Kaftancıoğlu: Alıştıkları profilde olmadığım için hedef seçildim


Altı yıl önce sosyal medyada yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek 5 ayrı suçtan toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası alan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "Alıştıkları profilde olmadığım için hedef seçildim" dedi.

BAŞKAN SEÇİLMEMLE BİRLİKTE KARALAMA KAMPANYASI BAŞLADI

Gazete Duvar'dan İrfan Aktan'a konuşan Kaftancıoğlu, "13 Ocak 2018 tarihinde il başkanı seçildim. 15 Ocak’ta benim bu tweetlerimle ilgili birden bire soruşturma başlatıldı. Ama il başkanı adayı olacağımı açıkladığım hafta, yani 13 Ocak’tan bir hafta önce, bana ait olan veya olmayan tweetlerle ilgili bir karalama kampanyası zaten başlatılmıştı.

Hem parti içinde bana muhalif olanlar hem de parti dışındaki bazı çevreler başlattı. Bu karalama kampanyasına rağmen 13 Ocak 2018 tarihinde seçildim ve iki gün sonra da soruşturma açıldı. Fakat tesadüfe bakın ki aynı gün Cumhurbaşkanı da avukatı aracılığıyla benden şikâyetçi oluyor ve bu da hızlı bir biçimde dosyaya dâhil ediliyor. Fakat bu soruşturma dosyası, 24 Haziran 2018’deki seçimlere kadar herhangi bir ekleme yapılmadan rafta tutuluyor. Seçimlerden çok kısa süre önce, 22 Mayıs’ta soruşturma izni veriliyor ve ardından yine rafta bekletiliyor. İstanbul seçimleri iptal edildikten sonra, 22 Mayıs 2019’da iddianame oluşturuluyor. Biz o sırada 23 Haziran seçimlerine hazırlanıyorduk ve iddianameyi de basından duyduk. İddianame jet hızıyla, beş gün sonra kabul edildi ve 28 Haziran’a, yani İstanbul seçiminden bir hafta sonrasına ilk duruşma tarihi verildi. İlk duruşmadan bir gün önce, 27 Haziran’da Ekrem İmamoğlu mazbatayı almıştı. Yani ben mazbatadan sonra ilk duruşmaya gittim. Üçüncü ve son duruşma da 6 Eylül’deydi ve hapis kararı çıktı. Olayın özeti böyle" diye konuştu.

ALIŞTIKLARI PROFİLDE OLMADIĞIM İÇİN HEDEF SEÇİLDİM

İl başkanı seçildikten hemen sonra hedef gösterilmeye başlandığını ifade eden Kaftancığlu,

"Daha ilk günlerde il başkanlığında başarılı olup olmayacağım öngörülemese de, geçmişten beri bir siyasi mücadelenin içinde olduğum ve bu mücadeleyi de inandığım gerçeklere göre yürüttüğüm biliniyordu. Ayrıca il başkanı seçildiğim gün yaptığım konuşmada İstanbul’u saraydan alıp halka vereceğimizi, “mış gibi” iş yapmayacağımızı, önce örgüt olacağımızı, yani iç disiplinimizi netleştirip programımızı, hedeflerimizi belirleyeceğimizi, sonra da halkla beraber yol alacağımızı söylemiştim. Seçildikten sonraki konuşmamda da “şimdi kol kola bu salondan AKP faşizmini yıkmak için çıkacağız” demiştim. Deneyimli siyasetçiler bu tür sözleri söyleyen kişinin kendi sözüne ne kadar inandığını ve bunu gerçekleştirmekte ne kadar kararlı olduğunu kestirirler. O bakımdan CHP içinden da dışından da bakıldığında, iktidarın alışageldiği bir siyasetçi profiline uymadığım ilk günden itibaren anlaşılmıştı. Hem bunların hem de bir kadın siyasetçi olmamın, bana yönelik saldırılarda belirleyici olduğunu düşünüyorum" dedi.