CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “80 Günde Devr-i Alem” kampanyası öbek örgütlenmesi çalışmalarına ilişkin ara bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı düzenledi.

Kaftancıoğlu, İstanbul’da 2,5 milyon haneyi ziyaret ettiklerini açıkladı: Sahada iktidar partisi yok

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında 80 Günde Devr-i Alem kampanyası kapsamında çalışmaların devam ettiğini ve ev ziyaretlerinin %50’si tamamlandığını ifade eden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul’da vatandaşın içinde bulunduğu durumun gerçekliğine ait verileri, anekdotları ve vatandaşın gerçek gündemini kamuoyuyla paylaştı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “80 Günde Devr-i Alem çalışmamızla birlikte İstanbul’daki 2.273.754 hanenin kapısına Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri tarafından gidildi ve zilleri çalındı. Şu anda bile bu kapılar sahada bulunan öbek sorumlularımız tarafından çalınmaya devam ediliyor.” dedi.

İSTANBUL’DAKİ HANELERİN YARISINA ZİYARET

“Umut Kapınızı Çalacak” diyerek çıkılan yolda, İstanbul örgütünün azimli çalışmaları neticesinde bugüne kadar İstanbul’da bulunan 4.502.560 hanenin 2.273.754 ‘ünü ziyaret ettiklerini dile getiren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu şunları söyledi: “Siyaset kurumunun görevi ister muhalefette olun, isterseniz iktidarda olun; vatandaşı görmek, vatandaşı dinlemek, hissetmek ve vatandaşın sorunlarını iktidar olduğunuzda eğer muhalefette nasıl çözeceğinizi anlatarak ikna etmek, iktidardaysanız vatandaşın sorununu çözmektir. Vatandaşla tesadüfen karşılaştığımız vatandaşa propaganda değil. Bizzat gidip kapısını çalarak vatandaşı ziyaret dedik.”

Öbek sorumlusu çalışma arkadaşlarının aile ziyaretlerinden örnekler veren CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu genel itibariyle vatandaşların hayat pahalılığı, ulaşım zorlukları ve bunalmışlığın arttığını belirtti.

“AKP İNSANLARI YOKSULLUKTA EŞİTLEDİ”

İstanbul Örgütü ile birlikte yapılan ziyaretler sonucunda alınan geri bildirimler ve vatandaşın acı gerçekliklerini basın mensupları ile paylaşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Eskiden zenginler vardı, fakirler vardı. Bir de orta direk vardı. Artık İstanbul’da da ne yazık ki orta direk denilen orta gelir seviyesine sahip kimse kalmamış. Yoksullar var. Artık nitelikli yoksullar oluşmuş. Bir de bir avuç zengin kalmış, bir avuç. Yani öyle zenginleşen, eğitimiyle, çalışmasıyla, üretimiyle zenginleşen de kalmamış İstanbul’da” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Temel ihtiyaçlara erişimde kapısını çaldığımız evlerden birinde, ‘Doğduk doğalı zor alıştık buna. Bizde olmayanı komşumuzdan isterdik. Misal, salça kalmamışsa komşumuzun kapısını çalardık. Olunca da geri verirdik. Şimdi ne ben isteyebiliyorum ne de onlar. Komşumu yoklukla utandırmak istemiyorum.’ Biz özellikle bu dönemde yoksullaşmanın ve temel ihtiyaçlara erişimin nasıl yoğun olduğunu zor olduğunu her kapı çaldığımızda hissediyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir konuda insanlar eşitlemeyi başardı. Bir avuç insan dışındakileri yoksullukta eşitledi. İnsanlar yoksullukta eşitlendi.”

SAĞLIĞA VE İLACA ERİŞİMDE VATANDAŞLARIMIZ SORUN YAŞIYOR

Hane ziyaretlerinde sağlık sistemindeki sorunlar, vatandaşların randevu sisteminde yaşadığı sorunlar ve vatandaşların ilaçlara bile erişimde problem yaşadığını tespit ettiklerini belirten Kaftancıoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hani diyorlar ya ‘Biz sağlıkta devrim yaptık. Çığır açtık. Şehir hastaneleri yaptık. Beş dakikada randevu alıyorsunuz’. Hani sağlıkta bu kadar devrim yapılmışken nedir senin derdin’ diye. Bir kere evdeki kadın her engelli çocuğu varsa düzenli bir süreci hiç yok. Randevu almakta sıkıntı yaşıyorlar. Sağlığa erişimde sıkıntı yaşıyorlar. Artık insanlar hem yoksulluktan hem işsizlikten ilaca erişimde, İstanbul’da hanelerdeki insanlar sorun yaşıyorlar. Bakın ilaca erişimde, sağlığa erişimi geçtim artık. Hem yoksulluk, hem sistemsizlik, hem de bu işi yapanların suç ve yapması gerekenlerin önceliği gündemi olmadığı için. Çaldığımız kapı ziyaretlerinde bunlarla da sıklıkla karşılaşıyoruz.”

