Google Play Store
App Store

Yüzlerce örgütün desteklediği 'Kürtaj Yasaklanamaz Kampanyası'nda toplanan on binlerce imza dün İstanbul Galatasaray Postanesi'nden...

BÜŞRA HACISALİHOĞLU

Yüzlerce örgütün desteklediği 'Kürtaj Yasaklanamaz Kampanyası'nda toplanan on binlerce imza dün İstanbul Galatasaray Postanesi'nden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e gönderildi. Bir hafta içerisinde Türkiye ve yurtdışından farklı kesimlerden yaklaşık 55 bin bireysel imzanın toplandığını belirten grup adına basın açıklamasını Seren Lermioğlu Yılmaz ve Ebru Batik okudu. Yılmaz ve Atik, "İmzacı örgütler olarak Kürtajı yasaklamak için başlatılan sürecin ve Başbakan'ın kadın bedenini hedef alan siyasetinin derhal durdurulmasını talep ediyoruz'" dedi. Amargi, ÖDP'li Kadınlar, CHP Kadın Kolları, Halkevci Kadınlar, Halkların Demokratik Kongresi Kadın Meclisi, TMMOB'li Kadınlar, Kaos GL, gibi örgütlerin destek verdiği imza kampanyası yurtdışında da büyük ilgi gördü. Basın açıklaması sırasında, "'Biz imzacı kadınlar olarak olarak, kürtajın yasaklanması veya kısıtlanarak fiilen kullanılamaz hale getirilmesinin kadın sağlık ve yaşam hakkının ihlali olduğunu biliyoruz. Kürtaj yasağı muhafazakar zihniyetin tezahürüdür ve kürtajı erkeğin iznine bağlayan bu zihniyet değiştirilmelidir' dendi.

KADINLAR TALEPLERİNİ SIRALADI
Türkiye'den 372 kadın örgütü, 308 örgüt ve 50 ülkeden 221 örgütün destek verdiği imza kampanyasının metninde ise şu taleplere yer verildi;

»Ücretsiz, kolay erişilebilen ve yüksek standartlardaki doğum kontrol yöntemlerini teşvik etmek yerine kürtajın yasaklanarak kadınların sağlık ve yaşama hakkının riske atılmasına karşı çıkıyoruz.

»Başbakan ‘Her kürtaj bir Uludere'dir' diyerek, kadınların bedensel haklarını yaşama geçirmeleri ile bombalı bir saldırıyla insanların öldürülmesini eş tutmuştur.Kürtlerin ve kadınların insan haklarını tartışmaya açan bu ayrımcı ve militarist zihniyeti kınıyoruz.

»Kadınların birincil varlık sebebini soyun üremesi olarak gören, neo-liberal nufus politikalarını kadın bedeni üzerinden kurgulayan bu zihniyete karşı sessiz kalmayacağız.