Kadın Yönetmenler Film Festivali direktörü Gülten Taranç, “Kadın sinemacılara karşı büyük önyargı var. Bu zihniyetin değişmesi, önyargıların kırılması zaman alır. Bu noktada kendi jenerasyonuma güveniyorum” diyor

Kadın sinemacılara karşı büyük önyargı var

Işıl ÇALIŞKAN

Yönetmen koltuğuna kadınların oturduğu festival, üçüncü kez sinemaseverlerle buluşuyor. 3. Kadın Yönetmenler Film Festivali’nin programında uzun ve kısa metraj film gösterimlerinin yanı sıra atölyeler ve paneller var. Festival, 29 Şubat - 5 Mart tarihleri arasında İzmir Tarık Akan Kültür Mekezi’nde gerçekleştirilecek. Bu yıl ‘Her kadın başka hayaller kurar’ temasıyla yola çıkan festivalde 30 film gösterilecek. “Ülkemizde hayal kurmak çok zorlaştı” diyen festival direktörü Gülten Taranç, tüm sinemaseverleri hayal kurmaya davet ediyor. Taranç ile festivali ve sektörde kadın olarak var olmayı konuştuk.

Festivalin bu yılki teması ‘Her Kadın Başka Hayaller Kurar’ program ile nasıl vücut bulacak?
Festival programının ilk atölyesi Prof. Berrak Taranç'ın Film Müziği Atölyesi, vücut sesleriyle müzik yapacaklar, daha sonra boş hayal balonlarının olduğu kâğıtları dağıtacağız, kaydettiğimiz bu müziği katılımcılara dinleteceğiz ve hayal kurmalarını bunları tasvir etmelerini isteyeceğiz. Bu sayfalar salonumuzda festival boyunca duracak, bu sırada ekip olarak bu atölyeden bir videoart oluşturacağız. Bunun dışında her etkinlik içinde hayal barındırıyor. Çünkü sinema hayalleri realize etmektir. Ülkemizde hayal kurmak çok zorlaştı, tam 8 Mart öncesinde kadın, erkek, öğrenci, sinemasever kısacası herkesi hayal kurmaya, hayallerimizi paylaşmaya bekliyoruz.

2019’DA KADINLAR DAHA ÇOK BELGESEL ÜRETMİŞ

Film seçkinizde hassasiyetleriniz nelerdi?
Eril bakış açıları barındırmaması, kadınları aşağılayıcı, küçük düşürücü söylemlerden uzak durması. Bunun dışında teknik olarak da belli bir standarttaki filmleri seçiyoruz. Tematik olarak bir kategorizasyon oluyor. Bu sene için göçü, erkekleri, boyun eğmemeyi, mücadeleyi anlatan filmler var. Belgesel filmlerden oluşan ‘Kamera Göz Seçkisi'nde uzun metraj yapımlar var. 2019'da kadınlar tarafından daha çok belgesel filmler üretilmiş. Bir de seçkimizde bu sene birçok animasyon film var.


Akışta bu yıl geçen yıldan farklı olarak neler olacak?
Bu sene çok daha fazla atölyemiz var. ‘Face to Face’ bölümü biraz diğer festivallerden farklı olarak öne çıkacak diye düşünüyorum. Neden seçilmediklerine dair seçilmeyen filmlerin yönetmenlerine kurduğumuz kurul ile açıklama yapılacak. Nasıl daha farklı bir film çekebileceklerini düşünmelerini sağlamak ve kadın sinema öğrencilerine bakış açısı kazandırmayı hedefliyoruz. Bir de başarı ve emek ödüllerimiz var. İzmirli Yönetmen Biket İlhan adıyla da iki ödül verilecek. Kendisini aradığımızda, "Genelde ölenler için yapılır" dedi ama festivalimizin amacı kadın sinema emekçilerinin hayattayken kıymetinin bilinmesi. 3 Mart gecesi özel ödüllerimizi açıklayacağız, biz de heyecanlıyız.

Festivali gerçekleştirmek için ciddi anlamda destek sıkıntısı çektiğinizi geçtiğimiz yıllardan biliyoruz. Bu sorunların kökten çözümü mümkün mü?
Bu sene İzmir Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla Buca Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz festivalimizi. Seneye daha fazla bütçe bulacağımız inancını kaybetmiyorum. Kamera arkasından geldiğim için biliyorum ki bir prodüksiyon gerçekleştirmek zordur ama bunun zorluklarını bilerek yola çıktım. Önümüzdeki sene farklı fonlara başvurularda bulunacağız. Kökten çözer mi bilmiyorum ama daha fazla dayanışma şart. Bu dayanışma tüm bağımsız sinemacılarla olmalı. Yıllar geçtikçe anlıyorum ki sadece üretim sorunu yok, o üretimi ulaştıracağımız kitleyi de büyütmeliyiz. Burada en büyük darbeyi gişe ve festival sineması yaptı. Bu değiştiğinde kökten çözümleri tekrar konuşabiliriz.

kadin-sinemacilara-karsi-buyuk-onyargi-var-691863-1.

HALBUKİ HEP ÇALIŞKANDIM

Oscar Ödül Töreni’nde kadın yönetmenlerin aday gösterilmemiş olması, sektördeki kadınların görünürlük sorununu tekrar hatırlattı. Sektörde var olmanın zorlukları neler?
Önyargılar! Bu kelime Orhan Veli'nin anlatamadığı mısrası gibi. Kadın sinemacılara karşı büyük bir önyargı var. Bu zihniyetin değişmesi, önyargıların kırılması zaman alır. Bu noktada kendi jenerasyonuma güveniyorum. Mesela kendi çapımda "Yönetmen dediğin cool olur" kalıplarını yıktığımı düşünüyorum, şu an eminim ki bana bakan hiç kimse kadın olduğum için bir işi beceremeyeceğimi düşünmez. Eskiden beni patates çuvalı sanıyorlardı, şimdi ne kadar çalışkan olduğumu kendileri dile getiriyor. Bunu değiştirmek yedi yılıma mal oldu. Halbuki hep çalışkandım...

Festivalin geleceğiyle ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Gezici olma ihtimalimiz var, farklı şehirlerden talepler alıyoruz ama uluslararası olmak zorunda kalacağız. Çünkü Türkiye'de kadın yönetmenlerin çektiği film üretimi artış göstereceğine düşüş gösterdi. Bu sene kurmaca uzun metraj kategorisinde sadece Eylem Kaftan'ın ‘Kovan’ filmini gösterebiliyoruz, 2019'da çekilen iki uzun metraj filmden biri. İzmirli yönetmenler bu sene seçkiye giren filmlerin yüzde 20'sini çekmişler. Nereye gidersek gidelim festivalimizi İzmir'de devam ettirmek istiyorum çünkü burada da gerçekten bağımsız filmler üreten kadın yönetmenlerimiz ve yönetmenlerimiz var. Festivalimizin geleceğini görüyorum çünkü doğru bir iş yapıyoruz, farklılıklar getirmeye çalışıyoruz.