Yeni bir vizyon görüntüsü vermeye çalışan Erdoğan kabineyi, karma eğitimi hedef alan Tekin’den Fetullah’ı öven Kacır’a kadar tartışmalı isimlerle doldurdu. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İşleyen “IMF’siz IMF programı” vurgusu yaptı. Prof. Özuğurlu ise “Kabine Erdoğan’ın ihtiyacına göre şekil aldı” dedi.

Kabine yeni, anlayış eski
Fotoğraf: Depo Photos

Mustafa BİLDİRCİN

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesini açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki tüm bakanlar değişti. Çankaya Köşkü’nde düzenlenen basın toplantısında açıklanan yeni kabinedeki isimler tartışmaları da beraberinde getirdi.

Görev süresi boyunca kutuplaştırıcı dili ve ayrımcı uygulamalarıyla tartışılan Süleyman Soylu, beklendiği gibi yeni kabinede yer almadı. Soylu’dan boşalan İçişleri Bakanlığı koltuğuna Ali Yerlikaya oturdu. BirGün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabinesindeki yeni isimleri ve haklarındaki tartışmaları bir araya getirdi. Yeni kabinede öne çıkan isimler şöyle sıralandı:

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya:

Yerlikaya, Mart 2019-Haziran 2019 döneminde Ekrem İmamoğlu’nun yerine İBB Başkanlığı’na vekalet etti. Yerlikaya’nın ilk icraatı, İmamoğlu’nun makam odasına astığı Atatürk fotoğrafını kaldırmak oldu. Yerlikaya öte yandan, Tekirdağ Valisi olarak görev yaptığı 2014 yılında, “Coca-Cola” protestosu sırasında Fanta içmesiyle de gündeme geldi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş:

Kamuoyunda, “Avrupa’nın ilk türbanlı milletvekili” olarak bilinen Göktaş, 1982 yılında Belçika’nın başkenti Brüksel’de doğdu. Belçika’da milletvekilliği de yapan Göktaş, çifte vatandaşlığı cebine koydu.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak:

Bak, 65’inci Hükümet’te de Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev aldı. İkinci kez aynı koltuğa getirilen Bak, iktidara yakınlığıyla bilinen Albayrak Grubu’nda yıllarca üst düzey pozisyonlarda çalıştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki:

Özhaseki, Mart 2019’da gerçekleştirilen yerel seçimlerde CHP adayı Mansur Yavaş’ın karşısına AKP’den aday gösterildi ancak seçimleri kaybetti. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Özhaseki, “Gülen Yüzler” adı altında düzenlenen kurslar ile öğrencileri, “FETÖ’ye teslim ettiği” iddiasıyla tepki çekti. Özhaseki, FETÖ firarisi Mahmut Yeter’e yazdığı mektupla da hafızalarda yer etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç:

Fazilet Partisi’nin yönetim kademesinde uzun yıllar görev yapan Tunç, yargıdaki mülakat sisteminin mimarlarından oldu. 2007 yılında tüm tartışmalara karşın Meclis’e gelen ve yargıda mülakat öngören yasa tasarısının imzacıları arasında bulunan Tunç, “Çoklu baro” uygulamasının ardından İstanbul’da kurulan, “İkinci Baro”nun kurucuları arasında da sıralandı. Dün devir teslim toplantısında konuşan Tunç, yeni anayasanın sinyalini verdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Bayraktar, yeni kabinede bakan olarak atandı. AKP’nin kurucularından olan Bayraktar’ın nikah şahitliğini Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Kamuda beş farklı pozisyonda görev alan ve “Çoklu maaşlılar” listesine adını yazdıran Bayraktar, AKP teşkilatlarının toplantılarında da “Bakan Yardımcısı” sıfatıyla sunumlar gerçekleştirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:

Aynı zamanda İngiliz vatandaşlığı da olan Şimşek, AKP iktidarında üst düzey pozisyonlarda görevlendirildi. Fahiş ücretlerle kamuya alınan makam araçları için “Çerez parası” yorumunu yapan Şimşek, 2010 yılında gerçekleştirdiği ev ziyaretlerini, “Fakir aile ziyareti” olarak tanımladı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin:

Kabinedeki en tartışmalı isimlerden biri de Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Yusuf Tekin oldu. MEB’de uzun dönem müsteşarlık yapan Tekin, rektörlük için en az üç yıl profesör olma şartının kaldırılmasıyla birlikte rektör oldu. Öte yandan profesörlük kadrosu için Tekin’e özel ilana çıkıldığı da öne sürüldü. Yekin, 2013 yılında yaptığı bir konuşmada karma eğitimin zorunlu olduğuna dair hüküm bulunmadığını savunarak, “Halkın istediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yapar” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır:

