Google Play Store
App Store

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, baro seçiminden sonra eleştirilen sözleriyle ilgili, "Hakkımda 3 iddia vardı. İkisine yanıt verdim. Bilinçaltımın sebep olduğu refleksti" dedi.

Kaboğlu'ndan 'anayasa' açıklaması: "İlk 4 maddeyle ilgili sözlerim bilinçaltımın refleksiydi"

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, baro seçiminin ardından Anayasa'nın ilk 4 maddesine ilişkin söylediği sözlere dair yeni açıklama yaptı.

Kaboğlu, kendisine yönelik 3 eleştiri olduğunu kaydederek, "Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir" açıklamasına ilk kez yanıt verdi.

Duvar'dan Can Bursalı'ya konuşan Kaboğlu, şunları kaydetti:

“Bana yöneltilen üç eleştiri vardı. Avukat değil dediler, yetmez ama evetçi olduğum söylendi. Bunlara Genel Kurul'daki konuşmamda yanıt verdim. Ama değiştirilemez maddeleri değiştirmek istiyor iddiasına yanıt verememiştim. 

Seçimden sonra belki de bilinçaltımın etkilenmiş olmasıyla, bu iddiaya ilişkin yanıt vermek istedim. 2001 yılında 82 anayasasına insan haklarına dayanan cumhuriyet eklemesi yapıldı. Şimdi de olumlu yönde ekleme yapılabilir, olumlu anlamda dokunulabilir dedim. Benim söylediğimin özü bu. Ama bir linç kampanyası başlatıldı. Talihsizlik diyenler de o linç kampanyasının bir parçası oldu. Bunun sebebi anayasal cehalet. Anayasa konusunda bu kadar sığ olunduğunu düşünmüyordum.”

"BİLİNÇALTIMIN SEBEP OLDUĞU BİR REFLEKSTİ"

Kaboğlu, “Gelen tepkiler nedeniyle bu konuşmayı başka bir zaman yapsam daha iyiydi dediğiniz oldu mu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Zamanı mıydı, yeri miydi diyenler oldu. Ama doğru bilginin yeri ve zamanı olmaz. Kendi kendime çok sorguladım. Ve ben hukukçulara sesleniyordum. Planladığım bir şey de değildi. Bilinçaltımın sebep olduğu bir refleksti. 

Bir bakıma dürüstlüğün dışa vurumuydu. Pişmanlık duymadım. Bu kadar sığlık varken, önyargılar varken, gündemi anayasa düşmanlarına kaptırıp onlarla birlikte yaşananları seyretme konforu varken, hırpalansam da bunları söylemem gerekiyordu.

Kampanya sürecinde belden aşağı vuruşlara tanıklık ettim. Ne kadar kirli araç ve kara çalma varsa hepsi kullanıldı. Ve bunun yüzde 90'ı avukatlar tarafından yapıldı. O konuşmamı da fırsata çevirmek istediler.”

NE OLMUŞTU?

İbrahim Kaboğlu, baro seçiminin ardından yaptığı açıkmada şu ifadeleri kullanmıştı:

“Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi tıpkı 2001’de yapıldığı gibi. 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 değişikliğindeyse Madde 14’e ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet’ tanımı kondu. O zaman 1961’de öngörülmüş olan ‘İnsan haklarına dayanan devlet’ kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Yani daha ileriye götürüldü. Anayasa Mahkemesi de artık bu kavramı kullanmaya başladı.”