açılsın. Bu uygulamalar, iktidarın insanî krize hiç de insanî yaklaşmadığının, insan yaşamını hiçe saydığının, geniş kitlelerin yaşadığı yoksunluğun çözümü ve bu kesimlerin sağlığı gibi bir derdinin olmadığının, tek kaygısının kendi hükümranlığının ve yandaşlarının çıkarlarının sarsılmaması olduğunun açık kanıtlarıdır" denildi.

KRİZ DAYANIŞMA YOLUYLA ÇÖZÜLECEK

Bu vahşi düzene karşı mücadelenin tek çare olduğu vurgulanan açıklamada, "Ne zaman sona ereceği belirsiz olan salgın krizi süresince, ihtiyaç sahiplerinin gereksinimlerinin el açma yolu ile değil dayanışma yoluyla çözülmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu dayanışma da ancak doğrudan ihtiyaca yönelik aynî yardımlarla daha sağlıklı yürüyecektir. Fiziksel mesafelerimizin artması, toplumsal mesafelerimizi azaltmamıza engel değildir. Bu çerçevede tüm yurttaşları, temel ihtiyaç malzemelerinden oluşan aynî yardımlarını el açmayı değil dayanışmayı, bir elin verdiğini diğerinin görmemesini esas alan örgütlenmelere yönlendirmeye; insanî krizi, siyasal iktidarın çaresiz ve yalnız bıraktığı kesimlerle omuz omuza durarak atlatma konusunda çaba sarf etmeye davet ediyoruz. Özellikle de rekabeti ve maksimum kârı esas alan bu acımasız ve vahşi düzene karşı mücadelenin, bugünkü kriz ve olası benzer krizler karşısında yegâne çare olduğunu hatırlatıyoruz" ifadeleri kullanıldı.