Çaka Bey Kitap Günleri’ni muhtemelen pek çoğunuz duymadınız, duymamanız normal. Hatta Çaka Bey kim diye düşünüyorsunuz, bu da normal. Çaka Bey Kitap Günleri, İzmir’de tarihi hava gazı binasında yapılıyor. Etkinliği düzenleyen Türk Tarih Kurumu. Organizasyon Ziraat Bankası’nın sponsorluğunda yapılıyor.
Popüler kimi ararsanız etkinlikte, sadece imza günü, yazar söyleşisi değil, Kıraç konseri bile var. İki yıldır yapılan etkinlik ve üstlenenlerden de anlayacağınız üzere devlet Çaka Bey Kitap Günleri’nin popüler olmasını istiyor.

Ne var ki, kitap günlerinin hiç de dolup taşar bir hali yok. Hatta pek çok İzmirlinin haberi ya da ilgisi yok. Fuar alanında görevli olanlar, devlet, hükümet parmağı görünce İzmirliler tepki duyuyor pek gelmiyor diye aktardılar. İzmirlilerin Tüyap alışkanlığı var onun kırılması zor yorumunu yaptılar. Elbette iktidar için kitap günlerinin şu aşamada dolup dolmaması değil, var olması önemli.

Çaka Bey’in kim olduğunu Yeni Akit gazetesi şöyle aktarmış:

“Çaka Bey 1071 yılında Anadolu’yu yurt edinmeye başlayan Türkmen beylerindendir. Oğuzların Çavuldur boyundandır. Malazgirt Savaşı’nın ardından Selçukluların Anadolu coğrafyasında yayıldıkları dönemde İzmir merkezli bağımsız bir beylik kurmuştur. Anadolu’nun fethi sırasında Danişmend Gazi’nin komutanlarından biri olarak Malatya’da büyük başarılar gösterdi.

Çaka Bey Anadolu’ya akın eden gazilerden biriydi. Önce Kastamonu ve Bolu taraflarında savaşmış ardından İzmir’e gitmiştir. Gösterdiği başarılar neticesinde büyük bir üne kavuşan Çaka Bey 1078-1079 yılları arasında Bizans komutanlarından Kabalika Alexandros ile yaptığı savaşta yenilerek esir düştü. Alexandros, Çaka Bey’in cesaretine hayran oldu ve kendisini imparator Batanciates’in sarayına gönderdi. Çaka Bey’in davranışları imparatorun dikkatini çekti. Ona diğer esirlerinden farklı olarak özel haklar tanındı.

1081 yılında Bizans İmparatorluğu’nun başına I. Aleksios’un geçmesi üzerine Çaka Bey’in konumu sarsıldı. Çaka Bey saraydan kaçarak Ege sahillerine yerleşti. Burada Türkmenlerden oluşan bir ordu kurarak İzmir’i fethetti.”

Kitap günleri de İzmir’in fethi etkinlikleri çerçevesinde düzenleniyor. Nereden çıktı İzmir’in fethi diyeceksiniz. 1081 yılında 24 Mart’ta gerçekleştiği öne sürülüyor ve devletin İzmir için yeni favori günü belli ki bugün.

Bu İzmir’e özgü değil. Antalya’da da aynısının yapıldığını görmüştük. Anadolu kentlerinde artık Kurtuluş günleri ile beraber fetih günleri kutlanıyor. Gerçekten öyle bir günün olup olmaması değil hadise, Kurtuluş günlerine alternatif, yeni bir gün yaratılması. Bu yeni fetih günleri rüzgârı, Anadolu’ya yeni bir hafıza yüklemeyi hedefliyor. Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki ordunun kazandığı zaferlerin silikleştirilmesi, daha eski bir tarih üzerinden aslında Yeni Türkiye’ye atıf yapılması meselesi bu. İktidar henüz sandıkla fethedemediği İzmir’i, alternatif bir tarih anlatısıyla fethediyor. Atatürk, İzmir’den fetihle siliniyor.