Aydoslu ailesi iki okul yaptırmak için 9 yıl önce İstanbul İl MEM’e yaklaşık 3,5 milyon dolar bağış yaptı. Ancak okullar hâlâ yapılmadı. Aile, “Bir bağış hikâyesi kabusa döndü” diyor.

Kabusa dönen bir bağış hikâyesi

Fotoğraf: Protokole dayanarak Erenler Ortaokulu'nun ismi Mehmet Sait Aydoslu Ortaokulu’na dönüştürüldü. Ancak protokolde belirtilen okul inşaatı 9 yıldır hâlâ yapılmadı.

Mustafa KÖMÜŞ

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne (MEM) iki okul için yapılan bağış aile için adeta kâbusa döndü. 2013 yılında tam 6,5 milyon TL, o günün kuruyla 3 milyon 485 bin dolar bağış yapan ailenin isteği aradan geçen 9 yıla rağmen gerçekleşmedi. Bağış yapan Nebahat Aydoslu hayatını kaybederken aile olaydan avukat ücretleri nedeniyle gelen icra sayesinde haberdar oldu.

Nebahat Aydoslu ile İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında iki okul için protokol imzalandı. İlk protokol 9 Mayıs 2013’te yapıldı. Protokole göre Aydoslu Ailesi 3,5 milyon TL bağış yaptı. Buna binaen Erenköy Ortaokulu’nun ismi Mehmet Sait Aydoslu Ortaokulu’na dönüştürüldü. Ancak protokolde yapılan bağışın Muhsin Adil Binal Ticaret Meslek Lisesi’nin yapımında kullanılacağı ifade edilse de henüz bu konuda bir adım atılmadı. Üstelik lisenin kapatılmasına yönelik hazırlanan müfettiş raporunda okulun kapatılması gerektiği ifade edildi. Fakat müfettişin raporuna 2019 yılında Muhsin Adil Binal Ticaret Meslek Lisesi kademe kademe değil, tamamen kapatıldı. Öğrenciler ise başka bir okula gönderildi. Daha sonra okulda bir öğretmenin açtığı dava neticesinde kapatılma kararı durduruldu. Halen yargı süreci devam ediyor.

Diğer protokol ise 6 Ağustos 2013’te imzalandı. Kadıköy Dosteller İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’na Mehmet Sait Aydoslu’nun isminin verilmesi ve okulun yıkılıp yeniden yapılması kararlaştırıldı. Aydoslu Ailesi bunun için de 3 milyon TL bağış yaptı. Okulun ismi değiştirildi. Ancak bu okul da aradan geçen 9 yıla rağmen halen yapılmadı. Okul binası yıkıldı, ancak henüz okul tekrar yapılmadı. İhalesi yapılan okulun yüklenici firmaya yer teslimi dahi yeni gerçekleştirildi.

İki protokolde de 3 ay içerisinde okulların projesinin tamamlanacağı belirtildi. Ancak Nebahat Aydoslu hayattayken bu konuda hiçbir adım atılmadı. Ailenin verdiği bilgiye göre 2015 yılının sonunda Nebahat Aydoslu hayatını kaybetti. Bunun üzerine aile davanın takibi için bir avukata yetki verdi. Avukat ise aileden habersiz protokollerin iptali için 2017’de dava açtı. Dava MEB lehine sonuçlandı. Bunun üzerine bağışın üstüne aile bir de icra masrafıyla karşılaştı.

Konuyla ilgili Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube okullarla ilgili 28 Mart’ta İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bilgi istedi. Sendika, şunları sordu:

•Bu zamana kadar protokol neden yerine getirilmedi?
•Bağış kapsamında olan iş ve işlemler hangi gerekçeyle tamamlanmadı?
•Belirtilen tarihlerde yapılan bağış miktarı bugünün ekonomik şartları doğrultusunda inşaata yetecek mi? Yetmeme durumunda kamudan ne kadar kaynak aktarılması gerekiyor?
•Kapatılan okula ilişkin bağış miktarı nasıl değerlendirilecek?
•Bugüne kadar protokolün yerine getirilmemesinde sorumluluğu olanlarla ilgili idari ya da hukuki bir işlem yapıldı mı?

Eğitim Sen’e 4 Nisan’da cevap veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise soruların çoğunu yanıtsız bıraktı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği cevapta şu ifadeler kullanıldı:

“Mehmet Sait Aydoslu İşitme Engelliler İlkokulu/Ortaokulunun ihalesi Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yapılarak yüklenici firmaya yer teslimi yapılmıştır.

Muhsin Adil Binal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin yapım işine ait proje ve ihale öncesi hazırlık çalışmaları İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından yapılmakta olup çalışmalar tamamlandığında ihalesi yapılacaktır.”

MEB İLE TEMAS KURAMADIK

Bağış sahibi Nebahat Aydoslu’nun yeğeni Yıldız Tunca konuyla ilgili şunları aktardı: “Çok üzgünüm. Avukata takip etmesi için yetki verdik. Avukat sadece bağışın iptal edilmesi için dava açmış. Bu konudan hiç haberimiz yoktu. Birincisinde biz Ankara’da yoktuk. Epey bir mahkeme masrafı yatırılması gerekiyormuş. Avukat bundan kaçınmış. Bu insanlar fakirdir diyerek mahkemeyi oyalamış. O fasıldan da haberimiz yok. İkinci fazda da avukat bir senelik müddeti kaçırdığı için zaman aşımından iki defa davayı kaybetmiş. Biz bunu davaların kaybedilip yüksek miktarda avukat parası ödeme sırasına geldiğimiz zaman öğrendik. Birinci dosya için, 114 bin TL civarında bir para ödedik. İcra dosyası, MEB avukatlarında. İkinci dosya için ne ödeyeceğimi bilmiyorum. Bir bağış hikâyesi bize kâbusa döndü. Tabii ki yine de okulların yapılmasını istiyorum.”

Teyzesinin MEB ile temas kurmak istediğini ama kuramadığını aktaran Tunca şöyle devam etti: “Bir avukat vasıtasıyla MEB ile temas halindeyim. Teyzem hayattayken çok uğraşmış ama hiçbir şekilde ilgilenmemişler. Bir noktadan sonra yanlarına bile sokmamışlar teyzemi. Şu anda okulun yapılıp yapılmayacağına dair hiçbir fikrim yok. Okullar yapılsa çok iyi olur.”

İHALELER İPTAL EDİLMİŞTİ

İstanbul Valiliği daha önce onlarca okulun ihalesi hakkında iptal kararı almıştı. Geçen yıl 64 okulun ihalesini iptal eden valilik bu yıl da henüz 3 ay dolmadan tam 80 okul ihalesini iptal etmişti. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından iptal edilme gerekçesi için ise değişik ifadeler kullanılmıştı. Kimisinde “Bütün tekliflerin alıma ayrılan ödeneğin/ yaklaşık maliyetin çok üzerinde olması nedeniyle” kimisinde “İhaleye teklif veren istekli çıkmaması nedeniyle” kimisinde ise “İhalenin niteliğinin veya miktarının değişmesi” denilmişti.