Google Play Store
App Store

İzmir Yaşam Alanları, Çernobil faciasının 39. yılında nükleer santral projelerine karşı bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, enerji ihtiyacının toplum yararına, çevreyle uyumlu ve kamusal bir planlamayla karşılanması gerektiği vurgulandı.

İzmir Yaşam Alanları: Nükleere hayır, yaşama evet
Fotoğraf: AA

İzmir Yaşam Alanları, 26 Nisan 1986’da meydana gelen Çernobil Nükleer Santralı felaketinin 39. yıldönümünde bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, Türkiye’de devam eden nükleer santral projelerine tepki gösterildi. Akkuyu, Sinop ve Trakya’daki girişimlerin kamu yararını hiçe sayan siyasal tercihler olduğu belirtildi.

İzmir Yaşam Alanları, enerji üretiminin toplum yararını gözeten, yenilenebilir kaynaklara dayalı ve kamu hizmeti olarak örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Enerji kullanımının bir hak olduğu gerçeğinden hareketle, toplumun sağlıklı ve adil bir yaşam sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerjinin üretim ve sunumu kamusal bir hizmeti gerekli kılmaktadır. Elektrik enerjisi, yenilenebilir kaynakları ön planda tutan, arz güvenliği sağlanmış, ulaşılabilir ve ekonomik olmalıdır. Toplumla barışık, kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen ve çevreyle uyumlu enerji politikaları tercih edilmelidir."

"UZAK DURULMALI"

Ayrıca, sektörün taşeronlaştırılmasına ve güvencesizleştirilmesine de dikkat çekilen açıklamada, “Enerji alanında özelleştirme, piyasalaştırma ve güvencesiz çalışma koşullarını yaratan taşeronlaşma uygulamalarından acilen vazgeçilmelidir” ifadelerine yer verildi.

Nükleer enerjiye karşı net bir tutum ortaya konan açıklamada şu çağrı yapıldı:

"Dışa bağımlılığı daha da artırıcı etkisi olan, atık sorunu çözümlenememiş, bünyesinde birçok risk taşıyan ve gelişmiş ülkelerin bile terk etmeye başladığı nükleer enerji santrali hayalinden kesinlikle uzak durulmalıdır."

"VAZGEÇİN"

Basın açıklamasının sonunda, ülkenin enerji politikalarının kamusal yararı esas alan bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.

İzmir Yaşam Alanları şu sözlerle çağrısını yineledi:

"Elektrik enerjisinde üretimden tüketime kadar geçen süreçte merkezi bir planlama anlayışını benimseyen, kamusal yararı ön planda tutan, yenilenebilir ülke kaynaklarından yararlanmayı hedef alan ve ulusal çıkarları gözeten, kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen, toplumla barışık bir enerji politikasından yanayız. Taraf ve muhatap olarak diyoruz ki, ülkemizde nükleer santral kurma girişiminden hızla vazgeçilmelidir."