Kadın müzisyenler tacize karşı birleşin
Yaşadıkları taciz olaylarını anlatan kadın müzisyenler akıl almaz tekliflere maruz kaldıklarını belirtiyor. Avukat Uçuran, müzisyenlerin yardım alacağı herhangi bir platform olmamasını sektördeki ‘örgütsüzlüğe’ bağlıyor.
Işıl ÇALIŞKAN
Kadına yönelik erkek şiddeti ve taciz gündemden hiç düşmezken bu kez oklar müzik sektörünü gösteriyor. Güvencesizliğin ve yasakların gölgesinde mesleklerini icra etmeye çalışan kadın müzisyenler bir de şiddet ve tacizle mücadele ediyor. Örnekler arasında çalıştığı yerin işletmecisinin akıl almaz tekliflerine maruz kalan da var, şiddete uğrayan da... Yaşananlar iktidarın bir gece yarısı kararıyla feshettiği İstanbul Sözleşmesi'nin yaşamsallığını bir kez daha hatırlatıyor. Öte yandan taciz vakalarının sayısız örneklerine rastlanan sektörde kadın müzisyenlerin başvuracağı herhangi bir platform olmaması da sektördeki ‘örgütsüzlük' sorununa işaret ediyor.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği Avukatı Burcu Uçuran, meslek içi dayanışmanın önemine vurgu yaparken hiçbir kadının yalnız olmadığının altını çizdi.
PATRON TACİZİ BİR DEĞİL İKİ DEĞİL
22 yaşındaki solist Zeynep Çimelek, 4 buçuk yıldır sahne alıyor. İstanbul Silivri’de annesiyle yaşayan müzisyen, patron tacizleri nedeniyle 1 buçuk aydır işsiz olduğunu belirtiyor. Çimelek, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Tekirdağ tarafında iki ayrı mekânda çalışıyordum. İkisinde de tacize maruz bırakıldım. Bir gün mekândan çıkarken 'Sen bu gece burada kal' dedi, tersledim. Yüz bulamayınca sonraki hafta, 'Biz farklı yüzler deneyeceğiz' dediler. Ben de 'Bir daha benimle iletişime geçmeyin' dedim. Diğer mekânın sahibi de beni eve bırakıyordu. 'Sen de çok soğuk bir kadınsın, hiç konuşmuyorsun' dedi. Sonra yanımda küfürlü konuşmaya başlayınca yarı yolda arabadan indim. Bu sebeplerden dolayı hiçbir yerde sahne almıyorum. Ve bu bir değil iki değil. Her seferinde yaşanıyor. Tekirdağ tarafının en kalabalık, en tutulan yerleri bunlar.”
Zeynep Çimelek
Müzisyen, “Şimdi bir mekândan iş almaya çalışıyoruz. Patronu bana gece saat 3.00’te 'Neredesin' diye mesaj atıyor. Ki ben hiç iletişime geçmemişim, menajerim konuşuyor. 'Ben seni mekâna alacağım, çok güzelsin' gibi mesajlar atıyor” diyor ve ekliyor: “Tek mesleğim müzisyenlik. Şu anda biriktirdiğim parayla geçiniyorum. O bitince ne yapacağımı bilmiyorum.”
MESLEK İÇİ ÖRGÜTLENME OLMAZSA OLMAZ
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği Avukatı Burcu Uçuran, kadın müzisyenlerde meslek içi örgütlenmenin ve dayanışmanın yetersizliğine vurgu yapıyor. Uçuran, şu değerlendirmeyi yapıyor:
Burcu Uçuran
“Her meslek üyesi kendi haklarının savunulmasına zaman zaman ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle müzisyenlerin dayanışıp destekleşebileceği bildiğim kadarıyla bir kuruluş olmaması asli nedenmiş gibi geliyor bana. Meslek içi örgütlenmek ve meslek üyeleriyle dayanışmak için de yoğun bir emek gerek. Özellikle kadın müzisyenlerin kendi içlerinde destekleşip dayanışabileceği bir alan yaratılması çok mühim. Böylece mesleklerini icra ederlerken karşılaştıkları sorunlar gün yüzüne çıkartılabilir ve benzer sorunların önlenmesi için çalışmalar yapılabilir.”
Dayanışmanın önemine de değinen Uçuran, şöyle devam ediyor: “Taciz olaylarında kişiler olayın ardından hemen hukuki yollara başvuramayabilir, kişinin ihtiyacı o an için çok başka olabilir. Dayanışmaya, desteğe ve onun için neyin iyi olduğuna karar vermesine yardımcı olacak paylaşım alanlarına ihtiyacı olabilir. Tacize maruz bırakılanı yalnız bırakmadan, onunla destekleşerek hukuki yollarda da ilerlemek çok önemli. Ancak tacizi çözebilecek tek bir öneri sunmak bu toplumda pek mümkün görünmüyor.”
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’ne kadın müzisyenlerden yardım talebi içeren bir başvuru gelmediğini belirten Uçuran, cinsel tacizin de bir cinsel şiddet olduğunun altını çiziyor. Uçuran, “Kadın müzisyenler derneğimizin destek hattına ulaşarak hukuki ve psikolojik destekten ücretsiz şekilde yararlanabilirler. Hangi mesleği icra ederlerse etsinler, hiçbir kadının yalnız olmadığını, dayanışmanın onların yanında olduğunu söylemek isterim” diyor.