Türkiye’nin en önemli sorunu işsizlik olmaya devam ediyor. Bakmayın siz Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine. Onlar gerçeği yansıtmıyor. Çünkü bizim bildiğimiz işsiz ile TÜİK’in bildiği işsiz aynı şey değil. Biz işsize işsiz diyoruz, onlar demiyor. Bu nedenle çalışan sayısı azalırken işsizliği de azaltmayı başarmışız. Bu konuda bizi kıskandıklarına eminim.

“İşsizlik “göstergelerimiz” kıskanılmayı hak ediyor ama vatandaşlarımızın refah seviyesi göstergeleri hakkında aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Hatırlayın, iktidarın aldığı önemli “tedbirlerden” birisi salgın döneminde işçi çıkarmayı yasaklamak oldu! Yasak kardeşim, kimseyi işten atamazsınız. Peki işten çıkarılmayı yasakladıklarınız nasıl gelir elde ediyor? Hatırlarsanız buna da çözüm bulmuşlardı: atmayın ama ücretsiz izne çıkarın. Evet, çalışanlar işten çıkarılmıyor, ancak gelirleri %50 azaltılıyor. “Ücretsiz izne” çıkarılanlara işsizlik fonundan aylık 1.177 lira ödeme yapılıyor. Aslında tam bu kadar da ödenmiyor. Bundan bir de damga vergisi kesiliyor! Zaten asgari ücretle bile geçinemeyen milyonların bunun yarısı kadar bir gelirle hayatta kalmayı başarması bekleniyor. Bu uygulama için önce üç ay denildi, sonra bir üç ay daha uzatıldı.

Şimdi meclise gönderilen bir kanun teklifinden anlıyoruz ki bu uygulama 2021 yılı Haziran sonuna kadar Cumhurbaşkanı tarafından uzatılabilecek. Diğer bir ifade ile işverenler istedikleri çalışanlarını “ücretsiz izne” çıkarmaya devam edebilecekler ve bunun işverene hiçbir maliyeti olmayacak. Bir yıl daha işten çıkarılmamış işsizler olarak günlük 39 liraya ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecekler. Yeter mi? Eğer “bu bana yetmiyor” diyerek başka bir iş arayıp bulsanız bile orada çalışamazsınız. Çalışabilmeniz için “izinli” olduğunuz işinizden istifa ederek ayrılmanız gerekir. Bu durumda da kıdem ve ihbar tazminatı gibi haklarınız da ortadan kalkar. Aslında yapılacak düzenleme, insanları “imkânsız” ile “mümkün olmayan” arasında hapsedildikleri süreyi uzatacaktır. Peki, kaç kişi bu durumda? İşsizlik fonu verilerine göre Haziran ayında ücretsiz izine çıkarıldıkları için fondan ödeme yapılan kişi sayısı yaklaşık 1,1 milyon. Aslında bu sayının ne kadar yüksek olduğunu görmek için toplamdaki payına bakmak lazım. Ücretli çalışanlardan kamuda çalışanları çıkaracak olursak, özel sektörde yaklaşık 13,2 milyon kişinin çalıştığını buluruz. Ücretsiz izine çıkarılanların oranı özel sektörde çalışanların yaklaşık %9. Oldukça yüksek bir orandan bahsediyoruz.

Olması gereken bu insanlara en az asgari ücret tutarında bir ödemenin yapılmasıdır. Ama bunu yapmıyorlar. Sanırım Fon kaynaklarını daha fazla kullanmamak için. İşçiler için cimrice kullanılan fon, konu işveren olunca birden bonkörleşiyorlar.

Meclise sunulan teklifte işsizlik fonu kaynaklarının işverenler için harcanmasına devam edilmesi de öneriliyor. Kısa çalışma ödeneğinden ya da ücretsiz izin uygulamasından yararlanan işçilerin yeniden tam zamanlı çalışmaya başlaması halinde bunlar için ödenecek olan SGK primleri üç ay boyunca fondan ödenecek.

İşsizlik fonunun 131,5 milyar lira olan 2019 yılı sonu varlık tutarı Haziran ayı sonunda 117,6 milyar liraya gerilemiş. Haziran sonuna kadar yapılan 34,7 milyar liralık ödemelerin 29,1 milyar lirası bir biçimde işverenlere destek olarak harcanmış. İşsizlere yapılan ödemelerin toplam içindeki payı sadece %16’da kalmış.

Görülen o ki işsizlik sigortası fonu işverenlere destek sağlamak için kullanılmaya devam edecek.