Evden çalışanların sağlığıyla ilgili yapılan araştırmalara dikkat çeken ILO Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Pozzan, kadınların daha büyük risk altında olduğunu, bu nedenle hükümetlerin önlem alması gerektiğini söylüyor.

Kadınlar risk altında, önlem alınmalı

Didem MERCAN

Pandemi ile yaygınlaşan evden çalışma modeli, kalıcı hale mi geliyor? BirGün’e konuşan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Emanuela Pozzan’ın bu soruya yanıtı temkinli: “Pandemi sona erdiğinde uzaktan çalışma modelinin tam olarak benimsenip benimsenmeyeceğini göreceğiz. Ben çalışanların daha çok hem uzaktan hem de ofisten çalışabilecekleri ‘hibrit’ bir modeli tercih edeceğini düşünüyorum. Diğer yandan tüm işlerin uzaktan çalışma için uygun olmadığını belirtmekte fayda var.”

Pozzan’a göre, pandeminin başından bu yana edindiğimiz deneyim, bu modelin hem faydalarını hem de yan etkilerini görmemizi sağladı. İş ve ev arasındaki sınırın bulanıklaşması en önemli sorunlardan biri olarak göze çarpıyor. Pozzan, “Özellikle uzaktan çalışma sürekli hale geldiğinde yeterince yönetilmezse, bir bireyin zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir ve iş-aile dengesini bozarak evdeki gerginliği artırabilir” uyarısında bulunuyor.

YÜK YİNE KADINLARIN OMZUNDA

Pandeminin başlarında evden çalışanların sağlığıyla ilgili yapılan birkaç araştırma da, annelerin çocuksuz kadınlara ve tüm erkeklere oranla daha fazla psikolojik sıkıntı yaşadığını ortaya koyuyor. Pozzan, bu nedenle özellikle küçük ve okul çağında çocuğu olan kadınların veya onların bakmakla yükümlü olduğu yaşlı aile üyelerinin risk altında olabileceğini vurguluyor:

kadinlar-risk-altinda-onlem-alinmali-844217-1.

“Anneler küçük çocukları besliyor ve eğitimlerinde onlara yardım ediyor; ama aynı zamanda teslim tarihleri kısa olan projelerde çalışmak ve toplantılara katılmak zorundalar. Herkesin isteklerini karşılamak adına gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalabiliyorlar. Okulların ve günlük bakım merkezlerinin aniden kapanmasıyla, ev işleri ve ücretsiz bakım işleri de arttı. Birleşmiş Milletler Kadın (UN Women) tarafından 50 ülkeyi kapsayan bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 28’i ev işlerinin yoğunluğunda artış olduğunu söylüyor. Bu oran erkeklerde yüzde 16.”

Pozzan’a göre, yakın tarihte yapılan bu araştırma, pandeminin getirdiği bu ek yükü yine kadınların üstlendiğini gösteriyor. Bu durumun salgın öncesinde de böyle olduğuna dikkat çeken Pozzan, “Dünya genelinde ücretsiz bakım işlerinde harcanan toplam günlük sürenin dörtte üçünden fazlasını kadınlar harcıyordu” diye konuşuyor.

Türkiye’de de durum farklı değil. Pozzan, 2014-2015 yıllarında Time’da yayımlanan bir anketi hatırlatıyor. Bu ankete göre kadınlar günde ortalama 5 saat 30 dakikayı ücretsiz bakım işi için harcarken, erkekler için bu süre yalnızca 1 saat 27 dakika. Pozzan, normal koşullarda bile durum böyleyken, -ortaya güçlü bir irade konmaması durumunda- uzaktan çalışmanın bu eşitsizliği azaltmayacağı düşüncesinde.

BAKIM HİZMETLERİ ÇOK ÖNEMLİ

Peki, pandemi sonrasında çalışma yaşamında nasıl bir tablo ortaya çıkacak? Erkekler işe giderken kadınlar evde mi kalacak? “Bu büyük ölçüde hükümetlerin alacağı önlemlere, örneğin bakım hizmetlerinin durumuna bağlı” diyen Pozzan sözlerini şöyle sürdürüyor: “İdeal bir dünyada hem kadınlar hem de erkekler ücretsiz bakım işini paylaşmalı. Ama böyle olmuyor. İnsanların uygun fiyatlı, güvenilir ve yüksek kaliteli çocuk/yaşlı bakımı hizmetlerine erişimi çok önemli. Ücretli veya ücretsiz ebeveyn izni de dahil olmak üzere kapsamlı bir politika paketine ihtiyaç var.”