Kacır, 17-25 Aralık operasyonlarından önce Fettullah Gülen ile ilgili yaptığı paylaşım nedeniyle tartışıldı. Kacır paylaşımında, “Sevgimiz kalptendir. Lakin ihtiyaç hasıl olduysa buradan söylemeye, elbette Nuru Muhammedi’nin aşkıyla yaşan Fethullah Gülen’i seviyorum” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu T3 Vakfı’nda Mütevelli Heyeti üyesi olarak görev yapan Kacır’a, Türkiye’nin sanayisi ve teknolojisi emanet edildi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı:

İmam hatip lisesi mezunu olan Yumaklı, uzun dönem GÜBRETAŞ Genel Müdürlüğü görevi yaptı. Yumaklı’nın GÜBRETAŞ Genel Müdürlüğü döneminde Rekabet Kurumu, “Gübrede kartelleşme” soruşturması başlattı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat:

İktidara yakınlığıyla bilinen MÜSİAD’da genel başkanlık da dahil olmak üzere çeşitli görevler üstlenen Bolat, iktidara yakınlığıyla bilinen Albayrak Holding’de de yönetici pozisyonunda çalıştı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu:

2018’de Karayolları Genel Müdürlüğü’ne atanan Uraloğlu, 2021 yılında ise Türk Telekom’a ait bir şirkette yöneticilik yaptı. Uraloğlu kamuoyunda ismi, “Çift maaşlılar” arasında yer alan kişilerden oldu.

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, Profösör Dr. Metin Özuğurlu ve CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yeni kabineye yönelik BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. SOL Partili Önder İşleyen, ekonomik ve sosyal krizin Türkiye’nin önündeki en büyük riskler olduğunu belirterek, “AKP, geçtiğimiz dönem boyunca büyük bir servet transferi gerçekleştirdi. Bunun bedeli ise hayat pahalılığı ve yoksullaşmayla çalışan emekçi sınıflara çıkarıldı. Seçim sürecinde bunun telafisi için kimi pansuman tedbirler alınmaya çalışıldı” dedi.

ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDE

Türkiye ekonomisinin iflasın eşiğine geldiğini belirten İşleyen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kabine tercihinin en belirgin özelliği de ekonomiyi sermayenin neoliberal uluslararası yönelimlerine ve kurallarına bağlı hale getirmenin ön plana alınmış olması. Seçim meydanlarında bolca yerlilik ve millilik nutukları eşliğindeki popülist siyaset sonrasında şimdi ülke IMF’siz bir IMF programına bağlanıyor. Bunun en önemli sonucu emekçiler için yıkımın derinleşmesidir. Böyle bir yıkıma yeni baskı politikalarının eşlik edeceği de acıktır. IMF’siz IMF programının yeni yıkımlarına karşı emekçilerin, işçilerin örgütlü mücadelesini geliştirmek gerekiyor. Kabine bu anlamda emekçilere, işçilere tüm emeğiyle geçinenlere bir örgütlenme ve mücadele uyarısı olarak görülmeli. SOL Parti, bu yıkım karşında halkın insanca yaşam taleplerinin, eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm alanlardaki piyasaların karşısında kararlı bir mücadeleyi örgütlemeye devam edecek.”

Önder İşleyen

ERDOĞAN ZAMAN KAZANMAK İSTİYOR

“Bağlamdan bağımsız değerlendirme yapmak ve alışkanlıklarla düşünmek ülkemizde çok yaygın” diyen Özuğurlu ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Düne kadar kabinede kimler olacak totosu oynandı, şimdi ise kabinedeki isimler ne anlama geliyor, üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Oysa önce hangi idari mimari içinde hangi işlevleri üstlenmiş kurumlardan söz ediyoruz, sorusu yanıtlanmalı. Yanıtı Putinizm adlı bir akademik çalışmadan bulabiliriz: ‘Putinizm’de Parti yoktur, yalnızca kendisini desteklemek için kurulan bir teşkilat vardır. Putin Rusya’nın sadece en tanınmış, en güçlü politikacısı değildir; o tek politikacısıdır. Hükümdar dışında halkın takdirini kazanmak isteyen herkes bunu ona meydan okuyarak yapabilir. Makam sahipleri arasında sadece Putin ulusal taraftar kitlesi oluşturma yetkisine sahiptir ve sadece onun taraftarları vardır. Diğerleri, yetkilerini hükümdarın lütfundan alan ve ona hizmet eden yöneticilerdir.’ Gücü merkezileştiren, yoğunlaştıran ve şahsileştiren Saray rejiminin idari mimarisinin, bu alıntıdan fazlası vardır, azı yoktur.”

