Kitaplar, plaklar, kartpostallar, afişler ve gravürlerin yeni sahiplerini beklediği, Kadıköy Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ‘Çizgi ve Sahaf Günleri’ni gezmek için hâlâ vaktiniz var.

Kadıköy’de kitapların dünyasına yolculuk

KADİR İNCESU

Kadıköy Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Çizgi ve Sahaf Günleri” devam ediyor.

22 Ağustos'ta açılışı yapılan festival; sergiler, söyleşiler, imza günleri ve kitap mezatlarıyla 27 Ağustos akşamına kadar devam edecek.

Festivalin yapıldığı Kadıköy Lisesi’nin bahçesine doğru yürürken, unutulmaya yüz tutmuş görüntüler hücum ediyor. Çalışmaya başladıktan sonra ilk maaşımla Beyazıt’taki Sahaflar Çarşı’sından aldığım Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı romanı… Okunmaktan sayfaları cildinden ayrılmış bir halde kitaplığımda…

Özellikle yerlere açılan kitap tezgâhları ilgimi çekerdi. Metin Oktay imzalı, hayatını anlatan kitabı da oradan almıştım.

90’lı yılların ortasında ise adres bu kez Kadıköy postanesinin arkasındaki sokak idi. Her pazar giderdim, yere açılan kitap tezgâhlarından çok kitap almışımdır. İsteyenler de aynı sokaktaki Akmar Pasajı’na giderdi kitap almak için…

Sahaflara gitmek gerçek anlamıyla bir tutku… Reşat Enis’in Sarı İt romanının ilk baskısını uzun aramalardan sonra bulup, kısa bir süre sonra da yapılan yeni baskısını almak başka nasıl açıklanabilir?

KADIKÖY’DE DE ÇINARALTINDA

Saatler 14.00’ü gösterirken giriyorum Kadıköy Lisesi’nin bahçesine… Girişte festival için özel olarak hazırlanmış bir kitapçık ve bir bez çanta ile karşılıyor sizi görevliler…

Alana adım attığımda ilk olarak Hüseyin Avni Dede çekiyor dikkatimi. Beyazıt’ta olduğu gibi burada da bir çınarın altında bekliyor okurlarını. Kitap alıp imzalatanlar hemen de gitmiyor. Uzun uzun sohbet ediyorlar. Dede, gelenlere okur gözüyle bakmıyor. Gelenlerin çoğu İstanbul Üniversitesi’nde okumuş, tanışıklıkları çok eskilere dayanan -kendi deyimiyle- dostları, ailesinin birer üyesi…

55 yıldır sahaflık yapan ve altında beklediği çınarla özdeşleşen Dede için Enver Ercan’ın, “Çınarın kökleriyle, Dede’nin kökleri birbirine karışmıştır. O orada olmazsa şiirin çınarı kurur” sözü geliyor aklıma.

Henüz erken, fazla kalabalık yok derken, Çizgi Roman Okurları Derneği’nin mezatının yapıldığı bölüme geliyorum. 30-40 yıllık çizgi romanlar açık arttırmayla satılıyor. Mezatta yetişkinler kadar gençler de dikkat çekiyor.

Çizgi roman koleksiyonu yapmaya yakınlarda başlayan 14 yaşındaki Alp ile 17 yaşındaki Kaan da mezata katılmış. Çok heyecanlanan iki arkadaş istedikleri kitapların bazılarını alabilmişler. Alp 8 kitaba 60, Kaan ise 3 kitaba 50 TL vermiş. Katıldıkları ilk mezatta aldıkları kitapların, koleksiyonlarının en değerli kitapları olacağı çok belli…
Babası gazeteci, yazar, yayıncı Bülent Habora gibi oğlu Volga Tuygun Habora da kitaplara tutkun…

20 yıllık bir geçmişi olan Volga Sahaf’ın sahibi olan Tuygun da her zaman gülen yüzüyle karşılıyor kitapseverleri.

Tuygun, “20 yıldır bu işi yapıyorum, sahaf olmaya çalışıyorum. Sahaf olmak kolay değil, ilk baskı ve nadir kitapların yanı sıra okurların taleplerini de göz önüne alarak ikinci el güncel kitaplar da satıyorum” diyor.

Kitapları inceliyorum bir süre. Orhan Kemal’in Kardeş Payı adlı kitabının 1957 tarihli ilk baskısı 50, G. Orwell’in 1984’ü ise 300 TL… Siz belki fiyatı daha uygun olan yeni baskısını almayı tercih edebilirsiniz, ancak meraklısı için durum çok farklı…

SAHAF FESTİVALLERİ ŞENLİKTİR

Sahaflar Derneği Başkanı Ümit Nar, “Kültür endüstrisi insanları belli konulardaki kitaplara yöneltiyor. O nedenle güncel kitapları da satmak zorunda kalıyoruz. Elimizdeki nadir kitapları da meraklısına sunmak istiyoruz. Festivaller aracılığıyla daha çok insana daha kolay ulaşabiliyoruz” derken, Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli de, “Sahaf festivalleri bir şenliktir. Yapıldığı yerin halkına, kültür hayatına, katkı sunar; o yerin kültürel kalite ve refahını yükseltir. Kitapla ilgili olmak, kitaptan yararlanmak insan için en büyük nimettir. Arkadaşlarımız bugün 3 kuruşluk da iş yapsalar, 10 bin liralık da iş yapsalar buradan mutlu ayrılıyorlar. Çünkü onlar gönüllüler“ diye konuşuyor.

İşli, Türkiye’nin efsanevi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in Sahaflar Çarşısı’nın hatıra defterine yazdığı bir sözü de hatırlatıyor: “İnsan bir şey satacaksa kitap satmalı, bir şey olacaksa kitap olmalı çünkü hiç bir nimet onun kadar kıymetli olmamıştır.”

KİTAP MUTLULUK KAYNAĞI

Festivalin en genç sahafı Kamo Kitabevi’nin sahibi Kamer Yeteroğlu ile de ayaküstü laflıyoruz. Kitaplarla olmanın onu heyecanlandırdığını vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Bir kitapseverin, aradığı bir kitabı burada bularak çıkması kadar beni başka ne mutlu edebilir ki?”

Kedilere olan sevgisiyle bilinen Müteferrika Sahaf’ın sahibi Lütfü Seymen Kadıköy Lisesi’nin bahçesinde de kedilerle birlikte… Yanından eksik etmediği mamaları da ilgi görmüyor değil. Lütfü Seymen ile kitaplardan daha çok Cide ve Rıfat Ilgaz üzerine sohbet ediyoruz. Seymen, bir sahafın her şeyden önce sıkı bir koleksiyoner olması gerektiğini vurguluyor.

Festival alanına gelen meraklıların -en azından benim gördüğüm- pek pazarlık yapmadıkları da dikkat çekiyor. Almak istedikleri her neyse değerini bilerek geliyorlar ve bulduklarında da alıyorlar. Çünkü o an almadıklarının, 5 dakika sonra yeniden geldiklerinde bir başkası tarafından alınmış olabileceğini de biliyorlar.

Kitaplar, afişler, plaklar, kartpostallar, afişler ve gravürlerin yeni sahiplerini beklediği Kadıköy Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Çizgi ve Sahaf Günleri”ni gezmek için hâlâ vaktiniz var. 27 Ağustos akşamı Kadıköy'deki kitap şöleni sonlanıyor.