Aydın’da Beyköy ve Kuyucular Mahallerinde jeotermale karşı direnirken ‘sosyal mesafe kurallarına uymama’ gerekçesi ile para cezası kesilmesi sonrası köylüler karara itiraz etti. Yapılan açıklamada, “Bu düpedüz yıldırma operasyonudur” denildi

Jeotermale karşı direndikleri için ceza yiyen köylüler itiraz etti: Bu düpedüz yıldırma operasyonudur

AYCAN KARADAĞ

Aydın’ın Beyköy ve Kuyucular mahallerinde Karadeniz Elektrik Üretim A.Ş (KARKEY) tarafından açılmak istenen Jeotermal Santrali’ne (JES) karşı direnen köylülerden otuz beşine ‘sosyal mesafe kurallarına uymama’ gerekçesi ile 3 bin 150'şer lira para cezası kesildi. Karar büyük tepki çekerken, ceza alan köylüler Aydın Asliye Hukuk mahkemesine itiraz ederek dilekçe verdi. İtiraz dilekçelerinin ardından Aydın Adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Aydın Çevre ve Kültür Platformu(AYÇEP) tarafından okunan basın açıklamasında, şirketin projenin ÇED süreci gerçekleşmeden sahada yasal çalışma yaptığını vurgulanarak, “Hiçbir yasal veya insani yükümlüğü tanımayan bu uygulama ne yazık ki yetkiler tarafından da cezasız bırakıldığından aynı pervasızlıkla yapılmaya devam edilmesini sağlamaktadır. Bunun dışında bu gelişmeler yetmezmiş gibi, tüm yasal süreçler bu ve benzere şirketlere uygulanmazken, jandarma tarafından halkın tepkiselliğini bir de cezalarla önüne geçmeye çalışılmaktadır. Yaşadığı coğrafyaya, hayata, yetiştirdiği ürünlerine sahip çıkmak isteyen AYÇEP Başkanımız Mehmet Vergili’ye ve köylülerden 34 kişiye maske kullanmadıkları, sosyal mesafeye uymadığından 3 bin 150 TL cezası kesilmiştir. Tek derdi bu ülkenin geleceğini güzelleştirmek ve üreterek herkesin tok yatmasını sağlamak olan köylü vatandaşlarımızın jeotermal sahasının yakındaki tarlalarında ot çevirmeye ve tarlasını sürmeye gittiğinde bu cezaların kesilmiş olması ironiktir. Bu düpedüz yıldırma operasyonudur. Bilinmelidir ki yazılan bu cezalar bizi ve Aydın halkını yıldırmayacaktır. Yaşanabilir bir Aydın yaratıncaya ve doğayla barışık yaşamayı öğreninceye kadar mücadelemiz sürecektir” denildi.

İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ZARARLI OLAN YATIRIMLARA İLİŞKİN NASIL KARARLAR ALINABİLİYOR?

Öte yandan AYÇEP’in çağrısıyla Çanakkale’de Kaz Dağları’nda yapılmak istenen altın madenine karşı gerçekleştirilen Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu da bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Mart ayından itibaren yaşanılan Covid-19 pandemi sürecinde doğa talanı devam etmiş, çevre mücadelesinde bulunan halklar için yasaklar getirilirken maden ve enerji şirketleri çalışmalarına aralıksız devam etmiştir. Türkiye’nin pek çok yerinde faaliyette olan maden ve enerji şirketlerine karşı yapılan itirazlar, açılan davalar sonuçlanmadan çalışmaya devam etmenin yanında halkın Evde kalışını fırsat bilmişler ve talanın boyutlarını artırmış ve hızlandırmışlardır. Bu süreçte dahi yaşam mücadelesini bırakmayan direnişçilere maddi ve manevi cezalar verilmiş ancak ötelenen meclis toplantıları olağanüstü çağrıyla toplanarak şirketler lehine kararlar alınmaya, oldu bittiye getirilmeye çalışılmıştır. Buradan tüm yetkililere bir kez daha soruyoruz, her şeyin askıya alındığı bir dönemde, halk pandemiden dolayı halk sağlığını tehlikeye atmamak adına alınan karar ve kurallara uyarken şirketler nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyor? Yasal süresi içinde itiraz etme hakkı dahi halk sağlığı tedbirleri kapsamında sekteye uğratılmışken çevre ve insan sağlığı açısından zararlı olan yatırımlara ilişkin nasıl kararlar alınabiliyor? Yetkilileri sermayeden yana değil halktan ve yaşamdan yana olmaya davet ediyoruz.”

jeotermalle-karsi-direndikleri-icin-ceza-yiyen-koyluler-itiraz-etti-bu-dupeduz-yildirma-operasyonudur-742714-1.