Deplasmanda problem yaşayan Fenerbahçe evinde ise fırtına gibi esiyor. Sarı-lacivertliler, son haftaların formda takımlarından Gençlerbirliği'ni 5-2 mağlup etti ve puanını 25'e yükseltti

Kadıköy farkı

Kadıköy'de haftanın galasındayız... Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Gençlerbirliği... Nefesler tutulmuş ilk düdük bekleniyor.

Salı akşamı kupada iyi bir performans çizen Kanarya'da gözler Ersun Yanal'a çevrilmişti. Deneyimli hoca o günün yıldızı Ferdi'yi yine kulübede başlatıyordu. Santrada Sadık sahadaydı; Zanka kenarda. Isla'nın sağ beke dönmesiyle Ozan sağ kanattaydı. En öndeki Muriç'le arkasında yer alan Kruse'nin ortaklığı, bakalım yine bol pozisyon getirecek mi...

Hamza Hamzaoğlu'nu teknik direktörlük koltuğuna getirdikten sonra çıkışa geçen Alkaralar, şüphesiz İstanbul'dan şen dönmeyi hedefliyor. Sessegnon-Sio-Stancu üçlüsü rakibe korku, taraftarlarına güven veriyor. Bugüne dek dek yaptıkları müsabakalarda maç başına 3 golden fazlasının atıldığı hatırlanınca, bu karşılaşma da bol santra vaat ediyor.


Evinde maçlara fırtına gibi giren Fenerbahçe tutuk başlıyordu. Dakikalar 9'u gösterirken, başkentliler öndeydi. Sio ceza sahasında soluyla nefis vurmuştu. Hemen akabinde ise Garry Rodrigues karşı karşıya pozisyonda kaleci Ertaç'a takılıyordu. 15'te Isla getiriyor; önce Muriç, ardından Rodigues altıpastan ağları havalandıramıyordu.

23'te tabela eşitlenmişti. Isla'nın ortasına demarke durumdaki Vedat kafayı yapıştırmıştı. 32'de ev sahibi jeneriklik bir golle öndeydi! Luiz Gustavo uzaklardan enfes vurmuştu. Müsait durumda fileleri bulamayan Emre'nin reklam panolarını tekmelemesi, belli ki uzun süre konuşulacak.

39'da fark ikiydi. Muriç ekmeğini taştan çıkarmış, presle kaptığı topu kaleye yuvarlamıştı. Durgun başlayan Kanarya, ilerleyen dakikalarda fırtına gibi esiyordu. Bakalım ikinci devre gol sağanağı sürecek miydi...

Sakatlanan Serdar'ın yerine Ferdi 46'da oyundaydı. Luiz Gustavo stopere geçmişti. 57'de sakatlanan Emre de yerini Jailson'a bırakmıştı. 68'de Muriç'in "al da at" dediği Kruse, Ertaç'a takılmıştı.

75'te Ferdi ceza sahasının dışından muhteşem bir gole imza atarak, hocasına adeta "formayı istiyorum" diye haykırıyordu. Son çeyrekte Muriç çıkıyor, Tolgay giriyordu. 78'de fark ikiydi! Savunmanın arkasına sarkan Stancu, üst üste dördüncü maçta da ağları sarsmıştı.

87'de defansın gerisine sarkma sırası Rodrigues'teydi. Kanat oyuncusu kendisi vurmak yerine, Kruse'yi bulunca, Alman yıldız sonunda ligde siftah yapıyordu. Son düdük çaldığında, tabelada 5-2'lik skor yazıyordu.

Fenerbahçe iyi oynadığı günde muhteşem gollerle kazanmasını bildi. Ayrıca oyunu hiç çirkinleştirmeyen Gençlerbriliği'ne de teşekkür etmeli.

Başlama vuruşu önce bol santra görürüz demiştim. Ziyadesiyle gördük!

cukurda-defineci-avi-540867-1.