İzmir halkı sandıklara sahip çıkıyor bunu yaparken de kamuoyunda ses getiren ve geniş katılıma sahne olan İzmir’in Sandıkları isimli oluşumla bugünden yarına not düşüyor

İzmir'in sandıkları: Yerel ve özgün bir sandık güvenliği çalışması

MUSTAFA KÖMÜŞ

Referanduma yalnızca 1 hafta kaldı. Geçtiğimiz seçimlerde sandık başında gönüllü müşahitlik organizasyonu yapan Oy ve Ötesi bu secimde çalışmıyor. Ortaya çıkan boşluk bu alana talip oluşumların doğmasını sağladı. İzmir’in Sandıkları da referandum sürecinde yaşanması muhtemel usulsüzlüklerin önlenmesi ve yurttaşların güvensizliğinin kırılmasını hedefleyen bir girişim olarak doğdu. Çalışmanın sözcüleri Ceren Gündoğdu ve Semih Taşcan ile hedef ve birikimlerini konuştuk.

» İzmir’in Sandıkları fikri nasıl doğdu, nasıl bir araya geldiniz?
CEREN: İzmir’in sandıkları fikri bu referandumda partiler dışında sandıklara düzenli müşahit yerleştirmesi yapacak bir oluşum olmayacağını öğrendiğimizde ortaya çıktı. Daha önce bu organizasyonlarda bulunmuş, çalışmış, eğitimli, deneyimli birkaç arkadaşın İzmir için bunu yapalım demesiyle de yola çıktık.

SEMİH: Herkesin kendi çevresinden bu işe duyarlı birilerini dahil etmesiyle birlikte, daha önce bu alanda çalışma yürütmemiş ama, bu referandumda sandık güvenliği için çalışmak isteyen ve arayışta bulunan gönüllüler de katılmış oldu. İlk toplantılardaki katılımcıların yarıya yakınının avukat olması ve kurucuların daha önce bu alanda emek vermiş insanlar olması, iki aydan daha kısa bir sürede nitelikli bir yapının ortaya çıkmasını ve yoğun ilgiyle karşılanmasını sağladı.

» Referanduma 1 hafta kaldı? Halkın sandık güvenliği konusundaki tereddütlerini nasıl gidermeyi planlıyorsunuz?
CEREN: Evet 1 hafta kaldı, sürekli olarak gönüllü çağrılarımızı yapmaya devam ediyoruz. Gelen tüm gönüllülerimize referandum günü sandık başkanlarının çuvalları 7’de açmasıyla başlayıp, aksam sayılan oyların ilçe secim kuruluna götürülene kadar olan tüm sureci kanunlara uygun yönetebilmeleri için eğitimlerimize devam ediyoruz. Oy kullanma sürecinde sandıklarda eğitimli müşahitlerin bulunması, sandığa güven için herkeste olumlu bir tepkiye yol açıyor. Böylece oy vermeye katılım da artıyor, çünkü insanlar sandıkların; oyunu kullanmış halk tarafından eğitimli insanlarca korunduğunu biliyor.

SEMİH : Sandık güvenliğini sağlamanın en basit ve garantili yolu sandığa sahip çıkmaktır. Bu konuda tereddüdü olan herkesi sandık başında müşahitlik yapmaya davet ediyoruz. Sadece iki saat ayırarak eğitimlerimize gelen tüm İzmirliler seçim sürecinin mevzuata uygun olarak yürütülmesi konusunda sandık kurullarına yardım edebilecek ve karşılaşılabilecek muhtemel usulsüzlüklere müdahale edebilecek durumda olabilir. Bu süreçte insanların tutanakları almayı yeterli gördüğünü, ıslak imzalı sayım tutanaklarını elde ettikten sonra bir şey olmayacağını düşündüklerini fark ettik. Ama aslında oy verme işlemi sırasında bir sürü hatalar ve usulsüzlükler yapılıyor. Örneğin seçim günü görevli olan kolluk personeli kayıtlı oldukları sandıklarda değil.

izmir-in-sandiklari-yerel-ve-ozgun-bir-sandik-guvenligi-calismasi-270643-1.Örnek 142 belgesi denilen belgeyle, görevli oldukları bölgedeki bir sandıkta oy kullanabiliyor. Ama sandık kurullarında bu konudaki bilgileri eksik olduğundan hatalı uygulamalar yapılabiliyor. Veya engelli bir seçmen oy kullanırken refakatçi olan vatandaşın birden çok kişiye refakat etmesi mümkün olmadığı halde buna aykırı davranışlarla karşılaşılabiliyor. Bunları bilmeyen pek çok sandık kurulu üyesi oluyor. Dolayısıyla burada bir kötüye kullanım olabiliyor. Biz eğitimlerimizde bu gibi önemli noktalar konusunda gerekli bilgilendirmeyi yaparak müşahitlerimize sandık başında bir nevi danışman gibi davranmalarını sağlıyoruz.

