Kadınlar çifte mesai yapıyor
DİSK-AR’ın yayımladığı rapora göre işbaşında olan kadınların sayısı 1 yılda 992 bin azaldı. Ekmek ve Gül ise 680 emekçi kadınla konuşarak pandeminin kadın işçilerde yarattığı yükü derledi.
EMEK SERVİSİ
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) 8 Mart’a girerken “Covid-19’un Kadın İşgücü Üzerindeki Büyük Tahribatı” başlıklı bir rapor yayımladı.
Son 1 yılı kapsayan süreçte kadın işgücünün durumunun tespit edilmeye çalışıldığı rapor çarpıcı verilerle dolu. Buna göre sosyal hayatta kadına dönük ayrımcı tavır, iş yaşamında da devam ediyor. Her dört kadından sadece birinin çalıştığı Türkiye’de kadın istihdamı son 1 yılda yüzde 8,2 azaldı. İşte kadın işgücünün son 1 yılı…
DİSK-AR’ın kapsamlı raporu kadın emeğinin Covid’den daha fazla etkilendiğini ortaya koyuyor. Verilere göre geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 24 iken, kadınlarda yüzde 37,7. Üstelik kadınların işgücüne katılma oranının erkeklere göre çok daha düşük olmasına rağmen tablo bu.
İstihdamda olmakla işbaşında olmak arasındaki ayrım Covid-19’la birlikte arttı. Ücretsiz izin uygulaması yüzünden yüzbinlerce emekçi eve gönderilip, açlık sınırının yarısı bile etmeyen desteklerle yaşamaya mahkum edilmiş durumda. Ancak bu kişiler yine de istihdamda görülüyor. Buna karşılık aynı kişiler “iş başında” sayılmıyor. İstihdam edilen kadınların sayısında 571 binlik azalmaya karşılık, iş başında olan kadınlardaki azalma çok daha yüksek. DİSK-AR’ın derlediği verilere göre Kasım 2019’da 8 milyon 639 bin olan işbaşında olan kadın sayısı, kasım 2020’de 7 milyon 649 bine geriledi. İlgili dönemi kapsayan bir yılda işbaşında olan kadın sayısı 992 bin azaldı.
***
“İşyerinde yaptığım işi bir de eve gidip yapıyorum”
Ekmek ve Gül, 22 ilde 680 kadınla yaptığı mülakatları 8 Mart öncesinde rapora dönüştürdü. Tamamı yüz yüze yapılan görüşmelerde kadınlara işyerindeki pandemi tedbirleri, çalışma koşulları, baskı ve denetimde yaşanan değişim, evdeki yükler bakımından değişim, hane içi ilişkilerde yaşanan değişim vb. sorular yöneltildi. İşte emekçi kadınların sorulara verdiği cevaplardan bazıları;
♦ İşten eve gidildiğinde yapılan işlerde, bunlara harcanan sürede ne gibi değişiklikler oldu?
“İşyerinde yaptığım işi bir de eve gidip yapıyorum. Daha dikkatli olmakiçin mecbur kalıyoruz. Evdeki tüm bireylerin sağlıklarını, hijyenlerini düşünmek yine kadınlara kalıyor” (Ankara, sağlık alanında yemekhane işçisi)
“Pandemi döneminde yüküm iki katına çıktı. İşten çok evde daha çok yorulduğumu hissediyorum. Hem kafa olarak hem de beden olarak müthiş derecede yıpranmışlık hissediyorum. Bir reklamı bir diziyi izlerken bile kendimi ağlarken buluyorum” (İstanbul, tekstil depo işçisi)
“Evdeki iş yüküm de arttı. Uykumu dahi alamıyorum doğru dürüst” (Adıyaman, gıda işçisi)
♦ Pandemi döneminde ev içinde aile bireyleriyle ilişkileri nasıl etkilendi?
“Ailemin yüzünü dahi göremedim. Psikolojik olarak kendimi yalnız hissediyordum” (Kocaeli, depo işçisi)
“Çocuğumdan 3 ay ayrı kaldım. Bu sürede aile bağlarımız zedelendi.” (İzmir, hemşire)
“Ev iş arasında mekik dokumaktan nefes alamıyorum, evdekilerle istemeden tartışıyorum” (İstanbul/ tekstil işçisi)
“Bitmişlikleri oynuyorum derler ya o durumdayım. Pandemi öncesinde zaten hayatımız zordu şimdi iki katı zorlaştı. Çocuğumun ihtiyaçları için zaten çalışıyorum. Yetişebilmek için mesaiye kalıyorum. Çocuğun evde tek kalacağı düşüncesi kafayı yediriyorken buna bir de eğitim alamıyor olması eklendi. Her şeye birden yetişmeye çalışıyorsun. Bu da sinirlerimi alt üst ediyor.” (İstanbul, tekstil depo işçisi)
♦ Şiddet riskleri arttı mı? Yaşanan şiddetin boyutları değişti mi? Yorgunluk ve tükenmişlik duyguları ne noktada?
“Geçim sıkıntısından eşimden şiddet görüyorum. Daha önce şiddete maruz kalmamıştım. Çünkü birbirimize çok zaman ayırmıyorduk.” (İstanbul, temizlik işçisi)
“Ablam eşinden şiddet görüyor, iş güç olmadığı için eşinin öfkeli olduğunu söylüyor.” (İstanbul, tekstil işçisi)
“Şiddet artıyor. İşsizlik artışının buna sebep olduğunu düşünüyorum. Erkekler de evde olunca pandemide, kadınlara evi zehir ettiler. Bir arkadaşımızın eşi bu süreçte ona dayak atmış mesela. Arkadaşım hepsine rağmen hem çalışıyor hem çocuğuna bakıyor işte.” (İstanbul, depo işçisi)