Metin Özuğurlu

“O halde fiili olarak yok hükmündeki bir kabinenin yeni isimlerinden söz ediyoruz” diyen Özuğurlu değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Yok kabinenin yeni isimleri, Erdoğan idaresinin hangi ihtiyaçlarını karşılamak için işlevsel olacaktır? Soru budur. Türkiye, dünya kapitalist sistemine iktisadi ve siyasi bakımdan bu kadar entegre bir ülke olmasa, bir de üstüne doğal kaynakları para akıtsa, dolayısıyla paylaşacak varlıklarda duvara dayanılmamış olsa, Mehmet Şimşek ısrarı asla olmazdı. İşlevi, yabancı yatırımlar için güven göstergesi olmak; ancak sermaye bakımından güven, kurum ve kurallarla ilgilidir, orası ise baş-ekonomistin hükmü altındadır. Yok kabinenin boş işlevli ismi olarak da bakabiliriz Mehmet Şimşek’e, ki sosyolojide gerçek işlevini yitirmekle birlikte varlıklarını sürdürene ritüel denir. İktisadi buhranın faturasını emekçi sınıflar ile kır ve kent yoksullarına daha sert biçimde yıkmak dışında etkisi olmayacak bir ritüeli konuşuyoruz. Peki neden? Erdoğan’ın zaman kazanmak istediği anlaşılıyor.”

TEK ADAM REJİMİNE GÖBEKTEN BAĞLI KİŞİLER

CHP’li Gökhan Günaydın ise yeni dönemde, “Hibrit iktisat” yöneliminin öne çıkacağını kaydetti. Erdoğan’ın son üç yıldır akla aykırı ekonomi politikası yürüttüğünü savunan Günaydın, “Yeni ekonomi yönetimi, bunu rasyonel bir zemine oturtma çabasında olacak” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki kişilerin tamamının, “Tek adam rejimine bağlı kişiler” olduğunu ifade eden Günaydın, şunları söyledi: “Kabinedeki bu isimlere siyasi aktör tanımlaması yapamayız. Yeni kabinenin özel bir sanayi, bilişim ya da tarım programı uygulayabileceğini söyleyemeyiz. Bu kişiler, Erdoğan’ın iç ve dış politikadaki yönelimlerine göre bir politik hatta pozisyonlanacaktır. Bu kişileri, “Mevsimlik tarım işçisi” olarak görmekte bir beis ya da kabalık görmem. Tarlanın sahibi de Erdoğan’dır.”

***

MİT’İN BAŞINA KALIN GETİRİLDİ

MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesinden sonra yerine gelecek isimler arasında adı geçen Cumhurbaşkanlığı eski sözcüsü İbrahim Kalın’ın bu görevi netlik kazandı. MİT Başkanlığı görevine atanan Kalın, görevi resmi olarak bugün MİT’in Kale’deki merkezinde Hakan Fidan’dan devralacak. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 13 yıl kesintisiz başkanlığını yürüten Hakan Fidan’ın yeni kabinede Dışişleri Bakanlığı görevine atanmasıyla birlikte gözler yerine gelecek isme çevrilmişti. MİT’in başına gelecek isimler arasında adı geçen Cumhurbaşkanlığı eski sözcüsü İbrahim Kalın’ın 1 Haziran 2023 itibariyle MİT’in yeni başkanı oldu. MİT Başkanlığı görevini bugün Hakan Fidan’dan devralacak olan Kalın görevine resmen başlayacak.

DİKKAT ÇEKEN AYRINTILAR

AKP içerisinde dahi tepki çeken sert söylemleri ve muhalefet ile sık sık girdiği polemiklerle konuşulan isimlerden Süleyman Soylu kabine dışı kalırken yerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın gelmesi dikkat çekti. Kabinede tek kadın bakan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir oldu. Göktaş Milletvekili olan hiçbir bakan kabinede ikinci dönemde yer alamadı. Ekonomi yönetiminde yer alan bir diğer isim ise beklendiği gibi Mehmet Şimşek oldu. Şimşek, 5 yıldır siyasetten uzak bir şekilde uluslararası şirketlerde çalışmalarını sürdürüyordu. Erdoğan’ın seçim öncesi ve sonrasında görüşmeler yaptığı ve "siyasete dönmeyi düşünmüyorum" açıklaması da yapan Şimşek ikna edilerek bakan yapıldı. Şimşek’in ilk olarak Merkez Bankası başkanını değiştirmesi bekleniyor. Kabinede en dikkat çeken atamalardan biri ise Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı’na getirilmesi oldu. 27 Mayıs 2010 tarihinden bu yana, yani yaklaşık 13 yıldır MİT’in başında olan Fidan için Erdoğan, "sır küpüm" ifadesini kullanmıştı.