Kadının fendi elektro gitarı yendi: Ana Popovic BirGün'e konuştu

BURAK ABATAY @abatayburak

Bugüne kadar B.B. King ve Buddy Guy gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşan Blues’un dahiyane kadını Ana Popovic ile son albümünü ve müzik hayatını konuştuk.

►Bir söyleşinizde babanızın büyük bir blues ve soul müzik arşivi olduğunu okudum. Müziği keşfinizi nasıl etkiledi?
Chicago, Teksas ve Memphis blues’una dair büyük bir arşivi dinleyerek büyüdüm. Kayıtları dinler, konserleri izler ve sanatçıların neleri oynayacağını analiz ederdik. Beraber iyi bir akşam geçirmek için çok keyifli bir yoldu.

► Neleri dinleniz o arşivde?
Elmore James, Jimmy Reed, Stevie Ray Vaughn, John Lee Hooker, Jimi Hendrix, Clapton, Allman Bros Band, Ronnie Earl, Sonny Landreth.. Ve daha fazlası...

► Yugoslavya’da doğup büyüdünüz. O dönem hayatınızı nasıl etkiledi?
Ailem sayesinde harika bir çocukluk geçirdim. Geriye dönüp baktığımda da sadece mutlu düşüncelerimi hatırlıyorum. Müzik her şeyi iyileştirdi. Siyaset ise kötüydü. Sırp halkını başka bir yerde daha iyi şeyleri aramasına sebep oldu.

Ödüller Bana Umut Oldu
► Birçok ödül kazandınız. Kariyerinizde nasıl bir hikâyeye konu oldu bu ödüller?
Müziğinizin bu işi yapan insanlar tarafından değerlendirildiğini görmek harika bir şey. 2003 yılında American Blues Ödülüne aday gösterilen kıta Avrupalı ilk sanatçı olduğum için gurur duyuyorum. ABD’de yaşamadan da blues yapabileceğiniz noktasında bana umut verdi. Öte yandan Doğu Avrupalı kadınları blues çalmak için de teşvik etti.

► Albümlerinizdeki kapak fotoğraflarınızla da çok konuşuldunuz. Dünyada da bazı eleştirmenler tarafından eleştirildi.
Sınırları zorlamaya bayılıyorum. Böyle de devam edeceğim.

► Yakın zamanda Keb’ Mo’ prodüktörlüğünde ‘Like It On Top’ albümünüzü yayımladınız. Albümde neleri buluyoruz?
Albümde kadınların sosyal hayatta daha fazla yetkilendirilmesi tartışması var. Ofislerde daha fazla kadın yönetici, daha fazla kadın lider ve de siyasette de daha fazla kadın görmek istiyoruz. 10 farklı konu var albümde. Bazıları kendi hikâyelerimden, bazıları da karşılaştığım çeşitli hikâyelerden. Toplumdaki engelleri aşalım, kötü niyetli ilişkileri de yok edelim diye her şey. Bununla beraber Keb’ Mo’ ile de müzik anlayışımız birbirine çok yakın. O sebepten de çok eğlendik albümü kaydederken.

► Kadınlar için engelleri aşmaktan bahsettiniz. Bu ne demek?
Biz kadınlar toplumlarımızı elimizden geldiği kadarıyla şekillendiriyoruz. Süreç yavaş işliyor ve yapılması gereken daha da çok şey var. Bu albüm ise erkeklerin nefret söylemlerinden uzak. Ben erkekleri seviyorum! Ve erkeklere elbette ihtiyacımız var! Ama bu albüm gerçekten eşit fırsatlar ve şanslar üzerine adanmış bir albüm. ‘Erkek’ bir iş olarak kabul edilen her şey bir kadın tarafından da pekala başarılı bir şekilde yapılabilir. Benim yaptığım elektro gitar çalmak gibi.

Erkeğin evde olması normal bir seçenek olmalı
► Albümdeki son şarkı için, kadının evin reisi olması ve erkeğin kadının kariyeri için onu desteklemesinden bahsediyorsunuz. Böyle bir şey mümkün mü?
Elbette mümkün! ABD’de ve Avrupa’da, kadının kariyerini sürdürdüğü ve kocasının evde kaldığı ve çocuklarla ilgilendiği, çok sayıda aile var. Bu normal bir seçenek olmalı herkes için. Kadınlar ve erkekler eşit ücret ve eşit haklara sahip olacaklarsa, her ikisinin de aile için ana maddi destek olmayı tercih etmesi de adil olacaktır.

► Bugün İstanbul konseriniz var. Bizi sahnede neler bekliyor?
İstanbul’a gelmek için gerçekten sabırsızlanıyorum. ‘Trilogy’ ve ‘Like on Top’ albümlerinden şarkılar çalacağız. Çok heyecanlı olacak her şey.