» Bugüne dek ne tür faaliyetler yürüttünüz?
CEREN: Çok az zaman kala başlamanın dezavantajlarını yaşıyoruz tabii ki, fakat hem gönüllülerimiz hem biz oldukça yoğun çalışıyoruz. Partilerin il başkanlıklarıyla, STK’lerle, üniversiteli arkadaşlarımızla görüşmeler yaptık. Eğitimler düzenledik düzenlemeye devam ediyoruz.

İlce ve okul sorumlularımızı yerleştirdik, müşahitlerimizi yerleştirmeye devam ediyoruz.

İzmir Barosu ile sandık güvenliğinde birlikte çalışmak için el sıkıştık ki bu referandum günü oldukça önemli bir fayda sağlıyor olacak. Süreç müşahitlerle sandıkta korunurken sağlanan koordinasyonla avukatlarımızın hukuki desteği ile tamamlanıyor olacak.

» Sisteminizde avukatların güçlü bir konumu var. Avukatlar nasıl çalışacak?
CEREN : Avukatların özellikle OHAL’de olduğumuz böyle bir süreçte referanduma gideceğimiz için önemi büyük. İzmir Barosu’na desteğinden dolayı teşekkür ediyoruz tekrar.

İzmir Barosu’nda kurulacak çağrı merkezi aktif olarak müşahitlere yanıt verirken, sandıklarda çıkabilecek sorunlara karşı gönüllü avukatlarımız sahada ilçe ve okul sorumlularıyla koordineli hukuki destek sağlıyor olacak.

Yani müşahitlerin şikayet ve itirazlarına rağmen kanunen hatalı yapılan bir işlemin ilçe secim kuruluna itirazını sağlayacak süreci avukatlarımız yönetiyor olacak.

» İzmir’de ne kadarlık bir alanın sandık güvenliğini sağlamayı planlıyorsunuz?
CEREN:
İzmir’in tüm ilçelerinde sandık güvenliği için çalışıyoruz. Tüm İzmirlilerden, İzmirli gençlerden ki İzmirlilerin duyarlılıkları yüksektir bu konularda gönüllü olmalarını bekliyoruz.

» İzmir’in Sandıkları’nın özgünlüğünü nasıl ifade edersiniz?
CEREN :
İzmir’in Sandıkları tamamıyla gönüllülük esasıyla hareket eden bir oluşum. Sandıkta tarafsız olarak süreci yöneten gönüllülerden ve avukatlardan oluşan bir gönüllü ordusu diyebiliriz. Bağımsız olmak, söz konusu sandık olunca daha da önem kazanıyor. Çünkü öncelikle, oy verme sürecinde kanunen propaganda yapamazsınız. Örneğin müşahit kartlarında parti logoları olduğu için onlar bile yakaya ya da görünür bir yere takılamaz, gerektiğinde gösterilmek üzere kolay bir yerde bulundurmanız gerekir. Bu yönümüz nedeniyle, seçime girmeye hak kazanmış partilerin olanaklarına ortak olabilme, bilgi alışverişi gibi avantajlarımız var.

Temelinde her oy için; eğer demokrasiye inanıyorsak ve savunduğumuz buysa, öğrendiğimiz bilgiler ve kanunlar ışığında ama her şeyden önemlisi vicdanen doğru olanı yapıp oyları ve sandıkları koruyor olacağız.

SEMİH : Bunun yanında İzmir’in Sandıkları’na özgün niteliğini veren diğer bir önemli özelliği de yerel bir girişim olması. Kısa sürede ortaya çıkıp genişlemesini de İzmir’de, İzmir insanının yaşam tarzına uygun şekilde çalışmasına ve İzmirlilerin duyarlılığına bağlayabiliriz. Bunun yanı sıra daha önceki girişimlerden farkı ise Baro ile işbirliği yapılmış olması, önceki girişimlerde gönüllü avukatlar, organizasyon bünyesinde koordine okurken İzmir’in Sandıkları İzmir Barosu’nun desteğiyle avukat yardımından faydalanacak. Böylesi bir birlikteliği Türkiye’de sadece biz gerçekleştirebildik.

» Türkiye’de son 3 yılda 5 kez sandığa gidildi. 16 Nisan’dan sonra da bu devam edebilir. Siz 16 Nisan’dan sonra da devam edecek misiniz?
CEREN:
Öncelikle referandumdan süreci maksimum doğru yönetebilmiş olarak çıkıp sonrasında tüm gönüllülerimizle görüşerek daha da güçlü şekilde bir sonraki seçimlerde de İzmir’de sandıkları koruyor olmak istiyoruz.