Kadro hikâyesinde PTT’nin üvey evlatları*

İBRAHİM DAMATOĞLU
Haber-Sen Genel Sekreteri

Ne yazıktır ki, 2013 yılında ülkenin bir gururu olan PTT, o yıllarda sendikamızın fiili ve meşru çok ciddi mücadeleleri, eylemleri, açıklamaları ve ısrarlarına rağmen anonim şirket statüsüne geçirildi. PTT, A.Ş. yapıldıktan sonra kuruma personel alımını ucube bir çalışma şekli olan İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS) personel olarak değiştirdiler ve kurumu temelden etkileyecek tüm kötülüklerde başlamış oldu. İHS’li emekçiler diğer çalışanlar ile aynı işi yapmasına rağmen, mali ve özlük hakları diğer çalışanlardan daha düşük ve farklıdır. Özellikle İHS’li emekçilerin iş güvencelerini tehlikeye sokan ve çalışanlar arasında huzursuzluğa neden olan bazı maddeler de bulunmaktadır. Bunun yanında derece kademeleri, ek göstergeleri yoktur. Yeşil pasaport alamamaktadırlar, SGK’ya tabi olmalarına rağmen memur sendikalarına üye olmaktadırlar. Bunun gibi birçok problem ve bir keşmekeş yaşanmaktadır İHS’de.

PTT’de hizmet gören İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS) personel ile aynı işi yapan firma personeli Taşeron emekçiler yine her zaman ki gibi yüz üstü bırakıldı. Hem de adında sendika yazan bir oluşumda PTT emekçilerinin bu duruma düşmelerine sebep oldu. Şimdi de; mücadele edeceğiz, önümüzdeki süreç bir KHK ile bu işi düzelttireceğiz, konunun takipçisi olacağız gibi sözlerle halen on binlerce mağdur PTT emekçisini kandırmaya ve sömürmeye devam ediyorlar. Hatırlanacağı üzere PTT’nin 2013 yılında Anonim Şirket sürecinde “Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik” hazırlanırken ve Anonim Şirket ile burada çalışacak İHS sistemi hayata geçirilirken bu sarı sendikalar neden ses çıkarmadılar?

Anonim Şirket yapılırken ses çıkarma kenara çekil,

İHS hayata geçirilirken dut yemiş bülbüle dön ve hatta destekle,

Personel eksikliği yaşanırken ses çıkarma,

Yıllardır yapılmayan skala ayarlamasına tepki verme ses çıkarma,

Her geçen gün kötüleşen, adeta köle gibi çalıştırılan PTT emekçilerini görme,

Kendi sendikana ait üye ve sendika yöneticilerini kurumda üst görevlere ata,

Diğer sendikalara yapılan zulüm ve sürgünlere ses çıkarma,

Ve nice nice yandaşlıklar…

İşte bunlar sendika! Şimdi de kalkmışlar halen hamaset yapmaktadırlar. Bu hem kötülük, hem de utanç verici bir durumdur.

Anonim şirket mantığı için gerekli olduğunu düşündükleri PTT İHS çalışma biçimini mevcut hükümet çıkartmış ve o yıllarda ki PTT yönetimi ile yandaş sendikalar da istekleri ile onaylayarak ve sürekli yönetmelik değişiklikleri ile günümüze kadar getirmişlerdir. Bu yandaş sendikalar doğru dürüst yönetmelik değişikliklerine itiraz etmedikleri gibi ciddi sayıda dava da açmamışlardır. Unvanlı İHS’li çalışanların ücretleri parlatılıp yükseltilirken, özellikle alt unvanlarda görev yapan, dağıtıcı, memur, tekniker gibi unvanlarda çalışan İHS’li emekçilerin ciddi oranlarda maddi kayıpları söz konusudur. Mademki, bu emekçilere kadro vermediniz, ağızlarına bir tutam bal sürerek aylardır umutlandırdınız ve yarı yolda bıraktınız, ücretlerini düzenleyin. Kaldı ki bu durumda söz sahibi PTT Genel Müdürlüğü yönetimidir. Herhangi bir yasaya gerek kalmadan yönetim kurulu kararı ile ücretlerde iyileştirme yapılabilmektedir. Hiç olmazsa ücret adaletini sağlayın.

