Deli dolu vişne, sadık dut, ağır başlı ayva ağaçlarıyla doluydu Kadıköy. Önce büyük balkonlu ve 3-4 katlı apartmanlar yapıldı. Sonra o balkonlar da alındı. Sokaklar değişti. O sokakların öyküsü yeniden kitap oldu.

Kadıköy'ün hikâyesi: Beton altında ezilen sokaklar
Fotoğraf: Depo Photos

Semra KARDEŞOĞLU

Yaz tatillerinin geçirildiği köşkler, tek katlı müstakil evlerin büyük bahçeleri çoktan pay edilmişti. 60’lar 70’lerde… Yerine yapılan apartmanlar yeni ve ‘modern’ bir hayat vaat ediyordu artık. Ağaçların sökülmesinde bir sakınca görülmedi. Nasılsa çok vardı daha! Çocuklar için sonu hiç gelmeyecek büyüklükteki arsaların, bahçelerin tüketildiği noktada balkonlu üçer dörder katlı apartmanlar yükseldi. Bahçeden sökülüp atılan kadife çiçekleri, sardunyalar, güller saksılara ekildi balkonlarda, küçük saksılarda boy verdi. Onlar da kocaman bahçeler yerine küçük dairelere tıkılan çocuklar gibi bir türlü istenildiği düzeyde sağlıklı olamadı.

BALKONLAR DA GİTTİ

Ve 2000’li yılların başlamasıyla yeni bir filizkıran fırtınası daha vurdu. Bu kez, o küçük apartmanların bahçelerinde kalabilmiş belki 5 nesli dallarında taşımış sadık dut ağacı, yağmadan talandan canını zor kurtarmış deli dolu vişne, meyvelerine bakıp kışın nasıl geçeceği tahmin ettiğimiz ağırbaşlı ayva, dünyanın en cömerti malta eriği bu son talanda sökülüp atıldı. Üstelik bu kez bedeli de ödenerek. 5 neslin tanığı dut ağacını “beş” paralık cezasını ödeyip kestiler. Apartmanlar bu kez 10 15 kat oldu. “Göğü delen adam” kitabını hatırlattı baktığında, göğü deldiler, gökyüzünü örttüler. Bu kez feda edilen birkaç ağaçla birlikte balkonlar oldu. Yerine ‘Fransız’ balkonu verdiler. Artık oraya bırakın bir küçük masayı bir sandalye dahi sığdırılamadı. Kadıköy’de çok şey böyle hızla değişti işte. Adına kentsel dönüşüm dediler ama koca bir tank gibi sadece ağacı değil, tüm anıları da betona dönüştürdü. Çocuk seslerinin, seyyar satıcının sesi 15’nci kata ulaşır mı? Çocuk sesinin yankılanmadığı sokak sokak olur mu?

Tüm bunları yazdım, çünkü “Saklı hikayeleri ve Resimleriyle Kadıköy Sokakları” kitabı geçti elime. Ömür boyu Kadıköy’de yaşamış Dr. Müfit Ekdal, Kadıköy’ün tarihini anlatan kitaplarıyla tanınmıştı. Kadıköy Belediyesi, 2014’te hayatını kaybeden Ekdal’ın tüm eserlerini belediyenin Kültür Yayınları çatısı altında yeniden yayımlama kararı aldı. Bu kitap çalışmanın ilk ürünü. Kitabın önsözünü yazan torun Ali Ekdal, şu çarpıcı cümleleri aktarıyor kitapta: Kadıköy Sokakları, asırlık bir ömrün temaslarının damıtılmış, düzenlenmiş, bütünlenmiş halidir. Dr. Müfid Ekdal’ın bu kitabı hayatının son yıllarında kendisi için gittikçe güçleşen sağlık koşulları altında tamamlanmış olması, giderek vahşileşen bir doğaya sahip olan mekânsal dönüşümün yarattığı kültürel girdap karşısında tarihin kalıcılaştırılmasının kendisinde yarattığı aciliyet hissini yansıtır. Mekan, kendini beton içerisinde durmaksızın yeniden şekillendirirken üzerinde yükseldiği toprağın anılarını da sakinlerine unutturur, çıkılan her yeni katta sokağın sathından belleğin yer altına itilen bir gerçeklik, kaybedilmiş bir kimlik vardır. Umuyorum bu kitap sadece Kadıköylüler için değil, ait hissettikleri coğrafyanın özgünlüğünü yitirişi karşısında kaygılanan herkes için sadece bir tarihsel belge değil., mekânsal dönüşümün yıkıcılığının somut boyutlarını hatırlatan, uyarı mahiyetine sahip bir metin niteliği taşıyacaktır.

Kitapta Moda’dan Bostancı’ya Yeldeğirmeni’nden Erenköy’e sayısız sokağın hikayesi yer alıyor. Gelin onlardan birkaçına göz atalım:

Bademaltı Sokak: 1923-24 yıllarında Kadıköy’ün ara sokakları henüz topraktı. İki tarafında seyrek ahşap evlerin olduğu yolların ortasında Ceviz incir sakız ağaçları yer alırdı. Bu ağaçlar, konka bahçeleri parsellenirken yolun ortasında tesadüfen hayatta kalmıştı. Bu sokağın adının badem ağacından geldiği tahmin ediliyor.

Ağabey Sokak: Bu sokaktaki konak, hamam ve büyük bir arazi Ağabey ailesine aitti. Aile daha sonra bir kadın cinayetiyle gündeme geldi. Ailenin tüm mirası daha sonra hayır kurumlarına kaldı.

Kalfaoğlu Sokak: 1900’lü yılların ünlü kalfalarından Artin Kalfa bu sokakta sıra evler yaptı. Kendi de burada oturdu. Arkin Kalfa, Moda’da bilinen Kayıkhane’yi de yapan kalfaydı.

Mısırlıoğlu Sokak: Mısır’dan gelip İstanbul’a yerleşen Mısırlıoğlu ailesinden Bagos Mısırlıoğlu, 1870’te Halitağa Caddesi yakınlarında büyük bir arazi aldı, köşk yaptırdı. Ölümünden sonra köşkün bahçeszi gazino olarak kullanıldı.

KADIKÖY'ÜN DOKTORU

1918 yılında İstanbul’da doğan Dr. Müfid Ekdal, Kızıltoprak Altıncı İlkokulu’nu bitirdikten sonra Kadıköy Orta Mektebi’nde ve Haydarpaşa Lisesi’nde eğitimini tamamladı. 1942 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden diploma aldı. 1979 yılında Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne başhekim olarak atandı. 1983’te emekli oldu. 2014'te hayatını kaybetti. Kadıköy'e ilişkin çok sayıda kitap yazdı.

Dr. Müfid EkdalDr. Müfid Ekdal