Kadriye Moroğlu Lisesi Öğrencileri: Okulda dayanışma ruhu var

Ayşegül Uçar

İstanbul Küçükçekmece’deki Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi tacize karşı ses çıkaran öğrencilerin sesleriyle yankılandı bu hafta. Geçtiğimiz sene Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nden mezun olan ve bu sene üniversiteye başlayan bir öğrenci, lise öğrencisiyken kendisini taciz eden coğrafya öğretmeniyle ilgili okul idaresine yaptığı şikayet sonuç vermeyince olayı mahkemeye taşıdı.

Şikayet basına yansıdığında durumdan haberdar olan Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi öğrencileri ise hakkında taciz davası açılmış olan ve pek çok taciz şikayeti alan öğretmenin bunlara rağmen görevine devam ediyor olmasına; okul idaresinin olayın üstünü örtmek istemesine tepki gösteren; istismara ve bunun bildirimemesine karşı sessiz kalmayan; davanın takibi ve adalet taleplerini dile getiren öğrenciler bir araya geldiler.

Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi öğrencileri “Okulun öğrencileri olarak buna sessiz kalmamız asla ama asla mümkün değildir. Herkesi duyarlı olmaya ve bu durumda ani refleksif olarak gerçekleşebilecek her olay ihtimaline karşın, şiddetle karşı çıkmaya ve karşı gelenlerle beraber olmaya çağırıyoruz” diyerek 23 Ekim’de dersleri boykot ettiler ve #TacizVarSesÇıkar etiketi ile sosyal medyada eylem başlattılar. 24 Ekim’de ise okul yönetiminin baskı ve engellemelerine rağmen öğrenciler protestolarını sürdürdü.

Tacize sessiz kalmayan ve sıra arkadaşlarını yalnız bırakmayan Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi öğrencileriyle konuştuk:

2 bin mevcutlu okulda hemen hemen herkes protestolara katıldı
Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi öğrencileri, okuldaki neredeyse bütün öğrencilerin tacize karşı ses çıkartmak ve taleplerini dile getirmek için protestoya katıldığını ifade ediyorlar:

“Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nden geçtiğimiz yıl mezun olmuş bir arkadaşımızın şikâyeti medyaya yansıdıktan sonra okulumuzda bir protesto başlattık. Söz konusu öğretmenin tacizine uğramış ya da yaşananlara şahit olmuş ve hala okulumuzda öğrenci olan arkadaşlarımızla birlikte S.D isimli öğretmeni okulumuzda istemediğimizi dile getirip davanın takip edilmesini ve gerekli cezanın verilmesini talep ettik. Yaklaşık 2000 mevcutlu okulumuzda hemen hemen herkesin katıldığı protestolarımız sonucu söz konusu öğretmenin farklı bir okulda görevlendirildiğini öğrendik. Fakat hala içimizin rahat olduğundan bahsetmemiz mümkün değil. Verdiğimiz haklı mücadelenin karşılığı başka okullardaki öğrenci arkadaşlarımızın aynı tehlikeyle baş başa bırakılması değildir. Bir kazanımdan bahsedebilmemizin tek yolu öğretmenlik mesleğinin sorumluluğunu asla taşıyamayan ve gittiği her okulda aynı eğilimi gösterme tehlikesi bulunan bu şahsın meslekten tamamen uzaklaştırılmasıdır.”

“En büyük suçlu bizi susturmak isteyenlerdir”
Tacize karşı ses çıkartan, dayanışmayı büyüten öğrenciler, okul idaresi tarafından uygulanan ciddi bir baskı ile karşı karşıya kaldıklarını, hatta eğitim hayatlarının biteceği yönünde tehditler aldıklarını söylüyorlar.

Okul idaresinin yaşananların üzerini örtme çabasının ve öğrencileri susturmak istemesinin en büyük tepkiyi topladığını belirten öğrenciler, bu duruma sessiz kalmalarını isteyenlerin de suça ortak olduğunu ifade ediyorlar.

“Olayın içinden biri olarak idarenin baskısını en derin şekilde hisseden insanlardan biriyim. Olay duyulduktan sonra bu baskı daha fazla artmaya başladı. Okul idarecileri tarafından eğitim hayatımızı sonlandıracaklarına dair birçok tehdit aldığımızı belirtmek isteriz. Okuldaki arkadaşlarımızla birlikte bu olaya bu kadar büyük tepki göstermemizin nedeni, bahsi geçen öğretmenin derslere girmeye ve öğrencileri taciz etmeye devam etmesidir. Bu konuda çok tedirgin olduğumuzu söylemek isterim. Bir eğitimcinin öğrencileri istismar etmesi akla mantığa ve önemlisi vicdana sığmaz. Bizler sadece kendi okulumuza değil hiçbir okulda bir eğitimcinin veya herhangi bir yetişkinin tacizine uğramak, buna susmak zorunda değiliz. Bizler susmadığımız için suçlanıyorsak, en büyük suçlu bizi bu olay hakkında susturmak isteyenlerdir!”

“Okulu daha önce hiç böyle görmemiştim”
Okuldaki dayanışmanın ve birlikteliğin daha önce hiç olmadığı kadar arttığını ifade ediyor Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi öğrencileri. Bir araya gelmenin, birlikte hareket ve mücadele etmenin okulun havasını değiştirdiğini; daha önce birbirlerini tanımayan insanların bu süreçte tanışıp birbirlerine destek olduklarını anlatıyorlar. Aslında bu dönüşüm kendilerini de şaşırtmış:

“Okuldaki ruh çok dayanışmacı.Herkes herkese koşuyor. “ Ne oldu, sorun var mı, bir şey olursa haber edin, ne gerekiyorsa yapalım” cümleleri çoğu öğrencinin dilinde sık sık.Okulda birbirleriyle tanışmayıp bu hareketlilik vesilesiyle içli dışlı olan çok insan var. Bir yerde ufak bir kalabalık olduğunda anında kitle ona yirmiye katlandığı bir ortama döndü. Çoğu öğrenci yaratılmış bu ruha çok şaşkın. Etraf “Hiç ummazdık bu okuldan bunu” diyenlerle dolu.”

Bu durumun iki yl boyunca üstünün örtülmeye çalışıldığını ifade eden öğrenciler, bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için mücadele ediyorlar. Bu mücadelenin de okulda daha önce hiç görmedikleri bir hava yarattığını tekrar vurguluyolar.

“Okulu daha önce hiç böyle görmemiştim. Herkes büyük bir birlik içinde. Nedeni ise bence bu kadar hassas bir konunun iki yıl boyunca üstünün örtülmeye çalışılması ve hiç kimsenin bu konuda okul idaresi tarafından bilgilendirilmemesi.

Okulun öğrencileri yapabileceği en etkili ve en güzel hareketi gösterdi. Temennimiz S.D’nin memuriyetinin düşmesi ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması.”