Google Play Store
App Store

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş arasında 23 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma çıkmaması üzerine emekçiler greve çıktı. Grevdeki işçiler, "Yoksullukta eşitlenmek istemiyoruz" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
İzmir’de hayat durdu: 23 bin işçi grevde!

İlayda SORKU

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan 23 bin belediye işçisi, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine greve çıktı. Grev kararı sonrası kent genelinde temizlikten ulaşıma kadar birçok alanda aksama yaşandı.

DİSK Genel-İş Sendikası’nda örgütlü işçiler, sabah saatlerinde Basmane’de toplandıktan sonra Kültürpark’a yürüdü. Kültürpark’ta bulunan 1 Nolu Hol önünde konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Dışarda bize ‘istediğiniz ücret çok’ diyorlar. Biz de diyoruz ki bizim aldığımız maaşlar çok değil. Sizin aldığınız ücretler az. Gelin sendikalı olalım. Sizin ücretlerinizi de insanca yaşanabilecek seviyeye getirelim” dedi.

"Biz halkın parçasıyız" ifadelerini kullanan Sarı, şöyle konuştu: “Hepiniz bu kentin çeşitli ilçelerinde oturuyoruz. Bizi komşumuzla, mahalledeki arkadaşlarımızla karşı karşıya getiren zihniyete hep birlikte dur diyoruz. Bizden oy isterken onlar halk siz işçisiniz mi diyorlar? Yoksa bizlerin oylarına talip olduklarında kapımıza mı geliyorlar? Biz bu halkın parçasıyız. Bizi halktan ayrı tutamazsınız.”

Grev sürerken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın 'Sendika temsilcilerine çağrımdır; Aklı selimle konuşmaya ve uzlaşı arayışına devam edelim. Sizleri bekliyorum' şeklindeki çağrısı üzerine sendika masaya döndü. Taraflar gün içinde yeniden bir araya geldi, görüşmeler sürüyor.

Grev alanında konuştuğumuz belediye işçileri, süreci şu sözlerle aktardı: “Büyükşehir’de uzun zamandır genel grev kararı alınmamıştı. Masada uzlaşma sağlanamayınca grev kararı çıktı. Belediyenin açıklamaları gerçeği yansıtmıyor, işçileri halkın önüne atıyor. Bize teklif edilen ücret en az 46 bin lira. Oysa İZENERJİ ve İZELMAN’da aynı işi yapan teknik personel 46 bin alırken, İZDOĞA gibi şirketlerde aynı koşullarda çalışanlar 81 bin lira alıyor. Aynı okuldan mezun, yan yana çalışan işçiler arasında bu kadar fark olması kabul edilemez. Burada kamu yararını her zaman gözetiyoruz. Elbette kamu zararı uğratmayacak şekilde anlaşılmalı ama insanca yaşayacak koşulları yaratmak da gerekiyor bu süreçte.”

"DOKTOR DEĞİL BELEDİYE BAŞKANI"

Belediye tarafından yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını aktaran işçiler, şunları belirtti: “Belediye, ‘60 bin verdik, kabul etmediler, 80 istiyorlar’ dedi ama bu doğru değil. Şu an bize teklif edilen rakam 46 bin lira. Teşvik primi konusu da çarpıtıldı. 46 yevmiye yıl boyunca alınan bir ödeme, aylık 4-5 bin liraya denk geliyor, sanki her ay alınıyormuş gibi sunuldu. Cemil Başkan diyor ki, ‘Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir, duyulmamıştır, örneği yoktur. Paris’te yoktur, İngiltere’de yoktur’ diyor. O kadar uzağa gitmeyelim, Torbalı’ya gidelim bakalım. Torbalı’daki tüm fabrikalarda işe devam teşvik primi var. Cemil Başkan doktor olarak da değerlendiriyor sanırım. Hasta birinin işe gelip hastalığını yaymaması gerekiyor diyor. Bu açıdan baktığımızda haklı ama şu an doktorluk yapmıyor, belediye başkanlığı yapıyor. İşçileri yönetiyor, bir kenti yönetiyor.”

