Kaan Düzarat, 2 Mart’ta hem Ali Güçlü Şimşek ve Barlas Tan Özemek’le yeni projesi Lalalar ile hem de solo bir performans sergilemek üzere İzmir’de Golf Gazinosu’nda sahnede olacak. Gazinoda Disko adını verdiğimiz bu Red Bull Music gecesinde, onun dahil olacağı iki performansa ek olarak DJ No Frost ve Barış K da hünerlerini sergileyecek. Konser öncesinde […]

Kaan Düzarat: İçimdeki Ferdi Özbeğen’i ortaya çıkaracağım

Kaan Düzarat, 2 Mart’ta hem Ali Güçlü Şimşek ve Barlas Tan Özemek’le yeni projesi Lalalar ile hem de solo bir performans sergilemek üzere İzmir’de Golf Gazinosu’nda sahnede olacak. Gazinoda Disko adını verdiğimiz bu Red Bull Music gecesinde, onun dahil olacağı iki performansa ek olarak DJ No Frost ve Barış K da hünerlerini sergileyecek.

Konser öncesinde Red Bull’a röportaj veren Düzarat, gazino kültürüne atıfta bulunarak geceye dair, “Belki peçeteyle istek alır ya da mikrofonla konuklara laf atarım. İçimdeki Ferdi Özbeğen’i çıkarmaya geliyorum” diyor.

Düzarat’ın müziğini ve Lalalar projesini anlattığı söyleşinin bir kısmı şöyle:

Yeni proje Lalalar da bu tema ile epey örtüşüyor. YouTube’da yazılan kısa metinde müziğiniz için ‘future-nostalgia’ tabiri uygun görülmüş. Bu tabirle bahsedilen şey tam olarak ne? Bunu müziğinize nasıl yansıtıyorsunuz?

Çok yeni bir grubuz. Şimdilik kendimizi kelimelerle değil müziğimizle anlatmayı istiyoruz daha çok. Bize biraz zaman verin, hep beraber görelim.

Bu proje sizin için neler ifade ediyor, hangi motivasyon ve dinamikler üzerine kurulu? Lalalar özelinde kurduğunuz hayaller, hedefler neler?

Dostluk, saygı, sevgi, özveri… Biraz da sokak çocukluğu ve gıybet.

Lalalar’dan bir durak önce de Analog Kültür Experiment projesi yeryüzüne inmişti. O cephede son durum nedir, deneyler devam ediyor mu?

Analog Kültür Experiment de diğer taraftan devam ediyor. Serbest doğaçlama üzerine bir grup. Ne çalacağımızı bizim de bilmediğimiz ve o an performans esnasında şekillenen bir deney. Tabii ki belli omurgaları var ayakta tutan ama çoğunlukla hem çalanlar hem dinleyici için sürpriz oluyor. Geçtiğimiz seneden bu yana Sónar İstanbul, Kırım Kilisesi, Babylon, minimüzikhol, Zor, Mecra gibi sahnelerde konserlerimiz oldu. Kadromuz sürekli değişiklik gösterebiliyor. Konuk isimlere açık bir grubuz. Şimdiye dek Korhan Futacı, Tolga Zafer Özdemir, Eren Turgut, Olgun Açar, Özgür Yılmaz, Salih Topuz, Fırtına Kıral, Hasan Erginöz gibi müzisyenler bu deneyin parçası oldular. Canlı kayıtlarımızdan oluşan bir plak yayınlamak istiyoruz.

En son The Kites albümünün tüm prodüksiyon sürecini üstlendiniz. Benzeri iş birlikleri var mı yakında?

Analog Kültür Experiment ve Lalalar dışında müziğini sevdiğimiz isimlerle de paylaşmaya başladım bir süredir stüdyoyu. Taner Yücel prodüktörlüğünde gerçekleşen Hedonutopia’nın son albüm kayıtlarının bir kısmı burada oldu. Arkasından The Kites’ı kaydettik. Mix ve mastering’ini Kemal Cankaya ile birlikte stüdyomuzda yaptık. Dijital platformlarda yayınlandı. Plağı da çıkmak üzere. Nefis bir grup. Canlıları da çok kuvvetli. Her ikisi de çok güzel işler oldu. Dinleyin mutlaka. Şu sıralar vaktin çoğu Lalalar’a ayrılmış durumda burada. Harıl harıl düzenleme ve performanslara çalışıyoruz. Bir de Mabel Matiz ve Fransız grup Ayma’nın remix’leri var üzerinde çalıştığım. Geçen yıl bitirdiğimiz Gaye Su Akyol Hologram İmparatorluğu remix albümü de yolda. İçlerinde Simple Symmetry, Pick a Piper, Que Sakamoto, Islandman, Gantz, Kozmonot, Autarkic, Blackjoy gibi isimlerin olduğu bir dünya karmasıyla 17 parçalık bir remix albümü hazırlandı. Bir remix de ben yaptım ve tüm remix albümünün prodüksiyonunu yürüttük Gaye ve Ali Güçlü ile beraber.

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız.