Kadınlar üretiyor, erkekler yönetiyor
Her alanda olduğu gibi medya sektöründe de kadınlar ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz bırakılıyor. Yapılan araştırmalarda kadınların medya sektöründeki varlığı oransal olarak fazla olsa da yönetici pozisyonlarında yer alamadığına dikkat çekiliyor.
Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.netMedya sektöründe kadın çalışanların sayısı erkek çalışanlarla hemen hemen aynı. Fakat kadınlar işin mutfağında ne kadar aktif olsa da yönetici pozisyonlarında isimlerini görmek zor. BirGün, Evrensel, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin künyelerini incelediğimizde dahi karşımıza pek parlak bir tablo çıkmıyor. BirGün'de 8 yönetici pozisyonunun 3'ünde kadınlar yer alıyor. Evrensel'de 5 yönetici pozisyonunun 5'inde de erkekler var. Sözcü'de 12 yönetici pozisyonu olmasına karşın 1 kadının ismi bulunuyor. Cumhuriyet'te ise 9 pozisyonun 3'ünde kadınlar yer alıyor.
Journo da geçtiğimiz günlerde Hürriyet, Milliyet, Sözcü, Sabah ve Habertürk’ün internet sitelerinde, 23 Ekim–1 Kasım döneminde anasayfanın en görünen 5 manşet alanında yayımlanan 250 haberin imza ve mahreçlerini incelediği bir araştırmayı yayımladı.
Araştırmaya göre 5 sitede manşet olan 70 haberde (%28) muhabir imzasına yer verildi, 180’inde ise bu bilgi yer almadı. 70 haberde kullanılan 76 imzanın %78’inde erkeklerin, %22’sinde kadınların ismi yazılıydı. Geçen yıla kıyasla kadın gazetecilerin imzasını taşıyan haberlerin oranı 9 puan geriledi.
∗∗∗
KADINLAR UZMANLAŞSA DAHİ SÖZ HAKKI YOK
Kadınlar iş hayatında “kendilerine uygun görülen rollerde” çalışmak zorunda bırakılıyor. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi mesleklerde kadın çalışan oranının yüksek olduğu görülüyor. Ülkede kadınların yüzde 60’ı hizmet sektöründe çalışıyor. Bunun bir yansıması da medya sektöründe yaşanıyor. Kadınlar daha çok kültür sanat, sağlık, eğitim gibi alanlarda üretmeye teşvik ediliyor. İç ve dış politika, ekonomi gibi alanlar ise 'büyük adamların' uzmanlık alanı oluyor. Fakat kadınlara uzmanlaştıkları alanda dahi pek söz hakkı tanınmıyor. Kadın cinayetlerini dahi televizyon kanallarında erkekler tartışıyor.
∗∗∗
DÜNYADA DA DURUM AYNI
İngiltere merkezli Press Gazette'nin bu yılın başında yayımladığı araştırmada medya alanında çalışan kadınların dörtte üçünün gazeteci olarak yaptıkları işle bağlantılı olarak güvenlik tehdidi yaşadığı, yüzde 25'inin ise cinsel şiddet veya tacize maruz bırakıldıkları kaydedildi. Araştırma için ankete katılanların yarısı çevrimiçi şiddete maruz bırakılmaktan dolayı işlerini genç kadınlara daha az tavsiye ettikleri belirtirken beşte biri gazeteciliği tamamen bırakmayı düşündüklerini ifade etti.
∗∗∗
VERİLER İÇLER ACISI
TGC geçen mart ayında 100 kadın gazeteciyle anket gerçekleştirdi. Ankette öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
• Şartlardan mutsuzuz
Kadın gazetecilerin yüzde 87’si, mesleğin geleceği ile ilgili ciddi kaygılara sahip. Gazetecilik mesleğinin çok değerli olduğunu söyleyen kadınların yüzde 78’i ‘kadın gazeteci olmak’ zor diyor. Kadınlar aynı zamanda ‘mesleki dayanışma yetersiz’ diyor.
• Çabamız değersiz
Kadın gazeteciler meslek hayatlarında karşılaştığı büyük sorunların başında cinsiyet ayrımcılığı ve mobbing geldiğini belirtti. Tamamına yakını erkek bir gazeteciye göre kadınların, meslekte tutunabilmek için daha fazla çaba sarf ettiğini söyledi.
• Evlilik engel
Anket sonuçlarında evlilik, çocuk sahibi olmak gibi nedenlerden dolayı mesleği bırakan kadın gazetecilerin varlığına da dikkat çekiliyor. Kadın gazetecilerin yüzde 83’ü “anne olmanın mesleki kariyerlerinde olumsuzluk yarattığını” vurguluyor.
• Rekabetin dışındayız
Kadın gazetecilerin yüzde 70’i erkekler tarafından “gazeteci” değil, “kadın gazeteci” olarak algılandıklarını ifade etti. Yüzde 70’i de erkeklerle rekabete aynı şartlar altında başlamadığını düşünüyor.
∗∗∗
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE GÜÇLENMELİ
Melisa Ay: 2023’te ülkede kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 35,8 olarak gerçekleşti. Bu oran, yüzde 51,5 seviyesindeki OECD ortalamasının oldukça altında kaldı. DİSK-AR’ın 2024 yılı üçüncü çeyrek "İşsizliğin Görünümü" raporuna göre, her 5 kadından yalnızca 1’i kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda. Çalışma çağındaki 33,3 milyon kadından yalnızca 6,5 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor. Çalışan kadınların büyük bir çoğunluğu ise hizmet sektöründe çalışıyor. Medya alanında da bunun bir yansıması yaşanıyor. Kadınlar daha rahat ve kolay görülen alanlara yönlendiriliyorlar. Manşet haberlerinde genellikle erkeklerin imzaları var, kadınlara o alanda haber üretmeleri için alan tanınmıyor. Toplumsal cinsiyet rollerinden beslenip bu rolleri yeniden üretiyorlar. Kadınları gazeteci olarak değil 'kadın gazeteci' olarak görülüyor. Kadınların emekleri bir şekilde görünmez oluyor. Kadın dayanışmasının ve örgütlü mücadelenin medya sektöründe güçlenmesi gerekiyor. Çünkü biz güçlenmedikçe erkek dayanışması güçleniyor.