Gaziantep’te, ailesi depremlerin ardından ilk beş günde kalacak yer bulamayan akciğer kanseri hastası Şehmus Kurt ve ailesi, ön tarafı açık olan ahır da kalmak zorunda kaldı. Ahırda, bağırsak ve böbrekleri enfeksiyon kapan Şehmus Kurt, tedavi için gittiği Hatay'da geçirdiği sarılık hastalığı nedeniyle 14 Mart’ta yaşamını yitirdi.

Kaldığı ahırda enfeksiyon kapan kanser hastası depremzede yaşamını yitirdi
Fotoğraf: MA

Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ardından çadır eksikliği nedeniyle ahırda yaşamak zorunda kalan Şehmus Kurt, kaptığı enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitirdi.

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Gaziantep’in İslahiye ilçesine bağlı Haltanlı (Altınüzüm) Mahallesi’nde yaşayan kanser hastası Şehmus Kurt ve ailesi, depremlerden sonraki ilk beş günde kalacak yer bulamadı.

Şehmus Kurt’un kızı Revan Gülizar Doğan, depremin ilk saatlerinde yağan yağmur ve karda bahçede kaldıklarını, babasının rahatsızlanması üzerine ailesi ile beraber ahıra girmek zorunda kaldıklarını söyledi. Doğan, “Kendi imkanlarımızla paletler bulduk, halılar serdik, evde babamın sediri vardı, onu getirdik. En azından mikrobun içinde kalmayalım diye. İlk beş gün orada kaldık. Muhtarı aradık, çadır istedik ama yoktu. Ahırda el arabası içerisinde ateş yakıyorduk. Ancak ateşin dumanından etkileniyorduk. O süreçte kimseye çadır gelmedi. Babam rahatsız diye yetkililer bize ulaştı. Biz çadır ya da konteyner gönderin dedik. ‘Konteyner göndereceğiz’ dediler ama göndermediler. Bizde kendi imkanımızla bir şeyler yapmaya çalıştık” dedi.

Fotoğraf: MA / Şehmus Kurt’un kızı Revan Gülizar DoğanFotoğraf: MA / Şehmus Kurt’un kızı Revan Gülizar Doğan

“ENFEKSİYON KAPTI”

Babasını, rahatsızlığının artması üzerine Hatay’a gönderdiklerini belirten Doğan, şunları söyledi:

“Babamı otobüsle Hatay’da hastaneye götürdük. Direkt yoğun bakım için Adana’ya götürdüler. 7-8 gün orada kaldı. Ama yürüyemez hale geldi. Babamı Adana’ya götürdüklerinde, doktorlar enfeksiyon kapmış dediler. Böbrek ve bağırsakları enfeksiyon kaptığı için sarılık geçirdi. Babam hastaneden çıktı, o zamanda çadırımız yoktu. Daha sonra Kızılay çadır verdi. Ama oda su damlatıyordu, bu nedenle babam gelemedi. Halam Hatay’da kalıyor, biz de babamızı tekrar oraya götürdük. Orada da sürekli hastaneye gidip geliyordu. Hatay’dan köye gelmek istedi. Köye geldi, iki gün kaldı, durumu kötüleşince tekrar Adana’ya götürdük. Birkaç gün kaldı. Oradan tekrar Hatay’a halamın evine götürdük. En son 14 Mart'ta babam Hatay'da yaşamını yitirdi.”

“İLK 3 GÜN BURAYA KİMSE GELMEDİ”

Babası henüz hayattayken annesinin konteyner alabilmek için Kaymakamlığa başvuruda bulunduğunu ifade eden Doğan, kendilerine olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş olmadığını söyledi.

Doğan, “Yetkililer bize ‘hastanız var size öncelik vereceğiz’ dediler ama konteyner hala gelmedi. Annemler hala çadırda kalıyor. Bundan birkaç gün önce bize su geçirmeyen bir çadır getirdiler. Babam yaşamını yitirdi, yine kimse gelip sormadı. Aslında ilk 3 gün buraya kimse gelmedi. Eğer gelselerdi belki birçok insan yaşıyor olurdu. Belki de çoğu insan donarak öldü. Çünkü hava çok soğuktu. En azından bir hafta sonrasında insanlara çadır getirebilirlerdi. Şu an herkesin psikolojisi bozulmuş. Özellikle çocukların psikolojisi bozulmuş. Bu konuda bizlerin desteğe ihtiyacı var. Bu saatten sonra hiçbir şey o günleri affettirmez” diye konuştu.