"Dayanışmayı büyütüyoruz” çağrısı ile kurulan takas pazarlarının amacını, katılımcıların tepkilerini ve bundan sonrası için krize karşı dayanışmayı büyütmek amacı ile yapılabilecekleri, Ankara, Eskişehir ve Edirne’de takas pazarı kurma çağrısını yapan kadınlarla konuştuk

Kadınlar dayanışmayı büyütüyor: Krize karşı Takas Pazarı

Öykü Özfırat

Çarşıda pazarda el yakan, faturalara, kiralara yansıyan; alım gücünü düşüren; işsizliğe ya da çalışma koşullarının kötüleşmesine sebep olan kısacası yaşamlarımızı zorlaştıran bir ekonomik krizle karşı karşıyayız.

Kriz, gündelik hayata yansıdıkça; evden işe; eğitimden sağlığa hayatın her alanını etkiledikçe bundan en fazla etkilenenin kadınlar olduğunu belirten Nar Kadın Dayanışması, bir yandan “Kriz Onlar, Gelecek Biziz” başlığında bir çağrı yaptı. Bu çağrı, krizi yaratan sebepleri ifade ederken aynı zamanda birlikte çözümler üretmeyi, hayat pahalılığı ve yaşam koşullarının ağırlaşması karşısında direnmeyi, yeni dayanışma biçimleri yaratmayı, dayanışma ağlarını çoğaltmayı içeriyordu.

Bu çağrının somut örneklerinin ilk adımları da Ankara, Eskişehir ve Edirne’de düzenlenen takas pazarları oluşturdu. “Dayanışmayı büyütüyoruz” çağrısı ile kurulan takas pazarlarının amacını, katılımcıların tepkilerini ve bundan sonrası için krize karşı dayanışmayı büyütmek amacı ile yapılabilecekleri, Ankara, Eskişehir ve Edirne’de takas pazarı kurma çağrısını yapan kadınlarla konuştuk.

Üniversitelerde de dayanışma ağlarını çoğaltmalıyız
Ankara’daki takas pazarı ODTÜ’de kuruldu. ODTÜ’de yüksek lisans öğrencisi olan Nazlı, üniversitelerin de dayanışma ağlarını büyütmek, krize karşı direniş ve dayanışma pratikleri yaratmak için önemli alanlardan biri olduğunu ifade ediyor:
“Biliyoruz ki görmezden gelinen, yokmuş gibi davranılmaya çalışılan bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu ülkedeki herkesi, en çok da kadınları oldukça kötü etkiliyor. Böyle bir süreçte yapılabilecek şeylerden biri de bir şekilde dayanışma ağımızı büyütmek, krize karşı farklı mücadele alanları yaratmak. Üniversiteler de bu alanlardan biri. ODTÜ’de daha uygun fiyata yemek yiyebileceğiniz yemekhane kuyruklarının hiç olmadığı kadar uzun olduğunu görüyoruz. Bir ders için kitap almak şöyle dursun fotokopi çektirmek için bile iki kez düşünüyor üniversite öğrencileri. Zaten üniversite öğrencilerinin yaşamasını fırsat bilerek yüksek fiyatlarda kiralanan evlerin bu yıl daha da zamlanması her kira ödeme zamanı yaklaştığında bizleri de büyük bir strese sokuyor. Takas pazarı fikri böyle bir atmosferde ortaya çıktı. Bedelsiz bir pazar kuralım, hem birbirimizi görelim bu ağımızı genişletelim istedik. Dayanışma duygusunu doya doya hissettiğimiz anlar yaşadık takas pazarında. Yanında kocaman poşetlerle, el emeği ürünlerle, bir kavanoz vişne reçeliyle gelen kadınlar vardı. Bir şey almadan çantasındaki kitabı çıkarıp koyan, çantasındaki pedleri takas edenler vardı. En çok duyduğumuz cümle ‘lütfen bunu tekrar yapalım’ oldu. Gelen kadınlarla başka neler yapabileceğimizi konuştuk, birlikte üretim atölyeleri yapmak gibi fikirler ortaya çıktı. Bu takas pazarlarını haftada bir gün yapıp sürekli hale getirmeyi planlıyoruz.”

ODTÜ öğrencisi Hande ise üniversite öğrencilerinin hem artan kırtasiye masrafları, kiralar ve diğer harcamalarla uğraştıklarını hem de işsizlik ve güvensizlik ortamının yarattığı gelecek kaygısını artan bir şekilde hissettiklerini ifade ediyor:

kadinlar-dayanismayi-buyutuyor-krize-karsi-takas-pazari-527365-1.



