İzmir tarihinin en büyük projesi için düğmeye basıldı

AYCAN KARADAĞ

İzmir tarihinin en büyük yatırımının finansmanı için ilk büyük adım atıldı. Üçyol ile Buca'yı birbirine bağlayacak 13,3 kilometrelik metro projesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında, bugün 80 milyon avro tutarında finansman yetkilendirme sözleşmesi imzaladı. Bu yetkilendirme sözleşmesiyle birlikte EBRD'nin uluslararası satın alma politikaları ve kurallarına tabi olarak ihale çalışmalarına hemen başlanabilecek. Proje kapsamında 2020'de ihaleye çıkılarak temelin atılması planlanıyor. Protokulun ardından İzmir Şehir Eylem Planı(YŞEP) bilgilendirme toplantısı İzmir'deki bir otelde gerçekleşti.

160 MİLYON AVROLUK 3 YATIRIMDA DA BERABER ÇALIŞIYORUZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen protokolü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Başkan Vekili Şule Topçu Kılıç imzaladı. İmza töreni öncesinde söz alan Başkan Vekili Kılıç, “Banka olarak Türkiye’de artık daha da çok bilindiğimizi düşünüyorum ve Türkiye’nin en büyük destekçisi durumundayız. Türkiye’de 11 milyon doları geçmiş bir yatırımımız söz konusu. 300’den fazla projede finansman olduk. 2009’dan beri varız ve en önemli önceliğimiz özel sektörü desteklemek oldu. 2019 yılını 1 milyon avro olarak tamamlayacağız ve bunu devam ettirmeye çalışıyoruz. Temmuz ayında Türkiye ülke stratejimiz yenilendi ve en büyük önceliğimiz 4 başlıkta belirlendi; ilki sermaye piyasaların kuvvetlenmesi, ikici Türkiye’de bilgi ve teknoloji ekonomisini desteklemek ve Türkiye’nin uluslararası piyasalarda daha güçlü hale gelmesi. Üçüncüsü de kapsayıcılık bunun içinde kadın ve genç kapsayıcılığı da var. 4’ncüsü de yeşil ekonomiyi destekleyen ve iklim değişikliğine karşı önlem alan yatırımları desteklemek. Bu çerçevede 11 belediye ile Türkiye’de çalışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 160 milyon avroluk 3 yatırımında da beraber çalışıyoruz. Bugün de 4. Projemizin imzasını atacağız. Nice projede beraber çalışmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

BU KREDİ BİR CANSUYU

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir tarihinin en büyük projesinden söz etiklerini ifade ederek, “Gerek bütçesi, gerek inşaatı gerekse İzmir’e kattıkları açısından çok büyük bir proje olacak. Aslında koşullar o kadar olumsuz görünüyor ki. Tüm dünyada ve Türkiye’de derinleşen bir kriz var ama bu kadar büyük bir projeyi başlatmanın onuru ve gururunu yaşıyoruz. 80 milyon avroluk bu süreç başlayacak ve bundan sonrasının önünü açacak. Projenin toplam maliyeti 1 milyar 70 milyon dolar. Böyle büyük bir bütçesi olan projemizde bundan sonra da İzmir’in dünya standartlarında bir kent olmasında en önemli adımlardan biri, işte bu projemizdir. İzmir’de böyle bir projeyi başlatıyor olmak çok heyecan, onur ve mutluluk verici. Bu proje İzmir kent içi ulaşımını da çok daha rahatlatacak ve İzmir’in dünya kenti olmasında çok büyük bir eşik aşılmış olacak. Bu proje bugün yola çıkıyor, 5 yıl içinde o metronun hareket etmesini hedefliyoruz. 2020 içinde de kazmayı vuracağız. Bugünden itibaren de uluslararası bir ihale sürecine gireceğiz ve temmuz ayında da inşaatın başlamasını hedefliyoruz. Bundan sonra finansman kaynağı rahatlayacak. Birçok kuruluş EBRD’nin adım atmasını bekliyordu ve atıyorlar. Bu bir can suyu ve önümüzü de açacak. İzmir’e hayırlı olmasını diliyorum. Bu proje hiçbir zaman başlamayabilirdi, bize verilen bu yüzde 10’luk kredi çok önemli ve vadesi de çok uzun vadeli 15 yıl vadeli ve 4 yıl geri ödemesiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinde sadece İzmir kendi metro hattını yapıyor ve böyle de devam edecek. Bunu biz yapacağız ama uluslararası finansmanla karşılanacak üstelik tamamı bu şekilde karşılanacak” ifadelerini kullandı.