“SAHADA İKTİDAR PARTİSİ YETKİLİLERİ YOK”

Basın toplantısının ardından basın mensuplarından gelen soruları cevaplayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Örgütü’nü nasıl motive ettiği, sandık güvenliği, sahada diğer partilerin görülüp görülmediğine ilişkin yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi:

“Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Örgütü olarak biz görmüyoruz. Ancak vatandaş da görmediğini bize zaten ifade ediyor. Vatandaşla buluşmak değil. Ama -mış gibi iş yapmak için kendi aralarında birkaç kişi bir ara geliyorlardır. Vatandaşla, sokakta biz hiçbir şekilde en azından ben kendi adıma hiçbir saha çalışmasına denk gelmedim. İlçe başkanlarımız burada, kendilerine özellikle bu konuda takip de ediyorlar. Sahada ne yazık ki iktidar partisi yetkilileri yok. Çünkü çıkıp vatandaşın dinlemeye tahammülleri yok. Eleştirileri göğüslemeye de ne yazık ki neyi yok? Takdirini kendilerine bırakıyoruz. İstanbul’u kazanan il başkanı değil İstanbul seçimlerinin İstanbul örgütü kazandı. İşte tam da bu çalışmayı yapan İstanbul Örgütü. İstanbul seçimlerini ya da bu çalışmanın farkı neydi? Şuydu. Biz kapılara umut kapıda diye gittik. Umut kapıyı çalıyor diye. Sokakta öfkeyi var olan öfkeyi öfkenin kaynağına yönlendirip evlerde umudu besleyecek. O umutsuz besleyecektik. Bunun için bugüne kadar olandan farkı ne? Cumhuriyet Halk Partisi örgütü. Çok kıymetli bir örgüt. Yüzyıla yaklaşmış bir partide Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne siz o inancı verirsiniz. O motivasyonu verirseniz, işi nasıl Tarif ederseniz, ve Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü eğer o yaptığı işle bu ülkenin İstanbul’un geleceğini katkısı olduğunu hissettiği an Cumhuriyet Halk Partisi örgütü bunu yapar. Ben sadece bunu yaptım. Cumhuriyet Halk Örgütünün kendisinin bütün unsurlarının üyesinden, mahalle birim sorumlusuna, eğitimden ilçe başkanına, Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yaparken o kendi inancını tazeleyerek kendi içinizde. Bunlar için de elbette süreçler oldu. O inancı tarifledik ve hissettirdik, karşılıklı birbirimize ve yöntem tarif ettik. Mış gibi iş yapmak yerine planlı, programlı, tarifli. Eğer siz kişiye, siyasi partilerde de böyledir. Ne iş yapacağını tarif etmeden git çalış. Bana göre çok konuşmak çalışmaktır. Başkasına göre başka bir şey çalışmaktır. Yapacağı işi tarif etmeden çalış derseniz olmaz orada. Bizim İstanbul örgütünde hep birlikte yaptığımız bütün unsurlarımızla birlikte yaptığımız benim sadece orkestra şefliğini yaptığım şey yapılacak işi tarif etmek, hedef belirlemek nasıl yapıl Öğretmek ve geri bildirim almak. Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü bakın o kadar kıymetli örgüt emekçilerimiz var ki bizim. Yukarıda bellek çınarımız var. Görmenizi isterim. Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü’nün şu işi yapayım da ihale alayım. Demem. Böyle bir şey onu motive etmez. Cumhuriyet Halk Partisi sokakta bakın binlerce gencimiz var. Kadınımız var. Erkek yol arkadaşlarımız var. İnanın kendi cebinde parası yok. Ama diyor ki ben bu çalışmayı yaparak ben de sokaktaki komşum da kurtulacak. Ben sadece Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne güven işi tarif ettim. Ve hepsine de bir kez daha teşekkür ediyorum burada olan arkadaşlarımızı vesilesiyle. Arkadaşlarımız bunu yaptılar. Çünkü inandılar. Çünkü aydınlık bir Türkiye’nin bu yapacakları çalışmayla birlikte olduğuna inandılar. O sayede yaptık.”

