Libya, 10 yıl önce 20 Ekim’de NATO destekli çeteler tarafından katledilen Kaddafi’nin ülkesinden bugün çok uzakta. Ülkede sağlık sistemi çökük, elektrikler kesik ve altyapı yok. 10 yıldır bir merkezi hükümet bile yok.

Kaddafisiz 10 yıl

Richard Medhurst

Libya’yı 42 yıl yöneten Muammer Kaddafi, 20 Ekim 2011’de katledilmesinden on yıl sonra hâlâ Batılı emperyalistlerin, bir Arap liderin başarılı kalmasına nasıl izin vermediğinin en sarsıcı kanıtı. Haberlerde artık nadiren tartışılan Libya, 10 yıllık savaş ve kaosun harap ettiği benliğinin bugün yalnızca bir gölgesi. Hillary Clinton, Barack Obama ve diğer savaş suçluları Libya’da ne kadar kötü bir yıkım olduğunu bilmemizi istemiyor. Clinton’ın, Kaddafi’nin katledildiğini öğrendiğinde sevinçten zıpladığı görüntü, bu vahşetin en korkunç örneklerinden biri olarak hafızalara kazınmışken...


Libya, ABD’nin “Arap Baharı” adını verdiği süreçte Mısır veya Tunus gibi olmadı. Libya’da protestolar çok daha zayıftı ve zaman geçtikçe en büyük oyunculardan her birinin, ülkeden bir pay almak için farklı silahlı grupları desteklediği ortaya çıktı. NATO ülkeleri Libya’nın kaynaklarını çalmak için “insan hakları” ve “demokrasi” kisvesi altında Kaddafi’yi ortadan kaldırdıktan sonra Libya’nın silah ve mühimmat stoklarını El Kaide ve diğer cihatçı grupları silahlandırmak için Suriye’ye yolladı.

NATO SALDIRISI VE LİBYA’NIN ÇÖKÜŞÜ

Savurgan harcamalarıyla tanınan Kaddafi, kadın korumaları, gösterişli kıyafetleri ve uzun, dramatik konuşmalarıyla övünürdü. Ancak, Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine ev sahipliği yapan Libya’yı yoksul bir ülkeden kendi kendine yeten bir ülkeye dönüştürdü. 42 yıllık iktidarı boyunca ülkenin okuryazarlık oranını yüzde 25’ten yüzde 88’e çıkardı. Libyalılar ücretsiz sağlık hizmeti ve ücretsiz eğitime sahipti, elektrik ve gaz gibi temel ihtiyaçlar ucuzdu.
Kaddafi yüzde 90’ı çöl bir ülkede tüm Libyalılara tatlı su sağlamaya çalıştı ve başarılı da oldu. 1980’lerde dünyanın en büyük sulama projesi olan “Büyük İnsan Yapımı Nehir” uygulamasını hayata geçirdi. Projenin dünyanın en büyük boru ağına sahip olması Libya’daki tüm tatlı suyun yüzde 70’ini sağladı. 25 milyar doları aşan bir maliyeti olan proje, yabancı bankalardan herhangi bir kredi alınmadan kendi kendini finanse etti. NATO, Temmuz 2011’de Büyük İnsan Yapımı Nehir’i bombalayarak önemli bir sivil altyapıyı yok edip savaş suçu işledi.

NATO destekli “devrim” sonrası Libya’da sağlık sistemi çöktü, hâlâ sürekli elektrik kesintileri var ve temel altyapı yok. Libya’nın 10 yıl sonra işleyen bir merkezi hükümeti bile yok. Ülkede Ekim 2020’de uluslararası aktörlerin arabuluculuk ettiği bir ateşkesin ardından mart ayında bir ulusal birlik hükümeti kuruldu. Ancak bu kırılgan hükümet şimdiye dek görevini ifa etse de 24 Aralık’ta yapılacak seçimlerde nasıl bir tablo ortaya çıkacağını öngöremiyor.

IMF GİBİ SÖMÜRGECİ KURUMLARA TEHDİT

Kaddafi’nin en büyük günahı 2009’da Afrika ülkelerinin altın dinardan oluşan tek bir para birimi kullanmasını ve kaynaklarını bu yeni para birimiyle alıp satmasını önermesi oldu. Bu proje, 14 ülkede kullanılan bir sömürge para birimi olan ABD dolarından ve Fransa destekli Orta Afrika (CFA) frangından uzaklaşmalarını sağlayacaktı. Hillary Clinton’ın o dönem sızdırılan e-postalarında da Kaddafi’nin altın rezervlerini tek bir para birimi için kullanma hedefi tartışılıyordu. Bu plan tam anlamıyla hayata geçirilseydi, Batı’nın uluslararası bankacılık sistemi üzerindeki tekeli zayıflayacak ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi yeni sömürgeci kurumların, gelişmekte olan ülkeleri manipüle etmesinin önüne geçecekti.

Kaddafi, aynı zamanda Filistin Kurtuluş Örgütü, İrlanda Cumhuriyet Ordusu, Kara Panter Partisi ve birçok direniş grubunu da destekledi. En iyi konuşmalarından birini de 2008’de Şam’da Arap Birliği toplantısında yaptı. Irak’ın işgaline şiddetli bir tepki gösterdiği konuşmasında Arap liderlere, ABD’nin bir zamanlar İran’a karşı müttefik olarak gördüğü Saddam Hüseyin’in başına gelenlere dair bir hatırlatma yaptı: “Bir Arap lideri asılarak idam edildi. Sıradaki herhangi biriniz olabilir.” O gün toplantıdaki Arap liderler Kaddafi’nin sözlerini alaya aldı. Ancak gerçekten de sıra Suriye ve Libya’ya gelecekti. Yalnızca üç yıl sonra, Kaddafi’nin kendisi de NATO destekli çetelerin elinde vahşice öldürülecekti.

Batı’nın sömürgeci çıkarları için bir baş belasıydı Kaddafi. Bugün Libya’ya bakınca herkes başarısız bir devlet görüyor. Ancak Batı, 2011’de kasıtlı olarak ülkeyi yok etmeden önce gelişen bir Libya vardı. Emperyalistlerin, başta Afrika olmak üzere kendi kendine yeten bir ülke yaratmak isteyen liderlerden ne kadar nefret ettiği açık. Tarih, sömürgeciliğe kafa tuttuğu için katledilen Afrikalı, Arap ve Latin liderlerle dolu. NATO da bu nedenle Kaddafi’yi katletti.

***

Trablus’ta uluslararası zirve: Libya ordusu güçlendirilmeli

Libya, uzun yıllar sonra ilk kez bugün uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacak. Uluslararası aktörlerin Berlin’de düzenlediği Libya konferanslarının muadili niteliğinde olan zirve, 24 Aralık’ta düzenlenecek seçimler öncesi kritik önemde görülüyor. Trablus’ta bugün başlayacak “Libya’nın İstikrarı” isimli konferansa aralarında ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de yer aldığı birçok ülkeden temsilciler katılacak. Libya Dışişleri Bakanı Necla Menguş, konferansta Libya’nın askeri ve ekonomik geleceğinin ele alınacağını belirterek “Ekonomi ve güvenlik, seçimlere giderken bugün ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar. Libya ordusunu tek bir komuta altında birleştirmek, ateşkes anlaşmasını etkinleştirmek için çözüm yolları konferansta ele alınacak. Ayrıca ülkedeki paralı askerlerin geri çekilmesi için net bir zaman çizelgesi belirlenecek” diye konuştu.

Russia Today’den çeviren BirGün Çeviri Kolektifi