Adalet Bakanlığı’nca, kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele etme kapsamında yeni uygulamalar hayata geçiriyor. Buna göre; aile mahkemelerince verilen tedbir kararları, artık kolluk birimleri aracılığıyla, bizzat ilgilisine (şiddet uygulayana) tebliğ edilecek.

Kadına yönelik şiddette tedbir kararını artık polis elden verecek

İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılar ile kadına yönelik erkek şiddeti son bulmazken geçtiğimiz ay 27 kadın katledildi.

Yeni adli yılla birlikte kadını korumaya dönük aile mahkemelerince verilen tedbir kararları, artık kolluk birimleri aracılığıyla, bizzat ilgilisine (şiddet uygulayana) tebliğ edilecek. Tedbir kararlarının posta yerine kolluk birimlerince tebliğiyle, şiddet uygulayan kişilerin dikkatini çekmek amaçlanıyot.

Hürryet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, tedbir kararının ihlali durumunda kişi hapse gireceği yönünde “ihtar” edilecek. “Tekrarlanan şiddet vakaları” veya “tedbir kararlarının ihlali” durumunda gecikmeksizin “zorlama hapsi” uygulanacak.

Bu yeni uygulamayla, verilen tedbire uyulması, şiddet eylemlerinin tekrarlanmaması ve caydırıcılık sağlanacak. Böylece tebligat yapılamaması veya tebliğin gecikmesi gibi sorunlar da ortadan kalkacak.

Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nca Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen yazıda, tedbir kararlarının kolluk birimleri aracılığıyla tebliği ve etkin şekilde uygulanması uyarısında bulunuldu.

Kadına şiddet belirli Cumhuriyet savcıları üzerinden takip edilecek

Aile içi ve kadına yönelik şiddet vakaları, belirli cumhuriyet savcıları üzerinden takip edilecek. Mağdurun daha önce şiddete uğrayıp uğramadığı mutlaka kontrol edilecek. Bu yönde bulgulara ulaşılması durumunda şüpheli hakkında etkili koruma tedbirlerine başvurulacak.

Özellikle, nitelikli ve tekrarlanan şiddet olgusu içeren vakaların, risk değerlendirmesi daha dikkatli yapılacak. Savcılıklar, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri'nden mutlaka sosyal inceleme raporu isteyecek. Talep edilecek koruyucu ve önleyici tedbir kararları belirlenirken kolluk birimleri tarafından doldurulan olay kayıt formu ve hazırlanan sosyal inceleme raporu dikkate alınacak.

Öfke kontrolü, stresle baş etme ve madde bağımlılığı tedavisi gibi vakaya özel uygun önleyici tedbir kararları da değerlendirilecek.