Kadın değil, 'güçsüz fıtrat' üniversitesi

Raziye Karabey

YÖK, Cumhurbaşkanı’nın haziran ayında Japonya’dan verdiği emir doğrultusunda başlattığı kadın üniversiteleri kurulması çalışmalarını halen sürdürüyor. Kadının “güçsüz fıtrata” sahip olduğunu ve bu nedenle erkekle eşit olmadığını her zeminde ifade eden Cumhurbaşkanı’nın, kadın üniversiteleri vasıtasıyla kadınların eğitim ve dolayısıyla çalışma alanlarından izole edilmesini hedeflediği, tartışmanın ilk gününden itibaren söyleniyor. Prof. Feride Acar ve Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, ‘kadın üniversiteleri’ fikrinin arka planını BirGün’e değerlendirdi.

Feride Acar, “Uluslararası sözleşmeler açısından bakıldığında kadınların insan haklarının korunması ilkelerinin yasama geçirilmesinde vurgulanan unsur, eşit koşullarda, eşit nitelikli eğitimin sağlanmasıdır” vurgusu yaptı. Acar, “Ülkemizde üniversite öğrencileri arasında kadınların oranının yarıya yaklaştığı (yüzde 48) ve başarı oranlarının da genelde erkeklerden yüksek olduğu düşünüldüğünde ve de mevcut üniversitelerimizin çoğunun nitelik açısından çok ciddi sorunları varken, bir kadın üniversitesinin kadınlara eğitim eşitliği veya nitelikli eğitim sağlaması gerçekçi bir gerekçe olamaz” dedi.

‘Ayrı fakat eşit’ tezi geçersiz

Acar, “Kadın üniversitelerinin, CEDAW gibi uluslararası standartların talep ettiği, kadınlarla erkeklerin eğitiminde eşit olanak, aynı içerik ve eşit sonuçları temin edecek eğitim kurumları sağlanması şartına uygun olmaları imkânsız. Bu bağlamda, Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin eğitim kurumlarında ırka dayalı ayrımı yasaklarken verdiği “ayrı fakat eşit” tezinin geçersiz ve imkânsız olduğu yönündeki kararı çok önemlidir” şeklinde konuştu.

kadin-degil-gucsuz-fitrat-universitesi-658562-1.

Feride Acar

Acar, kadın üniversiteleriyle hedefleneni ise, “Tahminimce burada hedeflenen, toplumda kadın-erkek ayrımını güçlendirecek olan cinsiyetçi yaklaşımların eğitim programlarının içeriği ve bakış açısı ile de beslenerek, topluma kadın-erkek ayrımına dayalı bir modelin benimsetilmesine bir katkı daha yapmaktır” diyerek özetledi.
Laik ve karma eğitim şart

Ancak laik ve karma bir eğitimin başarıyı getireceğini vurgulayan Av. Tuskan ise, “Kadın üniversitelerindeki amaç, nihai olarak anaokulundan üniversiteye kadar aynı kalıpta insan yetiştirmektir. Oysa öğrencilerin her yaşta, her konuda eşit yetiştirilmesiyle eşitlik sağlanır. Her ne kadar yıkılmak istense de kadın-erkek eşitliği ve laik eğitim sistemi sayesinde her iki cins de eşit eğitim alabiliyor. Türkiye’de kadın mühendis, doktor, avukat, öğretim üyesi oranları da küçümsenmeyecek düzeyde. Bu durum, karma eğitim sayesindedir. Kadın üniversiteleri ile bunu yakalamak mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Her alanda imam hatipleşme

Karma eğitimden sapmanın ortaöğretimde imam hatipleşmeye yol açtığını vurgulayan Tuskan, “Bu yıl Meclis onayına sunulan İslam Kalkınma Örgütü Tüzüğü’nün de amaçladığı gibi kadını ‘erkeğin saygıdeğer eşi’ olarak eğitmek amaçlanıyor. Biliyorsunuz YÖK, Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’ni durdurdu ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’ni web sitesinden kaldırdı. Yani iktidar, kanundaki ‘zorunluluk’ halini dinsel gerekçeler olarak anlıyor” dedi.

kadin-degil-gucsuz-fitrat-universitesi-658563-1.

Aydeniz Alisbah Tuskan