"YOKSULLUKTA EŞİTLENMEYELİM"

Belediyenin yüzde 30 zam teklifine karşın yüzde 45 istediklerini vurgulayan bir emekçi, “Belediye inat ediyor, ‘ben diyorum, benim dediğim olacak’ diyor. O yüzden şu an işçi sınıfının gücünü görüyoruz. Çöpler toplanmıyor, otobüsler çalışmıyor. Biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Hayatın ne kadar pahalı olduğunu biliyoruz. Asgari ücret üzerinden değerlendirmemek gerekiyor. Asgari ücret zaten olmaması gereken bir ücret, bir yoksulluk ücreti. Biz yoksullukta eşitlenmek istemiyoruz. Biz zenginliği paylaşmak istiyoruz, refahı paylaşmak istiyoruz. Bugün benim de İZELMAN’ın kreşlerinde çocuğum var ve onun öğretmenleri de grevde. Grev benim de hayatımı etkiliyor ancak ben buradan bir öfke duymuyorum. Bu işin bedeli budur. Hayat durur, kent durur. Gittiği yere kadar da gideceğiz” dedi.

MASAYA İKİ KERE GELDİ

“Ülkenin içinden geçtiği durumlarda belediyeyi de böyle bir şeyle baş başa bırakmak istemiyoruz, İzmir’de biz bir yerel yönetim örneği yaratmak istiyoruz” ifadelerini kullanan bir başka işçi ise şunları kaydetti: “Ancak maalesef bu anlayışlı, bu hoşgörülü tavrımız hiçbir zaman karşılık bulmuyor. Cemil Başkan sadece iki toplantıya katıldı. Altı aylık bir süreçten bahsediyoruz. Hiçbir zaman meseleyi çözmek üzere masada olmadı. Biz de greve çıkacağımızı ve bu yoldan dönmeyeceğimizi söyledik. Bugün o söylemlerimiz vücut buldu. Arkadaşlarımız grev halaylarında, türkülerini marşlarını söylüyorlar. Bu yoldan dönmeyeceğiz. Biz kazanacağız. Tüm sınıf arkadaşlarımızı da mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz.”

TUGAY: TALEPLERİYLE UZLAŞMAM, UZLAŞAMAM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'sa Egedesonsöz’e dün akşam yaptığı değerlendirmede "sendika ile doğrudan görüşme noktasında bir randevu durumunun olmadığını ve olası grev ile ilgili kriz masası oluşturduklarını" açıkladı. Tugay, “yüzde 20’leri falan hedeflediğimiz bir durum vardı. Bunu yüzde 30’lara çıkardık. Daha fazlası için bütçemiz yok" dedi.

"Ben sonuçta patron değilim yani. Cebimden çıkarıp da vermiyorum ya da işçilerden alıp da kendi kârımız olarak bir tarafa koyacak değiliz. Bütçe yönetiminde bunun karşılığı yok ve yani arkadaşlarımızın taleplerine ‘olur’ diyemiyoruz" ifadelerini kullandı. Tugay sosyal medyadan ise, "Bu grevin başlamadan veya bir an önce bitmesi için her şeyi yapmaya hazırız, kamuyu koruyan, kamu kaynağını koruyan, iktidarın silkeleme politikalarına karşı dayanışma ruhunu güçlendiren her teklife de açığız. Sendikanın bu taleplerinde ısrar etmeyeceğini umuyorum, bu taleplerde işçiler ve emek lehine bir kazanım sağlanmayacağı açıktır. Kamu vicdanı da bu noktada sendikayı desteklemeyecektir. Ben de sendikanın bu talepleriyle uzlaşmam, uzlaşamam" açıklamasını yaptı.

"BAHSİ GEÇEN RAKAMLARIN KONUYLA HİÇBİR İLGİSİ YOK"

Açıklamanın ardından sendika binasında basın açıklaması yapıldı. Sendika binasında yapılan açıklamayı Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül okudu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde bahsi geçen rakamların konuyla hiçbir ilgisinin olmadığını ifade eden Gül, "Kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle bu kentte ve kentliye hizmet ürettiğimiz mahalledeki komşumuzla, sokaktaki arkadaşımızla acısını, sevincini paylaştığımız İzmir halkıyla bizi karşı karşıya getirmenin bir anlam ve manası yoktur" dedi.