38 ÜLKEDEN 35 BELEDİYE SEÇİLECEK

Protokulun ardından İzmir Şehir Eylem Planı(YŞEP) bilgilendirme toplantısı İzmir'deki bir otelde gerçekleşti. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Başkan Vekili Şule Topçu Kılıç, yeşil eylem programları çalışmalarının başarılı gittiğini vurgulayarak, “2009 yılında Türkiye’de ilk ofisimizi açtık. 300’den fazla finansın içinde yer aldık. Daha önce hep özel sektöre destek oldu ama belediyelerle de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile hep çok iyi çalıştık. 4. Projemiz ile sabah yaptık. Yeşil şehirler eylem programımız var. 38 ülkeden 35 belediye seçilecek. 1 buçuk milyar kaynak aktarılacak. Şehirlerin öncelikleri belirlenecek ve aksiyonları oluşturacak. Sürdürülebilir bir altyapıyı desteklemeye çalışıyoruz. Bu yüzden ya ulaşım ya atık su ya da çevre oluyor. İzmir, Türkiye’de bu programa katılan ilk belediye. Rol model olacak. İklim değişikliği müdürlüğü kurulda İzmir’de. Bu da çok heyecan verici. Her türlü alt yapının olduğu bir kent olur” şeklinde konuştu.

SAĞLIKLI, TEMİZ ÇEVREYE SAHİP DOĞAYA UYUMLU İZMİR YARATACAĞIZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, doğayı insan elinin kirlettiğini vurgulayarak, “Yeşil şehirler eylem planı çalışması aslında temel bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. İklim krizi, doğanın tahribatı gezegenimizin her tarafında bütün canlıların yaşamını tehdit ediyor. İnsanlığın nüfusu son 50 yılda 2 misli arttı ama aynı sürede yaban hayat yüzde 60 tan fazla azaldı. Doğada yarattığımız herhangi bir tahribat suları, ormanları tüm yaşam alanlarını kirletiyor, iklimi değiştiriyor ve gezegenimizi felakete sürüklüyor. Dünyanın her köşesinde ekoloji hareketleri, sivil toplum kuruluşları, aktivistler, sanatçılar, akademisyenler bu felakete karşı uzun bir süredir gezegeni koruyabilmenin mücadelesini sürdürüyor. Merkezi ve yerel idarelere de birtakım görevler düşüyor. İBB bu konuda kapsamlı çalışmalar yürütüyor” dedi.

DOĞANIN HAKLARINI KENDİ HAKLARIMIZ GİBİ SAVUNURSAK KURTARABİLİRİZ

Soyer son olarak şunları dile getirdi:

“EBRD yeşil şehirler programı kapsamında yeşil şehirler eylem planı hazırlanması için 300 milyon avro bir hibe desteği sağlıyor. Bu destek Türkiye’de ilk kez İzmir için sağlandı. Bir yıl sürmesi planlanan projenin 2 Mayıs 2019 tarihinde başladı. Bu planın uygulanmasıyla su, biyolojik çeşitlilik, toprak, iklim değişikliği programının yer aldığı sorunlara yönelik eylemler oluşturmayı planlıyoruz. Bu plan kapsamında ulaşım, enerji, sanayi, su kullanımı gibi insan kaynaklı zorlayıcı etkilerin hava, su, toprak, yeşil alanlar, iklim gibi doğa üzerindeki etkileri inceleniyor. Bu baskıların azaltılması için bir ekolojik ekonomik politikaların yer alacağı karşılık strateji oluşturulması amaçlanıyor. Doğadaki tüm yaşamlar birbirinden koparılmayacak kadar birbirine bağlıdır. Gezegenimizde yaşamı tehdit eden her türlü felaketten doğanın haklarını kendi haklarımız gibi savunursak kurtarabiliriz.”

NÜFUS ARTIYOR AMA SU AZALIYOR

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Levent Kurnaz ise, “Ortalama sıcaklar için canlılar için önemli sıcaklığın düz gitmesi. Düz seviyeye olursa ona göre çalışma yapacağız. Kasım ayından Aralık’ı tahmin edebiliyoruz. Eğer ki sıcaklılar değişkenlik gösterirse tahmin etmemiz zorlaşıyor. Son dönemde sıcaklık normal giderken birden yükselme gösterdi. Çılgınlar gibi karbondioksit salıyoruz atmosfere. Devlet olarak önlem alması lazım. Hatta dünyanın bir şey yapması lazım. İkicisi de olarak kendimizi korumamız lazım. Gelecekte ne yapacağımızı konuşuyoruz. Ne yapacağımız sizinle alakası var. Bugün devam ettiğimiz gibi yaşarsak 7 derece ısınıyor ve yağış yüzde 30 azalıyor. Nüfus artıyor ama su azalıyor. 1933’de 15 milyon kişiydik. Şimdi 85 milyonuz. Su azaldı nüfus artı. Planlarımızı uzun vadeli yapmalıyız” diye konuştu.