İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hazırlıkları tamamlanan “İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” ve “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı”nı açıkladı. Soyer, “Dirençli olmanın yolu doğayla uyumdan geçiyor” dedi.

İzmir’in ‘Yeşil Eylem Planı’ açıklandı

AYCAN KARADAĞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’ ve ‘İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı’nı tanıtımı için Tarihi Havagazı Fabrikası’nda toplantı düzenledi. Pandemi ve iklim krizinin insanın kendisiyle ve doğasıyla yüzleşmesini sağladığını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de son iki yılda pandemiyi ve doğal afetlerin hemen her türlüsünü yaşadığını söyledi.

İzmir’in 4.5 milyon nüfusu, büyüyen sanayisi ve ticaret hacmi ile Türkiye ekonomisini kalbi olduğunu dikkat çeken Soyer, “Bugünkü stratejinin ana gayesi, İzmir’i var eden bu iki temel özelliği, ekolojik zenginliğini ve ekonomisini bir arada geliştirebilmek. Böylece, İzmir’in doğal afetlere karşı dirençli bir şehir olmasını sağlamak. Şehrimizde insanların ve tüm diğer canlıların yaşam hakkını korumak. Kentsel ve kırsal alanları bir bütün halinde planlamak. Kentsel tasarımın ana odağını, metropol merkezi yerine kenti ve kırı birbirini bağlayan geçiş sathına taşımak. Böylelikle, doğal afetlerin ve kentsel saçaklanmanın en ağır tahribatı verdiği kent ve kır geçiş hattını kaderine terk etmek yerine; ekoloji ve ekonominin müşterek gelişiminin, yani şehrin dirençliliğinin anahtarı haline getirmek” diye konuştu.

4 TEMEL İLKE VURGUSU

İzmir’in doğayla uyumlu yaşam stratejisini hazırlarken 4 temel adım belirlediklerini aktaran Soyer, bunların ilkinin ise doğanın şehre nüfuz edebilmesi olduğunu açıkladı. Soyer, kent içerisindeki yeşil alanlarda egzotik bitki türleri yerine, Akdeniz’in ve İzmir’in bitki türlerini kullanmaya başladıklarını söyledi.

Belirledikleri beş yeşil koridorla şehir ve kırsal alanları birbirine bağlayarak doğanın şehre nüfuzunu hızlandırdıklarını aktaran Soyer, “Bu ilkeyle yapımına başladığımız Mavişehir’deki Flamingo Doğa Parkı, Gediz Deltası’nın kuş türlerini şehrin içinde görebileceğimiz benzersiz rekreasyon alanı olacak. İkinci uygulama başlığımız ise, insanların doğaya nüfuzunu yönetmek. Yani şehrimizde yaşayan insanların kırsal alanlara doğal dengeyi bozmayacak, zarar vermeyecek şekilde erişimini sağlamak. İzmir’in çeperinde 35 tane Yaşayan Park kurma çalışmamız, bunun en önemli örneklerinden biri. Üçüncü başlığımız, İzmir’de döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız. Döngüsel ekonominin diğer bir ayağında, katı atıklardan elektrik üreten sistemleri il genelinde yaygınlaştırıyoruz. Çöpü bir atık değil, ekonomik bir kaynak olarak değerlendiriyoruz. Son uygulama başlığımız, İzmir’deki kırsal alan ile metropol alanı arasındaki kültürel bağlantıları güçlendirme hedefimiz. Şehir merkezinden kırsal alanlara uzanan beş ‘İzMiras Rotası’, bunun en önemli örneklerinden biri. Bu rotaları inşa ederek, şehir merkeziyle kırsal alanın kültürü arasında bağ kurmayı ve sosyal açıdan birbirinden kopuk farklı mahalleleri birbiriyle buluşturmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

izmir-in-yesil-eylem-plani-aciklandi-854396-1.

Son olarak Soyer şunları dile getirdi: “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı ise, gururla ifade etmeliyim ki Türkiye’de ilk defa İzmir için hazırlandı. Bu iki planın özeti mahiyetinde olan Doğayla Uyumlu Yaşam Stratejimiz, İzmir’in bu alandaki tüm eylemlerini bütünleştiren bir ufuk tarif ediyor ve 25 yenilikçi proje örneği sunuyor. Bu projelerin çok daha fazlası, Yeşil Şehir Eylem Planı ve İklim Eylem Planı’mızda yer alıyor. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda şu üç noktaya varmayı hedefliyoruz; Doğal afetlere dirençli bir şehir olmak, refahı artırmak ve adil paylaşımını sağlamak, biyolojik çeşitliliği korumak. İzmir’de doğayla uyumlu bir yaşam sürmek için attığımız adımların ülkemize ve dünyaya ilham vermesini diliyorum.”