Google Play Store
App Store

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kütüphanelerinden 2024 yılında en çok kitap ödünç alıp iade eden yetişkin ve çocuk okuyucular kitap hediyesinin yanı sıra konser ve tiyatro bileti ile ödüllendirildi. Ünlü yazar ve oyuncu Ercan Kesal da buluşmaya katıldı.

Kaynak: BİRGÜN EGE
İzmir’in kitap kurtlarına Ercan Kesal’lı sürpriz
Fotoğraf: BirGün

İzmirli kitapseverler, hem ödünç kitap almak, hem ders çalışmak, hem de birbirinden eğitici atölye çalışmalarına katılmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kütüphanelerini ziyaret etmeye devam ediyor. Vatandaşları okumaya teşvik etmek amacıyla pek çok proje yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürlüğü, 2024 yılında kütüphanelerden en çok kitap ödünç alıp iade eden okuyucularını Kent Kütüphanesi’nde düzenlediği organizasyonla ödüllendirdi.

Ünlü yazar ve oyuncu Ercan Kesal’ın sürpriz yaparak katıldığı ödül törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay ve Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Sedat Kirt de katıldı. En çok kitap okuyan kitapseverlere beşer adet kitabın yanı sıra yetişkin okuyuculara Birsen Tezer konseri, çocuk okuyuculara da Kukuli tiyatro oyunu bileti hediye edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, okuyucularla tek tek sohbet ederek kütüphane hizmetlerini aktardı.

Okuyucularla kitap okumanın önemine ilişkin sohbet eden Ercan Kesal, kütüphanelerin hayatındaki rolüne değindi. Kitaplarla tanıştıran mekânlar olduğu için kütüphanelere şükran duyduğunu söyleyen Kesal, “Çağ değişti, kitapların yerini başka şeyler aldı. Çocuklar artık cep telefonları ile vakit geçiriyor ama kitabı hissettikleri an bırakamayacaklar. Kelimelerin gücünü fark edecekler. O gücü fark edince hikâyeyi anlayacaklar. Hikâyesi olan insan, bu dünyadaki varlık nedenini keşfetmiş insandır. Hikâyesi olmayanın işi zor. Hepimiz bu dünyaya bir hikâye bulmaya, hikâye anlatmaya geldik. Kalıcı olan, kelimelerdir ve bizden öncekilerin bize bıraktıklarıdır. Çünkü onlara hiçbir şey olmuyor. Kitapların enflasyonu yok. Dostoyevski’nin Ecinniler’inin enflasyonu yok. Kemal Tahir’i, Sabahattin Ali’yi, Victor Hugo’yu hep anacağız, hep okuyacağız. Kütüphaneler o yüzden çok önemli” diye konuştu.

KESAL, DRİNA KÖPRÜSÜ HİKÂYESİNİ ANLATTI

Babasının ilkokul mezunu bir çiftçi olduğunu, annesinin de okuma yazma bilmediğini söyleyen Kesal, henüz çocukken babasından kitap istediğini, memleketi Nevşehir’de kitapçı olmadığı için babasının Kayseri’den İvo Andriç’in Drina Köprüsü kitabını aldığını dile getirdi. Çocukken o kitabı çok sevdiğini kaydeden Kesal, 40 yıl sonra senaryosunu yazdığı Bir Zamanlar Anadolu’da filminin Cannes Film Festivali’nde ödül aldığını ve festivalde Emir Kusturica ile tanıştığını anlattı. Kusturica’nın kendisini ve filmin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan’ı Belgrad Küstendorf’ta bulunan evine davet ettiğini belirten Kesal, “Davetin ardından Emir Kusturica, bir hediye verdi. Verdiği hediye, Sırp yazar İvo Andriç’in Drina Köprüsü’ydü. Babamın aldığı kitapla Kusturica’nın aldığı kitabı yan yana koydum. Babam 40 yıl önce beni zaten Küstendorf’a göndermiş. O yolun taşlarını döşemiş. Kitaplar yolun taşlarını döşer. ‘Ben de okudum’ demek için kitap okunmaz. O kitapları okuduğunuzda dünya ile olan ilişkiniz değişir. O kitap kapanır ve artık başka biri olursunuz. Bu müthiş bir şey. Not almak, sınıf geçmek için değil, değişmek ve dönüşmek için yaşarsın. Kitaplar bize dünyayı bağışlamış olur” ifadelerini kullandı.

