İzmir’de emeğin direnişi büyüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelen DİSK Genel-İş Sendikası Şubeleri, güvenlik soruşturması nedeniyle işten atılan Barış Aras ve taşeron modüler tuvalet temizlik işçileri, ortak eylem düzenledi. Eylemde, mücadelelerinin süreceği vurgulandı.

BİRGÜN EGE
DİSK Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 Nolu Şubeleri, güvenlik soruşturması nedeniyle işten çıkarılan Barış Aras ve taşeron modüler tuvalet temizlik işçileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güvencesiz çalışma ve işten çıkarma uygulamalarına karşı birleşti. Egemenlik Evi önünde bir araya gelen işçiler, ortak bir eylem gerçekleştirdi.
Eylemde konuşan Disk Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, 3 gündür devam eden direnişin sebeplerini şu sözlerle anlattı: “7 Ocak’ta maaşlarımız geç ödenmeye başlandı ve bu durumu protesto etmek için eylem yaptık. Ancak bu eylemin ardından işveren, arkadaşlarımız üzerinde baskılar uygulamaya başladı. Tutanaklar tutulmasının ardından 148 arkadaşımız işten çıkarıldı. Biz bu haklı mücadelenin sonuna kadar yanındayız. 148 arkadaşımızın geri alınması için mücadelemizi sürdürüyoruz.”
Belediyenin kamuoyuna, toplu iş sözleşmesinden (TİS) kaynaklı eylem yapıldığına yönelik açıklama yaptığını vurgulayan Gül, “Sanki biz 148 arkadaşımız için direnmiyoruz, TİS için eylemdeymişiz gibi açıklama yapıyorlar. TİS sürecimizin sonuçlanmasına daha üç buçuk ay var. Bugün AKP’ye haksızlık ve hukuksuzluğu söyleyenler, aynı haksızlık ve hukuksuzluğu belediyemizde bize yansıtıyorlar. Biz buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.
Öte yandan 37 gündür direnen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait tuvalet ve bebek bakım merkezlerinin temizliğini yapan Eseray Temizlik Şirketi'ne bağlı taşeron modüler tuvalet temizlik işçileri ise, “Sözde belediyelerinde taşeron çalıştırmayan Cumhuriyet Halk Partisi, yıllardır bizleri kendi belediyesinde taşeron olarak çalıştırıyor. Bunu da bizler hiç yokmuşuz gibi davranarak yapıyor. Bizlerin asıl patronu olan İzmir Büyükşehir Belediye başkanı sayın Cemil Tugay'a buradan sesleniyoruz; kanunda gösterilen alt işveren ve asıl işveren ilişkisi kapsamında bizim asıl sorumlumuz İzmir Büyükşehir Belediyesi'dir” diye konuştu.
PATRON AYNI, İHALELER FARKLI
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Biz açlık sınırında maaşla, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Taşeron patronu hiçbir şeye dokunmadan milyonlarca lira para kazanıyor. Üstelik yıllardır aynı patron farklı şirketlerle ihaleye giriyor ve kazanıyor. Yani özetle bizlerin alın teri, İzmir halkının parası patronlara aktarılıyor. Üstelik bizler güvenceli çalıştığımızda belediyeye daha fazla ekonomik yük binmeyecek aksine belediyenin yüz milyonlarca lirası taşeron patronunun cebine gitmek yerine belediyenin kasasında kalacak ve İzmir halkı için kullanılacak. Bunun farkında olarak mücadelemizi kazanana kadar devam edeceğiz.”
İŞE İADE TALEBİ
Açıklamada, güvenlik soruşturması nedeniyle işten çıkarılan ve 84 gündür mücadeleyi sürdüren Barış Aras’a yönelik ise, “14 Kasım'dan bugüne egemenlik binası önünde direniyor. Kör gözlere, sağır kulaklara seslenerek adalet istiyor. Nedir güvenlik soruşturması; belediyelerin işçilerin hukuki durumunu öğrenmek için valiliklerden istediği bilgi. Peki valilik işçi için çalıştırılıp veya çalıştırılmayacağı yönünde bir karar veriyor mu? Hayır. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendisine vazife çıkartıp kendi emekçisini bir çırpıda harcıyor” denildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Barış Aras'ı hukuksuzca işten çıkardığını açıkça kabul ettiği vurgulanan açıklamada, “Burada hasımhane bir tutum var. Yalan, yanlış bilgi yayıyor. Valilikten gelen yazıda, ‘Çalıştırılamaz’ dediğini söylüyor. Korkularına gizlemek için sorumluluğu valiliğin üzerine atıyorlar. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay göreve geldiğinden bugüne belediye binası önünden ve İzmir sokaklarından sloganlar eksik olmuyor. 5 milyon İzmirlinin sorunuyla ilgileneceğine emekçilerle uğraşıyor. Barış Aras hukukun uygulanmasını ve işinin geri iade edilmesini istiyor” ifadelerine yer verildi.
ÇAĞRIDA BULUNDULAR
Kış şartlarında, İzmir'in merkezinde emek mücadelesi verildiğinin altını çizen işçilerin açıklaması, “Tüm halkımızı, sendikaları, siyasi kurumları, demokratik kitle örgütlerini bu direnişleri sahiplenmeye ve sorumluluk almaya davet ediyoruz” çağrısıyla son buldu.