İzmir Tabip Odası, kamu ve özel sağlık kurumları ile işyerlerinde görevli hekim ve sağlık çalışanları, COVİD-19 pozitif tanısı aldıklarında, İş kazası ve meslek hastalığına dair resmi bildirimler yapılmadığını hatta ölen hekimler ve sağlık çalışanlarının bile bildirimlerinin yapılmadığı açıkladı

İzmir Tabip Odası: COVİD-19'un meslek hastalığı olarak kabulü haktır


BİRGÜN İZMİR

Türkiye'de çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı COVİD-19 nedeniyle hastalandı hatta hayatını kaybetti. İzmir'de bugüne kadar hiçbirinin iş kazası ve meslek hastalığı olarak kurumlar tarafından bildirim yapıldığı öğrenilmedi ve bu konuda Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da bir açıklama yapılmadı.

İzmir Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada, kamuda çalışan hekim ve sağlık çalışanları için kurumun Sağlık Müdürlüğü Çalışan Sağlığı Birimi ve SGK’ya, özel sağlık kurumlarında çalışan hekim ve sağlık çalışanları için kurumun SGK'ya, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) ve işyerlerinde çalışan hekim ve sağlık çalışanları için şirketlerin SGK'ya ve aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ve sağlık çalışanları için bağlı bulundukları sağlık müdürlükleri tarafından bildirim yapılması gerektiğini ancak bu konularda hiçbir bildirim yapılmadığını belirtti.

Yapılması gereken bildirimlerin iş kazası ve meslek hastalığına bağlı olarak hak sahiplerinin sahip olacağı haklara erişim açısından önem taşıdığı belirtilen açıklamada, "Sağlık hizmeti sunucuları, kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorundadır. Sağlık çalışanlarında görülen COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kaydedilme/kabul edilmesi, tüm sağlık giderlerinin %100 karşılanması, hiçbir katkı payının alınmaması, geçici ya da kalıcı iş göremezlik durumunda tazminata hak kazanmak, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi demektir. Vefat durumunda, hak sahiplerine gelir bağlanması da bu koşullarda mümkün olacaktır" denildi.

COVİD-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesinin bir hak olduğu vurgulanan açıklamada, " Olağan koşullarda meslek hastalığına başvuru sürecinde işletilecek olan süreçler sağlık çalışanları açısından kolaylaştırılmalı; pandemi sürecinde 'doğrudan kabul edilme' yönünde bir işleyiş uygulanmalıdır. Çünkü COVID-19 ile enfekte olmuş kişi sayısının bu kadar yüksek olduğu koşullarda mesleği, gerçekleştirdiği işi gereği yakın temas dolayısıyla, yüksek risk altında olan sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanması çevresel/toplumsal etmenlerden değil, doğrudan çalışma ortamlarından kaynaklanmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

İzmir Tabip Odası'nın talepleri ise şu şekilde;

► Sağlık Bakanlığı, İVEDİ OLARAK, hekim ve diğer sağlık çalışanlarının Covıd 19 nedenli iş kazaları ve meslek hastalıkları bildirimlerinin yapılması için tüm sağlık müdürlüklerine açıklayıcı yazı göndermelidir. Sağlık personeline bildirim yapıldığına dair bilgi verilmelidir.

► Sosyal Güvenlik Kurumu, İVEDİ OLARAK, sağlık çalışanlarının Covid-19 nedenli iş kazası ve meslek hastalıklarında uygulamaya yön verecek bir uygulama rehberi hazırlamalı ve kamuoyuna bir açıklama yapmalıdır.

► Corona Virüs Bilim Kurulu, bu önemli konuda bir değerlendirme yapıp Sağlık Bakanlığını ve ilgili kurumları harekete geçirmelidir.

► Hekim ve diğer sağlık çalışanlarının Covid-19 nedenli iş kazaları ve meslek hastalıklarında gerekli önlemleri almayan, koruyucu malzeme temin etmeyen sağlık kuruluşları ve hekim çalıştıran şirketlere gerekli hukuksal girişimler ilgili Bakanlıklarca başlatılmalıdır.

► PCR testi negatif ancak tüm klinik bulguları Covid-19 olan ve buna uygun protokol ve tedavi uygulanan bazı hekim ve sağlık çalışanlarının ölüm nedeni olarak atipik pnömoni ve benzeri başka kodlarla tanı yazılmaktadır. Bu durumun ve yaklaşımın düzeltilmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde, kendisi de hekim olan Sağlık Bakanı’nı tarih önünde kayıtlara geçeceğiz ve konunun takipçisi olacağız.