“VATANDAŞ YARGIYA OLAN GÜVENİNİ TAMAMEN KAYBETMİŞ”

Şarkıcı Gülşen’in apar topar hapse atılması üzerine sorulan soruya ise CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu şu şekilde cevap verdi:

“Bir kere vatandaş hakikaten kimin ne giydiğiyle hiç ilgilenmiyor ama sahada karşılaştığımız bir şey vardı. Vatandaş artık yargıya olan güvenin de o kadar kaybetmiş ki sohbetlerde bu da karşımıza çıkıyordu. Sokakta belki de adliyeyle hiç işi olmamış olmayacak bir kadın ya da bir erkek evde niye yargıya güvenini kaybetsin? Sadece Canan Kaftancıoğlu hukuksuz yere on yıl ceza verildiği için olmasa gerek. İşte vatandaş yargıya olan güvenini Gülşen’in bu şekilde hukuksuz tutuklanmasına tepki gösterdiği için de kaybediyor. Bu arada Gülşen Hanım’ın tutuklanması da sanatçı Gülşen diyorum. Çünkü kimin sanatçı olup olmadığını halk karar verir. Halk sanatçıya sanatçı unvanını verir. Beğenir, dinler, beğenmez, dinlemez, ayrı tartışma konusudur. Ama bir sanatçının aylar öncesinden söylediği ve niyetini de kendisini çok açıkça ifade ettiği ve oradaki bir sözün herkesi incittiğini hissederek özür dilediği ki çok kıymetli ve samimi bir özürdür bu. Tutuklanıyor olmasının halkta hiçbir karşılığı yok. Hiçbir karşılığı yok derken bu tutuklanıyor olmasının yüreklerinde yarattığı haksızlık ya da adaletsizlik duygusu dışında.”

“HER GÜN İFADEYE ÇAĞRILSAM BİLE BU ÖRGÜT EVLERİ ZİYARET ETMEYE DEVAM EDECEK”

Geçtiğimiz günlerde partili Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında söylemleri sebebiyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma açılmasına ilişkin sorulan soruya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Pazartesi onunla ilgili ifadeye çağrıldım. Gidip vereceğim. Şimdi seksen günümüzü yüz güne, yüz yirmi güne çıkarmak istiyorlar ama her gün ifadeye çağrılsam bile bu örgüt, evleri ziyaret etmeye devam edecek” diye cevap verdi.

“HELALLEŞME ÇAĞRISININ TOPLUMDA İNANILMAZ BİR KARŞILIĞI VAR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı helalleşme çağrısının hane ziyaretlerindeki geri bildiriminin nasıl olduğunu sorusuna ise CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “İnanılmaz karşılığı olduğunu görüyoruz. Hatta ben evlere gidinceye kadar evet bu helalleşme çağrısını toplumda bir karşılaşacağını hissediyordum, bekliyordum ama görmek apayrı bir şey. Tahmin ettiğimden çok daha fazla karşılığı var. Onu da şöyle ifade edeyim. Örneğin kimi çalışma yaptığımız özel sosyal gruplarda, sosyal sınıflarda partimizin kimi söylemleri, kimi mesajları, kimi vaatleri o seçmene ya da o kişiye ulaşmamış olabiliyor. Hiçbir fikri olmayabiliyor. Bir şekilde ulaştıramamışız. Şaşırtıcı derecede genel başkanın helalleşme çağrısı toplumun bütün kesimlerine ulaşmış. Yani bunu hem ölçümle veriye dayalı söyleyebilirim hem de saha gözlemlerinden söyleyebilirim.

“VATANDAŞIN GÜNDEMİ GÜNDEMLERİNDE OLMASIN DİYE…”

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli ‘adayınız nerede’ sorusuna karşılık altılı masa toplantısı sonrasında adayın açıklanmamasına ve konuyla ilgili sahada insanların gözlemlerinin sorulduğu soruya cevap veren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Bir kere zaten benim bugünkü basın açıklaması yapma amaçlarımdan biri de buydu. Vatandaşın bu derdi varken televizyonlarda çıkıp birileri ‘adayınız kim niye açıklamadın.’ diyor. İşte tam da bu vatandaşın gündemi gündemlerinde olmasın diye televizyonlarda konuşulan konu. Dolayısıyla aday, Cumhuriyet Halk Partisi ve altılı masa karar verdiği zaman stratejik bir şekilde doğru zamanda açıklanacaktır. Sahada elbette zaman zaman oluyor, vatandaşlarımızdan, bu kişi adayı olsun, o kişi adayı olsun ya da olmasın diye. Hani siz aday olun diyen bile oluyor. Sahada vatandaşın bu tip dilek temennileri oluyor ama orada asıl mesele vatandaş kimin aday olacağından ziyade bu dertlerimi kim aday olursa olsun doğru bir bakışla, seçimi kazansın ve benim derdimi çözsün önceliği var. Yani sahada şöyle bir tartışma yok. Ortada seçim belli değil. Yok. Tarih verilmemiş. Seçim belli olmadan ya da tarih verilmeden niye acaba bugünün iktidardakileri sürekli adayınız, kim adayınız adayımız kim? Siyaset biraz inanma, sahada çalışma, biraz da strateji işidir. O konuda altılı masa da, Cumhuriyet Halk Partisi de en doğru adayı, en doğru zamanda açıklayacak ve emin olun bu ülkenin on üçüncü cumhurbaşkanı olacak o aday.” dedi.