Tarım alanlarına ve kötü zemine inşa edilen kentler, kötü yapı stoku Ege bölgesi’ni depreme karşı korumasız bırakıyor. JMO İzmir Şube Başkanı Koray Önalan’a göre, tüm kaynaklar İzmir’i güvenli hale getirmek için harcanmalı.

İzmir için şimdiden uyarıyoruz: Kaybedecek bir dakika bile yok!
Fotoğraf: AA

Berkay SAĞOL

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremde, on binlerce kişi yaralandı, milyonlarca ise evsiz kaldı ve bölgeden zorunlu şekilde göçler başladı. İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’deki depremde de 119 kişi yaşamını yitirirken, binlerce kişi evsiz kalmıştı.

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremin ardından İzmir Körfezi’nden doğu-batı yönünde giden fayın tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Görür, “İzmir Körfezi’nden doğu-batı yönünde giden fay en tehlikeli olanı. İzmir’de tehlike yaratacak İzmir fayıdır. Körfez’in kıyısında yapılan binalar bataklık bir zemin üzerinde bilinçsizce inşa edilmiştir. Bu nasıl olmuş? Nasıl müsaade edilmiş? Anlaşılır değil. Eski İzmir’de bu kadar yüksek binalara müsaade edilmezdi. İzmir’in depreme dirençli hale gelebilmesi için birçok binanın yıkılması lazım. İzmir’de Gediz akarsuyunun, delta çökelleri üzerine bina yapmışlar. İnanılır gibi değil. Ülkenin yönetimine halkına bilim nüfuz etmemiş. Bilim üst sınıfın yaptığı bir şey gibi algılanmış. Bu halka yatırım ülkeye yatırımdır. Bundan geri durmamak lazım” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de Görür’e sosyal medya hesabından yanıt verdi. Soyer Prof. Dr. Naci Görür’ün programından kısa bir video kullanarak instagram hesabından bir paylaşım yaptı. Soyer paylaşımında, "Bilimin işaret ettiği yolda, zamanla yarıştığımızı bilerek tüm gayretimizle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Görür’ün uyarılarının ardından İzmir’in depreme hazır olup olmadığı sorusunu yeniden akıllara getirdi.

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan BirGün’e yaptığı açıklamada, İzmir’in kaybedecek bir dakikasının bile olmadığını söyledi. Önalan, “Bugün yaşanan depremin benzeri İzmir’de yaşanabilir. Kimse bunun zamanını, yerini ve büyüklüğünü söyleyemez ancak İzmir’deki diri fay hatlarından biri kırılabilir ve ciddi hasara yol açabilir” dedi.

Önalan, “Öncelikle İzmir ile çevre kentlerdeki riskli binalar belirlenmeli ve acilen depreme dayanıklı konutlar haline getirilmeli. Tüm kaynaklar buna harcanmalı. İzmir’de yeni ve güvenli yerleşim alanları oluşturmalıyız. İzmir’de zemin açısından güvenli alanlar belli. Yerel yönetim veya merkezi hükümet kim olursa olsun güvenli konutların inşaatına başlamalı. Bayraklı’da gerçekleşen yıkımın daha büyüğünü yaşayabiliriz. İzmir’in zemin olarak depremden zarar görecek alanları var ve güvenli yerleri de var. Bu riske göre hareket etmeliyiz, yarın çok geç olabilir. Kenti güvenli alanlara kaydırmalı ya da zeminin koşullarına uygun binalar inşa edilmeli. Metropol bir kenti olduğu yerde taşımak zor ama yerinde dönüşüm yapmak zorundaysak kentteki binaları güvenli yapılara dönüştürmek zorundayız” diye konuştu.