“Bugün burada bir tarih yazılıyor.

“Bugün burada bir tarih yazılıyor.

Türkiye tarihinde ilk defa bütün asistan hekimlerin katıldığı bir greve şahit olmaktasınız.

Bizler 7 gün 24 saat, gece gündüz durmadan nitelikli sağlık hizmeti vermeye çalışan asistan hekimleriz.

 Bizler, hastanelerimizin, bugün de görüldüğü gibi, emek gücünün ana gövdesini oluşturan asistan hekimleriz.

 Bizler, bu süre içerisinde kendi özel hayatını hiçe saymak ve ailesinden ayrı kalmak zorunda kalan asistan hekimleriz.

 Bizler, bugüne kadar, “vur ensesine al lokmasını” diyerek, hakkımızdaki kararlarda sözü geçmeyen asistan hekimleriz.

Ama artık yeter diyoruz.

***

Asistan hekimlerin hakları için bir mücadeleye başladığını söylemiştik.

Ama birileri, yine sesimiz çıkmayacak sandılar.

Ama birileri, tehditleri karşısında susacağız sandılar.

Ama birileri, bizleri yalnız sandılar.

Yalnız değiliz, hep birlikteyiz, yan yanayız. Haklarımızı alana kadar susmayacağız, durmayacağız. Tıp fakültesinden mezun olurken verdiğimiz sözleri geri almayacağız.

 Çalışan biziz, üreten biziz, kazanan da biz olacağız.

 Hakkımız olmayanı istemiyoruz, hakkımızdan fazlasını istemiyoruz. Hakkımıza el uzatanlara verecek cevabımız çok.

***

Biz, asistan hekimler, çalışmadan hastane işlerin yürüyüp yürümeyeceğinin görülmesini istiyoruz. Bizleri görmek istemeyenler, görene kadar buradayız. Bunun için mezun olurken nasıl yemin ettiysek şimdi de edeceğiz;

Hipokrat yemininde meslektaşlarımızı kardeş bildiğimizi söylemiştik. Bugün bu kardeşliği bozmak isteyen her sistemi, her kararı reddedeceğimize ve bir meslektaşımızın maddi ya da manevi canı yandığında yanında olacağımıza yemin ederiz.

Hipokrat yemininde görevimiz ve vicdanımız arasına hiçbir şeyin giremeyeceğini söylemiştik. Bugün hastalarımızla aramıza “para” konusunu koymak isteyen bu sistemi reddedeceğimize yemin ederiz.

Asistan hekim tanımının yapıldığı, özlük haklarımızı kazandığımız, esnek çalışma saatlerine son veren bir yasal düzenleme oluşana kadar mücadele edeceğimize yemin ederiz.

 Tıp fakültesinde ilk önce “önce zarar verme”meyi öğrendik. Ama uykusuz doktor ölüm demektir dedik. Bu nedenle nöbet ertesi izin hakkımızı alacağımıza yemin ederiz.

 Asistan hekimlerle ilgili verilecek tüm idari ve mali kararlarda asistan hekimler de söz sahibi olana kadar mücadele edeceğimize yemin ederiz.

Hipokrat yemininde mesleğimizi dürüstlük ve onurla yapacağımızı söylemiştik. Bugün hastalarımızın sağlığını tehlikeye atan, mesleki barışımızı bozan bu sistemi reddedeceğimize yemin ederiz.”

***

İzmir’deki Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nin asistanları günlerdir grevdeler.

Pankartları, sloganları, çadırları, platformları, orkestralarıyla…

Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir… Ekstranızı Değil, Hakkımız Olanı İstiyoruz… Asistan Hekimler Köle Değildir… İnsanca Bir Yaşam, İnsanca Bir Düzen İstiyoruz dövizleriyle…

Sadece haklarını talep etmekle kalmıyor…

Hekim hareketine yeni bir dil, yeni bir ses, yeni bir nefes… Dipten gelen yeni bir enerji katıyorlar.

Tekmil sağlıkçı sınıfının greve hazırlandıkları bugünlerde…

Bir araya gelmenin, dayanışmanın, hak aramanın, etkin mücadele yürütmenin yolunu gösteriyor…

Ön açıyorlar.

Açtıkları yol yolumuz olsun.