“İşsizlik ve güvensizlik ortamının yarattığı gelecek kaygısını gitgide daha çok hissediyoruz. Yemek yapma, temizlik, yaşlı ve çocuk bakımı gibi işlerin ev içinde kadınlara yüklendiğini, işten çıkarmalarda ilk önce kadınlardan vazgeçildiğini, güvencesiz ve ucuz iş gücüne dayanan alanlarda daha çok kadınların tercih edildiğini, dolayısıyla ekonomik krizin bedelinin hem kamusal hem de özel alanda en çok kadınlara ödetildiğini biliyoruz. Kısacası krizle birlikte ekonomik ve sosyal alanlardaki özgürlüğümüz üzerindeki baskı, eşitsizlik ve sömürü iyice katlanıyor. Dayanışma ağlarını çoğaltma fikri de bütün bunlarla mücadele etme ve bulunduğumuz yerde krize bir çözüm üretme düşüncesiyle doğdu, takas pazarı da bunun bir parçası. Evimizde, yurdumuzda kullanmadığımız veya paylaşmak istediğimiz ne varsa getirerek hem bir arada olduğumuzu göstermek hem de dayanışmamızı büyütmek istedik. Gün boyunca standa uğrayanlarla sohbet ederken, krizin kaçınılmaz olarak herkesin ortak derdi olduğunu ama böyle ortaklaşma ve dayanışma zeminleri bulabildikçe umut etmenin çok daha kolay olduğunu düşündüm.”

Kriz temel ihtiyaçlara ulaşmamızı güçleştiriyor
Eskişehir’de kurulan takas pazarında sadece değişim yoktu; aynı zamanda kadınlar, ihtiyaç fazlası eşyalarını da bıraktılar. Bu eşyaları, sığınma evleri ve mülteci dernekleri ile paylaşacaklarını ifade eden Merve, birbirimize daha sıkı sarılacağız diyor: “Hayat pahalılığı ve zamlar hayatlarımıza yansıdı. Ekonomik kriz en temel gereksinimlerimize olan erişimimizi dahi zorlaştırırken biz kadınlar her zaman olduğu gibi krizi en derinden hissedenleriz. Kapitalist ataerkil sistem kadınları eve hapsetmeye çalışmakla kalmayıp; krizin en ağır faturasını ödemekle yükümlü bırakıyor. Biz de bu koşullarda Eskişehir’de takas pazarıyla krize karşı oluşturacağımız dayanışma ağları için ilk adımı attık. İhtiyaç fazlası bulduğumuz, kullanmadığımız ve kullanılmasını istediğimiz bir takım eşyaları kadınlarla ve çocuklarla paylaşmak istedik. Bu krizin faturasını bizlere ödetmeye çalışanlara karşı olan itirazımızın yalnızca bir parçası. Eskişehir’dekini bilindik takas pazarlarından biraz farklı bir anlayışla başlattık. Karşılığında bir takas durumu olmadan oyuncaktan kıyafete, kremden ayakkabıya geniş bir yelpazeyle bir pazar oluşturduk. Pazarımızın farklı yaş grupları ve mültecilerin de içinde olduğu bir hale büründürme hedefimiz var. Elimizde biriken malzemeleri sığınma evlerine ve mülteci derneklerine göndermeyi planlıyoruz. Krizi yaratanların karşısında kız kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olarak birbirimize daha sıkı sarılacağız.”

Dayanışma ağlarını ve biçimlerini çoğaltacağız
Edirne’de gerçekleşen takas pazarında katılımcıların olumlu tepkileri ile karşılaştıklarını söyleyen Aybüke, bundan sonrasında da dayanışmayı büyütecekleri etkinlikler gerçekleştireceklerini ifade ediyor:

“Temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılamakta zorlandığımız bu süreç biz kadınları da etkisi altına almakta. Dışarıda bir işte çalışıyor olsak da olmasak da kriz bizi en çok bize yüklenmiş yemek yapma, çocuk bakma gibi işlerde etkiliyor. Cinsiyetçi iş bölümüyle bize yüklenen bu işler düşük ücretler, temel gıda fiyatlarının artması ile yeni yükleri beraberinde getiriyor. Tam da bu noktada takas pazarı fikri bizi heyecanlandırdı ve harekete geçirdi. Edirneli kadınlarla sohbet ederken böyle bir ihtiyacın doğduğunu ve birbirimize destek olmak istediğimizi fark ettik ve dayanışmayı büyütmek için bir takas pazarı etkinliği yapmaya karar verdik. Takas pazarına katılan herkesin olumlu tepkileri ile karşılaştık. Bu etkinlikleri geliştireceğiz ve arttıracağız. Bundan sonraki adımda kışlık kıyafet dayanışması, eğitim materyali ve çocuk kütüphanesi kurma dayanışması için geçen sene başlattığımız “Bir Yumak, Bir Kitap” çalışmasını daha yaygın bir şekilde yapmayı planlıyoruz. Bu çalışmada örneğin bir film izlemek için buluşacağız ve filmin bileti bir çocuk kitabı, bir kalem ya da bir atkı gibi dayanışma için kullanacağımız malzemeler olacak.”