PTT’de aynı işi yapıp farklı ücretler alan ve aynı zamanda farklı mali, sosyal, özlük hakları olan parçalı istihdam yaratıldı ve bu çalışma düzeni her geçen gün PTT işyerlerinde iş barışını ve çalışma hayatını olumsuz yönde etkiledi. Buna bir de personel eksikliği eklenince sorunlar yumağı had safhaya ulaştı. Şu an PTT yönetimi yaşanan ana sorunlar nedeniyle kurumu kontrol etmekte zorlandığı gibi bunun çözümünü baskı ve cezalar ile emekçilere uygulayarak günü kurtarmaktadır. Bu gün kurtarılırken de yandaş sarı sendika çalışanları memleketin her yerinde unvan merdivenlerini ışık hızıyla geçerek, Müdür, Başmüdür, Daire Başkanı gibi unvanlara atanmaktadırlar. Düşünün böylesine bir çalışma ortamında küçük bir azınlık haricinde kim mutlu, huzurlu ve kurum aidiyeti ile hizmet görebilir? Öylesine bir zamandayız ki, sanki uçurumdan aşağıya uçuyoruz, işinin ehli liyakatli birçok kurum çalışanı ve yöneticisi açık olarak bu çalışma zulmüne lanet ederek kurumdan ayrıldılar. Yine, aşırı tehditkar tavırlar, cezacı uygulamalar ve mobbingler ile Kanuni dinlenme günleri olan hafta sonu dahi çalıştırılan birçok İHS’li ve Taşeron emekçiler kurumdan ayrılmaktadırlar.

Ayrıca şu önemli hususu da belirtmek isterim ki, PTT hizmet kolunda sadece sendikamıza ait bir İHS Meclisimiz bulunmakta olup, İHS’lilerin özlük ve mali hakları için onlarca çalışma yapmıştır arkadaşlarımız. En son olarak da yakın bir zamanda TBMM’de Mersin Milletvekili sayın Av.Alpay Antmen ile çalışma yaparak İHS’li emekçiler için bir Kanun teklifi verilmesini de sağlamışlardır.

182 yıllık bir çınar olan güzide PTT Kurumu siyasal ve ekonomik küresel değişimler sonucu neo-liberal politikaların dizaynı ile piyasacı bir mantığa büründürüldü. Yurttaşlar müşteri, evrensel bir hizmet olan posta kamu hizmeti de, kar amaçlı hale getirildi. Asırlık kurum ellerimizden kayıyor her geçen gün. Halen kurumuna sahip çıkan bizler ve bizler gibi düşünen az sayıdaki kurum yetkilileri ile mücadelemizi ve aydınlık günlerde sosyal, ekonomik ve demokratik bir çalışma hayatını tekrar PTT’de başlatmak için her türlü fiili ve meşru mücadelemizi sürdüreceğiz.

Artık, PTT emekçilerinin de doğruları, haklarımız ve emeğimizin mücadelesini veren gerçek bir sendikada örgütlü olmalarının zamanı gelmiştir. Bu sarı sendikalar daha ne kadar aldatacaklar? Bizlerin; Türk Telekom sürecinden, PTT A.Ş. sürecine, İHS sürecinden, Varlık Fonu sürecine kadar veballer de ödeyerek nasıl ve hangi mücadeleleri verdiğimiz ortadadır ve ne dediysek yaşandı yaklaşık iki asırlık kurumda. Keşke haksız çıksaydık. Tarihe yerli ve milli diyenlerden daha çok işine, aşına, kurumuna, geleceğine sahip çıkanlar olarak geçtik. Başka çıkış yoktur, biran önce aklıselim tüm PTT emekçilerini sendikamız KESK Haber-Sen’e davet ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz.

*Bu yazı sendikalmucadele.org’dan alınmıştır.