Önce sosyal medyada yandaşlar tarafından yaygınlaştırıldı, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan miting meydanında kullandı… Feminist Gece Yürüyüşü’nde ezanın ıslıklandığı iddiası, Kabataş’tan sonra toplumun fay hatlarına oynayan belki de en tehlikeli yalan. Kendisine oy vermeyecek yurttaşları ‘terörist’ ilan eden Cumhur İttifakı’nın, ezan provokasyonuna birkaç başlıkta bakmak gerekiyor. SOKAĞA ÇIKANLAR KİMLER? Erdoğan’ın sözlerinin ve sosyal medyadaki kışkırtmaların ardından sokağa […]

‘Kabataş 2’ vizyonda

Önce sosyal medyada yandaşlar tarafından yaygınlaştırıldı, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan miting meydanında kullandı… Feminist Gece Yürüyüşü’nde ezanın ıslıklandığı iddiası, Kabataş’tan sonra toplumun fay hatlarına oynayan belki de en tehlikeli yalan. Kendisine oy vermeyecek yurttaşları ‘terörist’ ilan eden Cumhur İttifakı’nın, ezan provokasyonuna birkaç başlıkta bakmak gerekiyor.

SOKAĞA ÇIKANLAR KİMLER?

Erdoğan’ın sözlerinin ve sosyal medyadaki kışkırtmaların ardından sokağa inenler kesinlikle ‘duyarlı vatandaşlar’ değil. Taksim’in ara sokaklarında “Ezana uzanan eller kırılsın” sloganları atarak yürüyen bu sarıklı cübbeli grubun, disiplinli bir şekilde hareket etmesi ve grup adına konuşma yapacak kişilerin önceden belirli olması, bu kitlenin zaten örgütlü olduğunu anlamak için yeterli. Taksim’de yürüyen kitle, Erdoğan’ın miting meydanlarında kullandığı söylemi pekiştirmek amacıyla sokağa çıkan ‘gönüllülerden’ fazlası değil.

Erdoğan’ın ağzından çıkan bütün iddialarda olduğu gibi, ‘ezana hakaret edildi’ iddiası da doğal olarak yandaşların bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Yandaş gazeteler Erdoğan’ın sözlerini manşetlerine taşıdı. Tek merkezden kontrol edilen gazetelerde durum buyken yazarlarda ise Kabataş senaryosundan farklı olarak, bu kez ikili bir durum söz konusuydu. Bazıları bugüne kadar yaptığı gibi iddiayı sorgusuz sualsiz doğru kabul ederken, bazıları ise konuya ‘sorgulayan’ bir açıdan bakmayı tercih etti.

Dünkü köşesinde Erdoğan’ın iddiası üzerine eylemcilere iftira atan Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, yazısının yayımlanmasından birkaç saat sonra özür diledi. Özışık, eylemcilerin esas olarak polisi protesto ettiğini belirterek sosyal medya üzerinden düzeltme metni yayınladı. Eski AKP milletvekili Mustafa Yeneroğlu da konuya temkinli yaklaştı. Yeneroğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ezanın ıslıklandığı olasılığı ne kadar rahatsız ediciyse, ‘ezana uzanan eller kırılsın’ sloganıyla şiddet dili kullananlar çok daha ürkütücü. Ezanın bu şekilde korunmaya, hele insanları incitmeye ve kaba kuvvetle korkutmaya ihtiyacı yok. Biraz sükûnet ve sağduyu lütfen.”

Ancak bunlara karşın AKP Sözcüsü Ömer Çelik gerekli incelemeleri yaptıklarını öne sürerek, “Bir ezan protestosu yapıldığı açık ve net ortadadır” açıklaması yaptı.

İKTİDAR YALANA NEDEN İHTİYAÇ DUYUYOR?

Çünkü topluma sunulacak hiçbir somut üretimi yok. Yolsuzluğa batmış belediyeler, lüks içinde yaşayan seçilmişler/bürokratlar, demokrasiye dair bir kırıntının dahi olmadığı yönetim tarzı ve bunların üzerine binen ekonomik kriz… İktidarın gerçekliği eğip bükmeye olan yoğun gayretinin nedeni, kendi ürünü olan bu tabloya bir çözüm üret(e)miyor olması.

Bu derece temel bir sebep, iktidar açısından yalan imalatını zorunlu kılıyor. 17 yıllık gücü korumak, suçların üzerini örtmek ve halkı konsolide için başka çıkar yol bulunamıyor. Ne var ki, ‘beka’ söylemiyle halkı korkutup saflaştırmaya çalışmanın, nerdeyse cennetten arsa dağıtmaya varacak din istismarının ve yalanların karşısında gerçeğin gücü tek başına yetiyor.

***

Bahçeli de dahil oldu!

Erdoğan’ın gündem yaptığı iddiaya ortağı olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Bahçeli, konu hakkında yaptığı açıklamada, “8 Mart akşamı bir grup Taksim’de ezan okunurken ıslık çalmış, yani ezandan rahatsız olmuş. Akıllarınca protesto etmişler. Bu akılsızlık, densizlik…” dedi.

***

AKP’den ‘ezana saygısızlık’ yanıtı

Yandaş yazarların çark etmesine rağmen AKP “yalanı” sürdürmekte kararlı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında ‘ezanın yuhalandığı’ iddialarıyla ilgili soruları yanıtladı. Çelik “Bu yürüyüşü organize edenler ‘bizim böyle bir kastımız yoktu’ diye açıklama yaptılar. Biz görüntüleri inceledik, orada bir ezan protestosu yapılmıştır. Belli bir grubun ezan protestosunu gerçekleştirdiği ortadadır. O yürüyüşe katılan şahısların önemli bir kısmı bunu sahiplenmektedir. Ne zaman ezanla ilgili, kutsal ile ilgili, milletimizi millet yapan değerlerle ilgili bir saygısızlık söz konusu olsa CHP ses vermiyor. Ne zaman biz bu konu ile ilgili hassasiyetimizi gündeme getirdiğimizde, bu hassasiyet gündeme geldiği andan itibaren gerçeğin böyle olmadığını ispat gayretine düşüyorlar. Ezanın Türkiye’de ideolojik bir dayatma olduğuna dair yapılan açıklamalara bakın, bu yürüyüşe katılanlar tarafından dile getiriliyor. Hepimizin tepkisi ezana dönük bu saygısızlığa dönüktür. Türkçe ezan meselesinden beri biz bunu yakından takip ediyoruz, bir kampanya olarak devam edegeliyor. Ezanın ideolojik bir dayatma olduğuna dair, sadece erkek egemen kültürle değil, dinle hesaplaşma içinde olduklarına dair halen açıklamalara devam ediyorlar. Sosyal medyaya bakarsanız bu önünüze geliyor” ifadelerini kullandı.

***

İsyanımızı kimse çarpıtmasın

Ezanın ıslıklandığı iddiasına karşılık 17. Feminist Gece Yürüyüşü bileşenleri adına bir açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: “Polis, kadınların yolunu keserken, bir araya getirmezken, gaz sıkarken, arama yaparken ezan dinlemedi. 8 Mart’ta sesini yükseltmeye gelen kadınların kalabalığı polis barikatları arasına sıkıştırılmaya çalışıldı. Sığmadık. 16 yıldır yürüdüğümüz güzergâhta, yürümemizi engelleyip bizi caminin yanında tutanlar şimdi de kalkmış ezana karşısınız diyor. Kimse çarpıtmasın: Bizim isyanımız polis barikatına, kadınların yürüyüşünü, 8 Mart’ı engellemek isteyenlere…” ifadeleri kullanıldı.