Kadın, hâkim önünde bile güvende değil
Şiddet duruşmalarında faillerin de bulunduğu salonda kişisel bilgileri paylaşma zorunluluğu kadını ve çocuğu tedirgin ediyor. Birçok mağdur şikâyetini çekiyor.

Bilge Su YILDIRIM
Ülkede erkek şiddeti gün geçtikçe artarken kadını ve çocuğu korumaya yönelik hukuki mekanizmalar da gereğince işletilmiyor. Şiddet failleri çoğu zaman en alt cezai sınırdan yaptırıma çarptırılırken sıklıkla iyi hal indirimlerinden faydalanıyor. Bunun yanı sıra 6284 Sayılı Kanun gibi kadınların “can simidi” olarak nitelendirilen yasalar uygulanmıyor.
İşletilmeyen mekanizmaların yanı sıra hukuk sistemindeki kimi uygulamalar da kadınları mağdur edecek zeminleri hazırlayabiliyor. Bunlardan biri de duruşmalarda müştekinin ev adresi ve telefon numarası gibi kişisel bilgilerini sanığın da içeride olduğu mahkeme heyeti önünde söyleme zorunluluğu. Kadının şikâyetçi olduğu erkeğin önünde kişisel bilgilerini paylaşması, özellikle ısrarlı takip ve tehdit gibi olaylarda da kadınlar için sorun teşkil edebiliyor.
GÜVENCEYE ALINMIYOR
Bu konuda birçok davaya katılan ve müvekkillerinin rahatsızlığını bilen Avukat Pelin Göktuğ, mevcut uygulamanın kadına yönelik şiddeti önlenemez kıldığını kaydetti. Uygulamanın aynı zamanda mağdurların mahkemeye başvurma konusunda çekimser davranmasına sebep olduğunu belirten Göktuğ şunları söyledi: “Mağdur şikâyetini iletirken adres, telefon ve kimlik ile ilgili bilgiler makamlarca alınıp kaydediliyor ve şüpheliye karşı bu bilgiler güvence altına alınmıyor. Çoğu mağdur tüm bilgileri açık ve ulaşılabilir olduğu için süreç içerisinde şüpheliden şikâyetçi olduğuna pişman oluyor. Korktuğu ve kolluk tarafından korunacağına inanmadığından şikâyetini çekmek zorunda kalıyor. Çoğu zaman şahit olduğumuz üzere mahkeme huzurunda bile mağdurlar sanığın gözü önünde kimlik, adres ve telefon bilgilerini söylemek durumunda kalıyor. Dosya içerisinde tüm bu kişisel bilgilere sanık çok kolay ulaşabiliyor. Bu durum mağduru oldukça korumasız bırakıyor.”
9. Yargı Paketi’nde şikâyetçinin kimliğinin gizlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığını anımsatan Göktuğ şöyle devam etti: “Yasa tarafından korunmayan tüm kimlik, adres bilgileri ile açıkça şüphelinin önünde korunmasız bırakılan çoğu kişi, hukuk düzeni tarafından da ayrıca mağdur ediliyor. Bu uygulamalar neticesinde çoğu mağdur uğradığı haksızlığa karşı sessiz kalıyor. Bu uygulamanın bir an önce değiştirilmesi özellikle mağdurun kimlik ve adres bilgilerinin kolluk ve mahkemelerce korunması oldukça önemli.”
KORKUDAN ŞİKÂYETİNİ ÇEKTİ
Avukat Göktuğ, yaşanan şu olayı da örnek verdi: “Mahkeme eğer sanığın duruşma salonundan çıkarılmasını kabul etmezse mağdur hem kişisel bilgilerini sanıkla da paylaşmış oluyor hem de yaşadığı her şeyi sanığın önünde yeniden anlatmaya zorlanıyor. 13 yaşında bir çocuğun istismar davasında, sanığın salondan çıkarılması talebim reddedilmişti. Çocuk, zaten sanıktan korktuğu için annesiyle birlikte başka bir adrese taşınmıştı. Hem ben hem de mağdur çocuk, sanıktan korktuğu için adres değiştirdiğini ve yeni adres bilgisini sanığın önünde söyleyemeyeceğini ifade ettik. ‘Prosedür böyle, yazmam lazım’ diyerek zorladılar. Çocuk o kadar korktu ki en sonunda şikâyetini geri çekti. Duruşmada ‘Ben şikâyetçi değilim artık’ dedi. Korkuyordu çünkü.”