Kağıttan binalar bir bir yıkılıyor
Bahçelievler’de 7 katlı bina kısmen çöktü, aynı bölgede 4 katlı başka bir binanın çatısı çöktü. Çöken bina sakinleri 7-8 dakika arayla büyük felaketin eşiğinden döndü. İMO İstanbul Şube Başkanı Kolgu ‘‘Yurttaşlar çözümsüz” dedi.
İktidarın seyirci kaldığı, milyonların endişeyle beklediği İstanbul Depremi henüz yaşanmadan evler çökmeye başladı. Son olarak Bahçelievler’de bina çöktü. Kolondan gelen sesleri duyan yurttaşların binayı boşaltması nedeniyle olayda yaşamını yitiren ya da yaralanan olmadı. Yine Bahçelievler’de başka bir binanın ise çatısı çöktü. Beton parçaları alt katın balkonuna ve zemine dağılırken olayda yaralanan olmadı.
Bahçelievler’de peş peşe yaşanan iki olay, İstanbul’daki yapı stokunu ve depreme karşı hazırlığın geldiği durumu adeta gözler önüne serdi. Zafer Mahallesi Yadigar Sokak’ta bulunan 7 katlı binanın kolonlarından sabah saatlerinde ses gelmesi üzerine yapıda ikamet edenler hemen dışarıya çıktı. Yurttaşların binayı boşaltmasından kısa bir süre sonra binada kısmi çökme meydana geldi. 7 katlı binanın ilk 3 katının çökmesi nedeniyle ancak diğer katların zemin üzerinde görülebildiği anlaşıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, binadaki çökmeye ilişkin soruşturma başlattı.
KAÇINILMAZ SON
İBB ise 44 yıllık yapının bodrum, zemin ve normal kat olarak inşa edildiğini, yapı kayıt belgesi bulunduğu, ancak üstteki iki ve bir çekme katın sonradan ilave olduğunun saptandığını bildirdi. Apartman sakinlerinden Sabahattin Kuzu, binada sıkıntı olduğunu hissettiği için evine çok sık gelmediğini söyledi.
Sabah saatlerinde çadırdama sesi duyduklarını dile getiren Kuzu, ‘‘Binayı tahliye ettikten 7-8 dakika sonra bina yıkıldı. Bayağı gürültü çıktı. Çatırtıyı duyunca deprem olmadığını anladım. Binada önceden de çatlaklar vardı. Kaçınılmaz son oldu’’ dedi.
ÇATI ÇÖKTÜ
Bahçelievler ilçesinde dün sabah saatlerinde binanın kısmen çökmesinin ardından bölgede başka bir binada da çökme yaşandı. Bahçelievler’de Hürriyet Mahallesi Güngören Sokak’ta bulunan binanın çatı saçağı, henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü. Beton parçaları alt katın balkonuna ve zemine dağıldı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve AFAD ekipleri sevk edildi. Bina, tedbir amaçlı boşaltıldı. Olayda ölü ya da yaralanan olmadı.
ÇEYREK ASIR GEÇTİ
Henüz sarsıntı dahi yaşanmadan yıkılan evler megakentte deprem endişesini büyüttü. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sinem Kolgu, riskli binaların tespitinin yapılarak acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Kolgu, “Deprem yatay bir etki yaratıyor, binalar şuan düşey yükler altında dahi ayakta duramıyor. Çok acı bir durum geldiğimiz nokta. Çok daha önceden önlem almaya, çalışmalara başlanması gerekiyordu. 99 Depremi’nden bu yana çeyrek asır geçti. Bu geçen süreçte yapılması gereken yapılmadı. Binalar ömürlerini tamamladı. Yaşlı bir yapı stokumuz var. Acilen adımlar atıp bir devlet politikası belirlenmesi gerekiyor. Maalesef içinde bulunduğumuz ekonomik durum, siyasi kaygılar ve yaklaşım çözüm üretilmesine engel oluyor” dedi.
YURTTAŞ ÇÖZÜMSÜZ
Yurttaşların çözümsüz bırakıldığına dikkat çeken Kolgu, “Binasını müteahhite vermek isteyen vatandaş çözümsüz kalıyor. Çünkü karşılığında büyük bir borç altına girmek istemiyor, bunu karşılayamıyor. Ya da mülkiyet haklarının gasp edilmesinden, yaşadığı, alıştığı çevreden uzaklaştırılmak korkuyor” ifadelerini kullandı.
Belediyelerin çalışmalar yaptığını ancak yetersiz olduğunu ifade eden Kolgu, merkezi hükümetin desteklemesi gerektiğine dikkat çekti: ‘‘Çalışmalar yapılıyor, takip ediyoruz. İBB’nin ilçe belediyelerin bir takım çalışmaları var. Ancak bunlar tamamlanmış, sonuçlanmış çalışmalar değil, öngörüler. Bir kaza esnasında çoklu yaralanma var ise triyaj yapmanız gerekiyor. Önce en risklilere müdahale etmelisiniz, en akılcıl yol budur. Bizim şuan yapmamız gereken en riskli binaları belirlemek olmalı ki can kayıplarını azaltalım. Dediğim gibi ilçe belediyelerin belli yerlerde bina stokunu, envanterini çıkardığını biliyoruz. Ancak bunlar yeterince hızlı gitmiyor, merkezi hükümetle birlikte koordine içinde bu çalışmaların yapılması ve desteklenmesi gerekiyor.”
ÇÖKMEYİ BEKLEYEN BİNALAR
İBB’nin hızlı tarama testini yaptırmak için 160 bin talep alınırken ekipler, haziran başındaki açıkladığı verilere göre, 35 bin yapıda analiz yaptı. Analiz yapılan konutlar dayanıklılığına göre A, B (Düşük Risk), C (Orta Risk), D (Yüksek Risk) ve E (Çok Yüksek Risk) kategorilerinde sınıflandırıldı. Bina incelemesi sonuçlarında analizi yapılan konutların yüzde 50’si D ve E kategorisinde, yüksek ve çok yüksek riskli yapı olarak yer aldı. Sonuçlara göre, bin 556 binaya hiç bir risk kategorisinde yer verilemeyerek “Her an çökme tehlikesi” tanımlaması yapıldı. İşlem başlayan binalar da yıkıldığında toplam toplam yıkım sayısı 2 bin 907’yi bulacak. İstanbul’da yaklaşık 1,2 milyon yapı bulunduğunu kaydeden İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, bu yapıların 800 bininin 2000 yılı öncesine ait olduğunu belirtti. Hasar tahmin tespitine göre olası bir depremde yaklaşık 200 bin civarında yapının kullanılamaz hale geleceğini öngördüklerini aktaran Akgün, “Bu binalarda 1,3 milyon hane bulunuyor. Deprem riski binalar özellikle Marmara kıyısındaki batı ilçelerinde yoğunlaşıyor” dedi.