Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için Ankara’dan seslenecek: Umutla, coşkuyla sahip çıkacağız

Dilara ŞİMŞEK

İstanbul Sözleşmesi’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir gece yarısı feshedilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 20 Mart 2021 tarihinde feshedilen sözleşmenin 1 Temmuz 2021’de yürürlükten kalkması büyük yankı uyandırdı. Kadın örgütleri, barolar, muhalefet partileri yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle Danıştay’da dava açtı. Açılan davalarda yürütmeyi durdurma talepleri reddedilirken fesih kararının iptali için son karar yarın verilecek. Ankara’da Danıştay 10’uncu Dairesi, saat 09.45’te İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali istemiyle açılan davaların esasını görüşerek karara bağlayacak.

BİN AVUKATLA KATILIM

750’yi aşkın avukat duruşmaya katılım için yetki belgesi alırken İstanbul ve İzmir’de Ankara’da yapılacak duruşmaya katılım için araç kaldırılacak. Kadın örgütleri ve hukukçular ise karar öncesi duruşmaya çağrıda bulundu. Eşitlik için Kadın Platformu’ndan (EŞİK) Avukat Yelda Koçak, “Ülkenin dört bir yanından katılım olacak. Birçok ilden kadın örgütleri, avukatlar, davayı açan kurumlar yarın Danıştay’da olacak” dedi ve şöyle devam etti: “Bir gecede Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. O günden beri kadın örgütleri, hukukçular, akademisyenler, barolarla aynı görüşteydik. Anayasaya ve hukuka aykırı olduğunu; hükümsüz olduğunu söylemiştik. Bu nedenle iki yüzü aşkın dava açıldı. Bu davalardan bir kısmının duruşması yarın görülecek. 750’yi aşkın avukat davaya katılım için yetki belgesi aldı. Bu sayı bini bulacak. Çok yoğun destek var, herkesin gündeminde. 24 Haziran 2021de Danıştay’ın önüne gitmiştik o gün yürütmeyi durdurma kararını vermelerini bekledik. Bir kez daha Danıştay önünde olacağız. Yarın tüm coşkumuz, irademiz ve umudumuzla Danıştay’da olacağız.”

MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK

Mor Çatı gönüllüsü Elif Ege ise İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla kadınların güvencesinin ellerinden alındığını kaydetti: “Mor Çatı olarak İstanbul Sözleşmesi, gündelik pratiğimizde kadınlarla dayanışma kurarken bire birde kullandığımız sözleşmeydi. Sözleşmeden çıkılması hem devam eden kötü ve eksik uygulamaları artırdı hem de güvencemizi elimizden aldı. Son bir yılda uygulamalardaki eksikliklere şahit oluyoruz. Şiddetin nedeninin ne olduğunu biliyoruz, yıllardır söylüyoruz. İktidarın Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları’nda ne toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ne de İstanbul Sözleşmesi’ne dair uygulama var. Şiddetle mücadele için açıklamaları eylem planları göz boyama. İstanbul Sözleşmesi bütüncül bir politika sunuyordu. Mücadelemiz bitmeyecek. Sürecin her zaman takipçisiyiz.”

OLUMLU KARAR BEKLİYORUZ
Nisa KÜÇÜK

29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, fesih kararının hukuksuz olduğunu söyledi. Çıkacak kararın kadınlar lehine olması gerektiğini kaydeden Sarıhan, şöyle konuştu: “Danıştay, hukuka uygun bir karar verme kararlılığında ise kadınlar lehine bir karar çıkacaktır. Çünkü fesihle birlikte yetki dışına çıkıldı. Hem rapor hem de Danıştay savcısının lehimize görüşleri var, bu sebeple olumlu bir karar bekliyoruz. Türkiye’de kadın kırımı diye ifade edebileceğimiz bir noktadayız. Yaşam hakkı, en değerli insan haklarından bir tanesi. Bu hakkınız yoksa diğer hakların hiçbir değeri yok. Bu sebeple İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. 29 Ekim Kadınları Derneği olarak biz de Danıştay’da dava açtık. Bu, hepimizin sorunu ancak siyasi partiler parti kimlikleriyle bu davalarda yer almadı. Kastettiğim partiler tabi ki de muhalefet partileri. Eski bir CHP milletvekili olarak en çok da CHP’den böyle bir girişim bekliyordum ancak olmadı. Kadınlar kendi haklarına kendileri sahip çıktılar, umarım ki olumlu sonuç alınacaktır.”