İzmir Tabip Odası, Covid-19 salgınının yaşandığı günlerde kamu kurumlarında kronik hastalığı bulunan çalışanların idari izinli sayıldığının ancak özel sektördeki kronik hastalığı bulunan çalışanlarla ilgili herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını belirterek, bu durumun çalışanlar arasında ayrımcılığa yol açtığını vurguladı

İzmir Tabip Odası: Çalışanlar arasında ayrımcılık yapılıyor

BİRGÜN İZMİR

Covid-19 salgını tüm Türkiye’deki çalışanları etkiledi. 3 milyon kamu çalışanının çalışma koşullarına ilişkin Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı açıklama yaparak, genelge çıkarttı. Ancak kamu kurumlarının dışında kalan 16 milyon aktif sigortalı çalışan işçilerin çalışma yaşamına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

Covid-19 virüsünün çalışanlar arasında bulaş riski olarak ayrım yapmadığını vurgulayan İzmir Tabip Odası, özel sektörde çalışan ve kronik hastalığı olan işçilerle ilgili bir karar alınmamasına tepki gösterdi. İzmir Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada, kronik hastalığı bulunan çalışanlara yönelik tedbirler konusunda çalışanlar arasında ayrımcılık yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, “Covid-19 Kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler konulu 2020/8 Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile; ‘kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari izinli sayılacaktır. İdari izinli sayılanlar bu sürede görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılacak; bunların mali ve sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük hakları saklı kalacaktır. ‘kararı alınmıştır. Ancak özel sektörde çalışan kronik hastalığı olan işçiler, izinli sayılanlar arasında yer almamıştır” ifadeleri kullanıldı.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞINA ÇAĞRI

İş yeri hekimlerinin sorumluluk konusunda uyarı yaptığı belirtilen açıklamada, “Kronik hastalığı olan ve evlerine gönderilen işçilerin yeniden çalışma yaşamına katılmaları konusunda herhangi bir açıklama veya genelge yayımlanmamıştır. Bu nedenle, işyeri hekimleri ne yapacakları konusunda tereddüt yaşamaktadırlar. Ayrıca, özellikle küçük-orta ölçekli birçok işletmede işyeri hekimi bulunmamaktadır. Salgın tüm çalışanları etkilemektedir. Çalışanlar arasında böyle bir ayrımcılık salgınla mücadeleye ve topluma zarar vermektedir. Oysa salgınla mücadelenin, dayanışma içinde, kimse geride bırakılmadan, çalışanların özlük haklarını korumaya özen göstererek sürdürülmesi gerekmektedir” denildi.

Çalışanlar arasındaki ayrımcı uygulanın son bulması gerektiği kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Özel sektörde çalışanlardan kronik hastalığı olanların herhangi bir hak kaybı yaşamadan izinli sayılmalarının sağlanması, kişinin anayasal temel hakları arasındaki yaşam ve sağlık hakkı ile çalışma hakkının korunması açısından değerlidir. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı, çalışanlar arasındaki ayrımcı uygulamaya son vermeye ve kronik hastalığı bulunan işçilerin çalışma yaşamlarına ilişkin genelge yayımlayarak, işçileri ve işverenleri acilen bilgilendirmeye çağırıyoruz”