Yazmak eyleminin önemine de değinen Kesal, “Yazan insan her şeyi yapabilir. Avukat olun, doktor olun; yazmakla ilgili bir işi becerebilen, her işi becerir. Ben doktorum. 48 yaşındayken kameralarla tanıştım. Sinemaya girdiğimde yaşlıydım. Benden nasıl artist oldu? Sinemaya nasıl girdim? Ben bu işe yazarak girdim. Yazar olmasaydım sinemaya giremezdim. Çok okuyan, yazmaya başlar. Yazdıklarının bir kısmı senaryo olur, senaryolar filme çekilir. Ben senaryom filme çekilirken ‘Oynar mısın?’ dedikleri için oyuncu oldum. Başlangıcı edebiyattır. O kütüphanelere gidip kitapları okumasaydım oyuncu olamazdım, yönetmenlik yapamazdım. Çok okuyan, önünde sonunda yazar” diyerek sinemaya adım atma hikâyesini de anlattı.

ÇOCUK YAZARLIĞI PROJESİ GELİYOR

Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Sedat Kirt de çocukları kitap yazmak için teşvik etmek gerektiğini söyleyerek “Okumanın devamında yazmak gelmeli. Çocuk yazarlığı üzerine İzmir’de özel çalışmalar planlıyoruz. Çocuklara yazdırmamız lazım. Kendilerini ifade etmeleri açısından bu çok önemli” dedi.

“Bazı kitaplar gerçekten çok güzel”

Şato Kütüphanesi’nden yıl içinde 36 kitap ödünç alıp teslim eden 10 yaşındaki Göktürk Arslan da çocuk okuyucular arasında birinci oldu. Felsefe konularına ilgisinin olduğunu söyleyen Arslan, “Bazı kitapları çok seviyorum. Özellikle Çıtır Çıtır Felsefe serisini seviyorum. 5 yaşından beri okuyabiliyorum. Okula başlamadan önce okumayı annem ve babam öğretti. Bu sene kütüphaneden 36 kitap aldım ama evde de çok kitap okudum” sözlerine yer verdi.

DOKUZ OKUYUCU, TOPLAM 330 KİTAP OKUDU

Ödül töreninde ayrıca Kültür 68 Kütüphanesi’nden yıl içinde 42 kitap alıp iade eden İlhami Erbaş, Işılay Saygın Kütüphanesi’nden 35 kitap alıp iade eden Özcan Çucu isimli yetişkin okuyucular, Kültür 68 Kütüphanesi’nden yıl içinde 32 kitap alıp iade eden Emircan Sevim ve Işılay Saygın Kütüphanesi’nden 18 kitap alıp iade eden Dilruba Güvenç isimli çocuk okuyucular da ödül aldı. Beşi yetişkin, dördü çocuk olmak üzere toplam dokuz okuyucu, yıl içinde toplam 330 kitap ödünç aldı.

BEŞ KÜTÜPHANEDEN 15 BİN 857 ÖDÜNÇ KİTAP ALINDI

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yedisi yerleşik ve ikisi gezici olmak üzere dokuz kütüphanesiyle İzmirlilere kent genelinde hizmet veriyor. İzmir kütüphaneleri, Türkçe ve yabancı kaynaklarının yoğunluğu ile dikkat çekiyor. 2024 yılında Kent Kütüphanesi, Şato Kütüphanesi, Kültür 68 Kütüphanesi, Yahya Kemal Beyatlı Kütüphanesi, Işılay Saygın Kütüphanesi olmak üzere beş kütüphaneyi toplam 3 bin 785 kişi ziyaret etti ve 15 bin 857 ödünç kitap alındı.